BMJ’ de, Pfizer’ in Kovid aşısı çalışmasında verileri tahrif ettiği, hastaların körlüğünü kaldırdığı, yeterli eğitimi olmayan aşı uygulayıcılar çalıştırdığı, yan etkileri takip etmekte yavaş olduğu, aşıların uygun sıcaklıklarda saklanmadığı, numunelerin yanlış kaydedildiği gibi çok ciddi iddialar yayınlandı.

Kovid’ den ölenlerden alınan burun ve solunum mukozası örneklerinde yapılan araştırmada, koronavirüslerin destek hücreleri hedef aldığı, koku alma nöronları ve koku soğancığı parankiminin enfekte olmadığı belirlendi. Bu sonuçlar, koronavirüslerin burun yoluyla beyne geçmediğini gösteriyor.

Sabahları dar bir zaman aralığında yoğun miktarda sütlü çikolata yemenin vücudun yağ yakılmasına ve kan şekeri seviyelerini düşürmesine yardımcı olabileceği bildirildi. Yiyeceklerin türleri gibi yeme zamanının da vücut ağırlığının düzenlenmesinde yer alan fizyolojik mekanizmaları etkileyebileceği anlaşılıyor.

Kovid geçirenlerde gelişen bağışıklığın yeni enfeksiyonları önlemede etkili olamayacağı için bunlara da mutlaka aşı yapılması dayatılıyor. Seslerinin duyulması istenmeyen bir grup bilim adamı ise tabii Kovid enfeksiyonun sağladığı bağışıklığın daha geniş kapsamlı, daha tesirli ve daha uzun süreli olduğunu savunuyor. İşte, yenir delil daha!

Journal of Science and Medicine in Sport’ da yayımlanan araştırmada, ayakta durmanın günlük fiziksel aktivite miktarından veya oturma süresinden, zindelik seviyesinden veya fazla kilodan bağımsız olarak daha iyi insülin duyarlılığı ile ilişkili olduğu belirlendi. Ayakta durma, tüm vücut insülin duyarlılığı (M-değeri), HOMA-IR ve açlık insulin seviyesi ile ilişkili bulundu.