Grip aşılarının koruyuculukları “etkinlik” ve “etkililik” tabirleriyle ifade edilir. Tıp dünyamızın grip aşılarının “etkileri” ile ilgili bir çalışmasına rastlamadım. Dolayısıyla bu tabirlere Türkçe karşılık bulmak gibi bir dertleri olacağını sanmıyorum. Enfeksiyon kitaplarının başında “CDC’ nin dediği olur” yazdığını hatırlatsam, beni anlar mısınız?

SETD3 enziminin virüslerin hücre içinde üremelerinde kritik bir rolü olduğu, bu enzimin eksik olduğu hücrelerde virüs çoğalmasının 100-1000 misli azalmış olduğu belirlendi. Benzer bir durum grip virüsleri için de geçerlidir. Tıp bilgilerimiz arttıkça ne kadar az şey bildiğimizi daha iyi anlıyoruz.

Bugünlerde en çok karşılaştığım soruların başında “Grip aşısı olalım mı, olmayalım mı?” geliyor. Ben kimseye “Grip aşısı ol veya olma” demiyorum. Grip aşısı ile ilgili halka söylenmeyen, halkın hatta doktorların bir kısmının da bildiğini sanmadığım araştırma ve bilgileri sizler için özetledim.

Eylül ayının gelmesi ile beraber grip korkutmaları da grip palavraları da dökülmeye başladı. Bu virüs, 36 saat içinde 80 milyon kişinin öldürür mü bilmem ama 80 milyon kişiyi güldüreceğine herkesle iddiaya girebilirim. Bu tür aslı astarı olmayan masa başında uydurulmuş haberler insanları aşıdan uzaklaştırıyor, tıbba olan güveni sarsıyor.

Avustralya’ lı bilim adamları “yapay zekâ” ile grip aşısı geliştirme araştırmalarına başlamışlar. Şaşırmadım. CDC’ nin etkinliği her sene hayal kırıklığı yaratmasına rağmen ısrarla dayattığı grip aşılarının işe yaramaz olduğunu anlamak için süper zekâya gerek yok, normal zekâ yeter de artar bile.