BİR: Dalak, gece kulübü fedaisi gibidir. Sağlıklı eritrositleri (kırmızı kan hücreleri) dolaşıma verir, yaşlanmış ve hasar görmüş olanları parçalar. İKİ: Vücudu mikroplara karşı korur. Lenfosit adı verilen “bodyguard” lar (yakın korumalar) salgılar, bunlarla bakteri ve virüslere saldırır. ÜÇ: Bir kupa dolusu kanı depolar. Adeta küçük bir “kan bankası” gibi çalışır, kan kaybı olduğunda kanı dolaşıma […]

Yere düşen bir gıdaya 5 saniye geçmeden mikrop bulaşmadığı bilinirdi ama yeni bir araştırma göre bu doğru değil. Bakteriler özellikle karpuz gibi çok katı olmayan gıdalara bir saniyeden kısa bir zamanda bile geçebiliyor. Yere düşen yiyecek alınıp çöpe atılmalıdır ama bu ekmek gibi kuşların yiyebileceği bir gıda ise onların ulaşabileceği bir yere bırakılması daha doğru olur.

PNAS dergisinde yayımlanan araştırma, virüslerin, sabahları işe koyulduklarında günün diğer saatlerine göre 10 kat daha başarılı olduklarını gösterdi. Cambridge Üniversitesinin yaptığı araştırma çerçevesinde bir grup fareye grip ya da herpes virüsü bulaştırıldı. Bilim adamları, sabah bulaştırılan virüsün, akşam verilenden 10 kat daha etkili olduğunu keşfetti.

Kısaca PFAPA adıyla bilinen hastalık tekrarlayan ateş, ağızda aft, farenjit ve boyun lenf bezlerinde şişme ile karakterizedir. En sık 2-5 yaş arasında başlar. Çocuk ateşsiz dönemlerde tamamen normaldir, büyüme ve gelişme geriliği yoktur. Zamanla atakların arası açılmaya başlar ve genellikle de 10 yaşından sonra kendiliğinden geçer, kalıcı bir hasar bırakmaz.

Bir enfeksiyonun bakteri mi yoksa virüs kökenli mi olduğunu belirlemek çoğu zaman zordur. Bu ayırım her zaman net olarak yapılamadığı için de gereksiz yere antibiyotik kullanılır. Stanford uzmanları tarafından geliştirilen yeni bir testin bu önemli klinik probleme çare olması mümkün görünüyor.