MESLEKTAŞLARIMLA HASBİHÂL

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
HASBİHAL KÜÇÜKUSTA

Değerli yorum yapan arkadaşlarım,

Bazı hususları açıklamama fırsat yarattığınız için hepinize teşekkürler. Bu tür tartışmaların doğruyu ve güzeli bulmamızda çok önemli olduğuna; buna karşılık dayanağı olmadan sadece hakaret ederek yapılan isimsiz yorumların ise faydadan çok zarar getireceğine inanıyorum.

Sizlerle şu görüşlerimi paylaşmak istiyorum:

BİR: Daha önce de yazdım ama sanırım gözden kaçmış. Ben sadece Zaman gazetesinde değil haftada bir gün Güneş gazetesinde de yazıyorum. Bunun dışında yazı, haber ve görüşlerimin yer almadığı bir gazete ve internet sitesi olmadığını da söyleyebilirim.

İKİ: Ben herhangi bir gazetenin sahibi, genel yayın yönetmeni veya editörü değilim. Gazetelerde yer alan herhangi bir habere, yazıya müdahale etmem hiçbir şekilde mümkün de değil vazifem de değil.

ÜÇ: Ben sadece kendi imzamla çıkan yazılarımdan sorumluyum. Bir köşe yazarını gazetede yer alan tüm yazı ve haberlerden sorumlu tutmak olacak iş midir?

DÖRT: Buna karşılık internet sitemde (www.ahmetrasimkucukusta.com) yer alan tüm yazı ve haberleri ben koyduğum için oradaki her türlü yazının hesabını benden sorabilirsiniz.

Sitemi incelediğiniz zaman her türlü görüşe ve habere yer verdiğimi de görebilirsiniz.

Sizlerin ve isteyen her hekimin yazılarını ve duyulmasını istediğiniz haberleri de noktasına virgülüne dokunmadan isminiz ve resminizle Misafir Yazar köşesinde yayınlamak isterim.

BEŞ: Doktorları haksız yere suçlayan yazıların çıkmadığı gazete yok. Zaman gazetesinde yer aldığı bildirilen “doktorun ihmali ve dikkatsizliği nedeniyle hastanın ses tellerinin kesildiği” şeklindeki bir haber elbette ki yanlış ama bu veya benzeri haberler her gazetede yer alıyor.

Kimsenin endişesi olmasın; ben bu tür haksız, tek taraflı bilgilere dayalı haberleri yayınlayan hiçbir gazeteyi savunmam.

ALTI: Sağlık Bakanını eleştiren yazılara isim konmaması anlaşılabilir bir şey. Ancak beni eleştirenlerin “benden korkmasına” hiç gerek yok. Benim gibi köşesine çekilmiş bir emekli öğretim üyesinden kimseye bir kötülük gelmez; onlara sadece cevap veririm.

YEDİ: Ne Zaman gazetesinin ne de başka bir gazetenin avukatı değilim ama doğru bildiğim görüşlerimi her ortamda söylemekten de çekinmem.

Günlük gazeteleri çok iyi takip ettiğini söyleyen Dr. Atilla Yılmaz’ ın da bunun farkında olması gerekir. Sitemde yer alan yazılarımı ve kitaplarımı (Biri Bizi Hasta Ediyor/Bu İşte Bir Domuzluk Var!/ Adamın Biri Doktora Gitmiş… Gidiş O gidiş!/ Bir, İki, Üç Tıp) okuyanlar benim kimin avukatı olabileceğimi daha iyi anlayabilir.

SEKİZ: Sağlık Bakanının tenkit edilecek tarafları olduğu gibi sağlık alanında “devrim niteliğinde değişiklikler” yaptığı da ortada. Sağlık Bakanlığına da tavsiye, uyarı amaçlı pek çok yazım var. Bunları sitemde ve farklı yayın organlarında bulabilirsiniz.

Şunu da iftiharla söylemek isterim ki sağlık alanında yapılan yanlışları benim dışında dile getirenlerin sayısı çok az. Özellikle de üniversitelerimiz derin bir uykuda. Kendi maddi menfaatlerini ilgilendiren konular dışında sesini çıkaran bir üniversitemiz yok.

Gelelim neticeye

Hekimlere yönelik şiddetin sadece doktorları değil tüm toplumu ilgilendiren ve mutlaka araştırılması gereken “çok yönlü”, çok önemli toplumsal bir mesele olduğu kanaatindeyim.

Kendisi huzur ve güven içinde olmayan mutsuz doktorlardan kimseye hayır gelmeyeceği herkes tarafından bir an önce görülmelidir.

Siz de yorumunuzu paylaşın: