Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Sağlık, gazetelerin, dergilerin, televizyonların, internet sitelerinin haber konuları içinde yükselen bir yıldız. Artık neredeyse her gazetenin özel sağlık muhabirleri, sağlık editörleri, sağlık köşeleri, hatta sağlık sayfası ve sayfaları var.

Gelin bugün bu haberlerin kaynaklarının neler olduğuna bakalım.

Ünlülerin sağlık haberleri

Politikacı, sinema oyuncusu, manken gibi ünlülerin hastalıkları her daim gözde konulardır. Hemen o hastalıkla ilgili haberler, hatta yazı dizileri boy göstermeye başlar gazetelerde.

Başbakanımız sayesinde birçok kişinin hem bel fıtığı hem ‘hipoglisemi’ hakkında neredeyse pratisyen doktor seviyesinde bilgi sahibi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Bugüne kadar tüm dünyada ancak 50-60 kişide teşhis edilmiş olan ‘kapiler sızma sendromu’ nu da Mehmet Ali Erbil hakkında çıkan haberlerden öğrenmedik mi?

Her daim güncel haberler

Kadınlarda istenmeyen tüyler, erkeklerde istenen ama olmayan kıllar, ereksiyon problemleri, kısırlık sorunları her daim cazip ve de güncel haber konularıdır. Her gazete, selülite çok iyi geldiği iddia edilen ‘mucize yosun banyosu haberine’  balıklama atlar; çünkü böyle bir haber gözde dizilerden birinin baş rol oyuncusunun havuz başı resmi ile ‘sür manşetlik’ tir.

Ancak, dikkat; son yıllarda ‘diyet haberleri’ cinselliği sollamak üzere. Başyazarsız gazete olabilir, ama ‘uzman diyetisyensiz’ bir gazete hayâl bile edilemez oldu.

Mevsimlerle ilgili haberler

Bazı haberler mevsimlerle ilgilidir. Bahar geldi mi, alerji; yazın sıcak; sonbaharda nezle, grip, soğuk algınlığı; kışın da zatürree haberleri yapılır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli konu, haberle havanın uyumlu olmasıdır.  

Mesela, özene bezene bir soğuk hava ile ilgili bir haber yaparsınız, ‘Aman, soğuklara dikkat’ veya ‘Soğuktan donmayın’ diye başlık atarsınız, ama hava bu, güven olur mu? Haberin çıktığı gün bir de bakmışsınız ki, hava güneşli ve sımsıcak.

Gazete mutfağından kaynaklanan haberler

Her genel yayın yönetmeninin bir hastalığı veya kendine göre bir hastalık korkusu vardır. Neredeyse her gün kolesterol, hipertansiyon veya anti-aging haberi çıkan bir gazetede, bilin ki genel yayın yönetmeninin ya kolesterolü yüksektir, ya hipertansiyonu vardır veya yaşlanmaktan feci şekilde korkmaktadır.

Yazı işleri müdürlerinin, eşlerinin veya çocuklarının hastalıklarının da haber olma şansı yüksektir. Müdür beyin biraz ateşi çıkmışsa, azıcık burnu akıyor ve boğazı ağrıyorsa, ‘katil grip kapıda’ veya ‘nezle kötü vuruyor’ başlıklı haberler Allah’ ın emri olur.

Hastalık günleri ve kongreler

Biliyorsunuz artık yılın tümü, Dünya AİDS günü, kanser haftası gibi bir hastalığa veya bir sağlık sorununa ayrılmış durumda. Yakında hapşıranlar günü, yellenenler haftası ile ilgili haberler de görürseniz şaşırmayın. Amaç, o hastalık hakkında bilgi verirken ‘çaktırmadan’ bir ilacın reklâmını yapan haberler yaratmaktır.

Aynı şekilde giderek artan kongre, seminer, sempozyum gibi toplantıların gayesi de, bilgilendirme örtüsü altında, ilaç reklâmı yapan haberler üretmektir.
Son günlerde ‘rahim ağzı kanseri’ ile ilgili haberlerin patlaması, bu hastalığı önleyici etkisi olduğu ileri sürülen bir aşının reklâmının yapılmasından başka bir şey değildir.

Özel hastane haberleri

Bir de sayıları her gün hızla artan, hamburgerciler gibi ‘zincir’ oluşturan özel hastanelere ait haberler var. Devlet hastanelerinin acillerinin önünde bir bankta sabahlayan muhabirlerin haberlerinin yerini, özel hastanelerde özel olarak ağırlanan sağlık muhabirlerinin haberleri almaya başladı. Parası çok olan ise bir hastalığı tanıtıyormuş gibi yapıp tam sayfa ‘reklâm haber’ yaptırıyor.

Siz de yorumunuzu paylaşın: