Çocukların çok sevdikleri pelüş oyuncaklarda kanserojen kimyasallar bulunduğu bildirildi. Almanya’ da yapılan araştırmada 30 oyuncaktan sadece 8’ i tam not alırken, 22’ si sağlık için riskli bulundu. Alman malı deyince güvenilir ürünler anlaşılırdı ama anlaşılan o ki modern dünyada artık inanılacak, itimat edilecek hiçbir şey kalmadı.

Türkçe şarkı dinlettirilen 6-9 aylık bebeklerin konuşma sesi dinletilmesine göre iki misli uzun süre sâkin kaldıkları belirlendi. Bebeklerin müzik duyduklarında gerekli fiziksel ve mental yetenekleri olmadığı için bunu dıştan belli etmelerinin mümkün olmadığı düşünülürdü. Bu çalışma bebeklerin de müzikle coştuklarını ve eğlenme kapasitelerinin olduğunu gösteriyor.

Kozmetikler ve şampuan, tıraş losyonu, deodorant gibi kişisel bakım ürünlerinde yaygın olarak kullanılan “parabenlerin” çok düşük dozlarda bile meme kanserini tetikledikleri belirlendi. Östrojen hormonu taklit eden parabenlerin sperm sayısını ve testosteron salgısını azaltabileceğini gösteren araştırmalar da var. Parabenlerin yasaklanması için neyi bekliyoruz?

Hijyen çılgını kadınların vazgeçilmezi antibakteriyel sabunların, mikropları öldürmek bakımından beyaz sabundan hiçbir üstünlükleri olmadığı ortaya çıktı. Üstelik bunlardaki kimyasalların dirençli bakteri oluşumundan kansere pek çok zararı da var. Bu kimyasallardan kurtulmanın tek yolu bunların boykot edilmesidir. Endüstriyi dize getirmenin başka yolu yok!

Evlerde kullanılan pestisitlerin (böcek ilaçları) çocuklarda lösemi riskini yüzde 47, lenfoma riskini ise yüzde 43 artırdığı bildirildi. Herbisit yani yabani ot ilaçlarına maruz kalan çocuklarda da lösemi riski yüzde 26 daha fazla. Çocukların ve gebe kadınların evde kullanılan böcek ilaçları ve diğer kimyasallardan titizlikle korunması gerekiyor.