EKONOMİK KRİZ AMERİKA’ DA YATAK ODALARINI VURDU

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
BED ROOM

Amerika’ da CDC’ ye bağlı Milli Sağlık İstatistikleri Merkezi’ nden yapılan açıklamaya göre USA’ da 2008’ de dünyaya gelen bebeklerin sayısı 4.247.000 iken, geçen sene 4.136.000 bebek doğmuş. Buna göre USA’ da doğumların geçen seneye göre yüzde 2.6 oranında azalmış olduğu ortaya çıkıyor.

Raporda USA’ da doğum oranının binde 16.7 ile zirveye çıktığı 1990’ dan beri her sene giderek azaldığı; 2007 senesinde binde 14.3 olan doğum oranının, 2009’ da 13.5’ a düştüğü ve bunun ülke tarihinin en düşük doğum oranı olduğu da bildiriliyor. 

İstatistikler USA’ da doğum oranlarının ekonomideki krizlerden ve duraklamalardan ciddi şekilde etkilendiğini gösteriyor. Güvenilir istatistiklerin tutulmaya başlandığı 1820 senesinde doğum oranı binde 55.2 iken 1936’ daki Büyük Kriz’ de doğum oranı 18.4’ e kadar düşmüş ve 1926 senesindeki orana ulaşması ancak II. Dünya Savaşı’ nın bitmesinden sonra mümkün olmuş. Doğum oranlarında benzer bir azalış Arapların Petrol Ambargosu’ ndan sonraki senelerde de yaşanmış.

Doğum oranındaki azalışları yorumlayan uzmanlar, bunun en önemli sebebinin ekonomik kriz olduğunda da hemfikirler. Johns Hopkins Üniversitesinden sosyoloji profesörü Andrew Chelin ‘2007’ de başlayan ekonomik krizle beraber insanların geleceklerinden emin olmamaları sebebiyle doğumların azalacağı zaten bekleniyordu’ diyor.

USA’ da bir çocuğu 17 yaşına kadar büyütmenin maliyeti 221 bin dolar olarak hesaplandığına göre insanların kriz zamanı çocuk yapmaktan kaçınmaları mantıklı bir şey.

YORUM
Bu çalışma hakkında yapılan yorumları öğrenebilmek için onlarca Amerikan sitesini gezdim ama neredeyse hepsinin olayı ekonomik krize bağladıklarını gördüm. Sadece çalışmanın denetçilerinden bir demograf son senelerde Amerika’ ya göçlerin azalmasının da etken olabileceğini söylemiş; hepsi bu.  Oysa bu araştırmadan çok çeşitli sonuçlar çıkarılabilirdi.

Bunlar benim yorumlarım:

BİR: Doğum oranındaki azalışı sadece ekonomik sebeplerle bilerek çocuk yapmamaya bağlamak doğru değil. Bu ülkede doğurganlık oranlarının son senelerde zaten giderek azalmakta olduğu biliniyor. Bir de çok çeşitli faktörlerin etkisiyle erkek ve kadın kısırlığının artması da hesaba katılmalıdır. Obama’ nın ailelere kaç çocuk yapmaları gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunmaması da rol oynayabilir.

İKİ: Ekonomik krizlerin cinsel isteksizliğe ve cinsel işlev bozukluklarına yol açması da çok muhtemel. Buna göre en azından bazılarının isteseler de çocuk sahibi olamamaları psikolojik sebeplerle de ilgili olabilir.

ÜÇ: Amerikalı sosyologların görüşü doğruysa bir ülkenin doğum oranları gayrisafi milli hâsıla, faiz dışı fazla, ihracatın ithalatı karşılama oranı gibi ekonomik bir gösterge olarak da değerlendirilebilir. Bundan sonra ekonomi sayfalarında doğum oranlarını da görürseniz şaşırmayın.

Bizdeki durum

Türkiye’ de ve başka ülkelerde doğum oranlarında son üç senede ne gibi bir değişiklik olduğunu bilmiyoruz. Bizde ekonomik krizin doğurganlığı artırdığı gibi bir sonuç ortaya çıkarsa –ki ben buna yürekten inanıyorum- hiç de şaşırmamak lâzım.

Çünkü:

BİR: İşi olmayan insanlar karıları veya sevgilileri ile daha uzun süre birlikte olma şansına sahip olurlar.

İKİ: Dışarıda kafası bir şeye bozulan bir kısım erkekler bunu mutlaka karısı veya sevgilisi ile paylaşır. Ya onu döver veya tam tersine ‘sever’. Bizim erkeklerin çoktan beridir sevmeyi dövmeye tercih ettiklerinden şüphe etmiyorum. Ekonomik krizle beraber kondom satışlarının patlama yapması da bunun bir kanıtı olarak görülebilir.   

ÜÇ: Çocuk yapmak için işten güçten, koşturmaktan bir türlü vakit bulamayanlar için de ekonomik kriz dönemleri büyük fırsat yaratabilir.

Gelelim neticeye

Elimde veri yok ama ekonomik krizin bizde doğurganlığı olumlu etkilediği kanaatindeyim. Asıl merak ettiğim referandumun sonuçlarının doğurganlık üzerine bir etkisinin olup olmayacağı. Evet çıkarsa ne olur; hayır çıkarsa ne olur? Var mı bir tahmini olan?

KAYNAK
http://www.cdc.gov/nchs/nvss.htm

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. Filiz Küçük dedi ki:

    Fenerbahçe-galatasaray maçı sonrası “ne olursa o olur”..
    Zira; “EVET” “HAYIR” da mantıkla, bilimle, sağduyuyla değil, fanatiklikle oylanacak bu ülkede..
    Eminim kadınlar “HAYIR” DİYECEK…Zira kadınlar fanatik değildir; sağduyuludur…

Siz de yorumunuzu paylaşın: