BPA YİYECEK VE İÇECEK KAPLARINDA YASAKLANMALIDIR
Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), hazır çorba üreticisi Campbell’ in teneke kutularında BPA maddesini kullanmayacağını bildirmesi üzerine kaleme aldığım yazıma bir mektup gönderdi.
Bu mektubun tam metnini sitemde “Oradan Buradan Havadan Sudan” köşemde bulabilirsiniz.
Vakfın beni bilgilendirmek istemesine çok memnun oldum ama gönderdikleri bilgilerin tümü sitemdeki yazılarımda var. Küçük bir araştırma yapsalardı bunlara kolayca erişebilirlerdi.
İddialarına karşı cevaplarım şöyle:
PAGEV diyor ki: BPA ile ilgili kanıtlanmış bir sonuç olsaydı, sizin de çok iyi bildiğiniz gibi insan sağlığının her şeyden önce geldiği ABD’de FDA (ABD Gıda ve İlaç Dairesi), Avrupa’da ise EFSA (Avrupa Gıda Otoritesi) BPA kullanımını yasaklardı ki, böyle bir yasak kararı alınmış değil.
Küçükusta’ nın cevabı: Ben de insan sağlığının her şeyden önce gelmesini gerektiğine inanıyorum ve mücadelem de zaten bunun için.
BPA’ nın sağlığımıza olumsuz etkileri olduğunu gösteren bir değil, yüzlerce araştırma var ve bunların sayıları her geçen gün artıyor.
BPA insan vücudunda dişi seks hormonu östrojen gibi etki gösteriyor, embriyonun gelişimini ve üremeyi bozabiliyor. BPA’ nın dişi seks hormonlarının etkilerini artırırken erkek seks ve tiroit hormonlarının etkilerini ise azalttığı biliniyor. Çok düşük miktarlarının bile eşcinselliğe yol açabileceği iddiaları var.
BPA işleyen fabrikalarda çalışan erkeklerde sertleşme, boşalma ve libido problemleri gelişebileceği belirlenmiştir. Üstelik bu erkeklerin kanlarında saptanan BPA, zararsız olarak kabul edilen miktarların yüzde 5’i kadar bulunmuştur.
Farelerde yapılan araştırmalar, BPA’ nın çok düşük miktarlarının bile davranış, öğrenme kabiliyeti ve bazı beyin yapılarını etkileyebileceğini göstermiştir.
Laboratuar hayvanlarında prostat büyümesi, sperm konsantrasyonunda azalma ve erken ergenlik de gözlenmiştir.
BPA ile ilişkilendirilen diyabet, obezite, kalp hastalıkları, astım, karaciğer hasarı, meme ve prostat kanseri gibi pek çok hastalık vardır.
**
PAGEV diyor ki: BPA’ nın biberonlarda kullanımının yasaklanması ise kesinleşmiş sonuçlardan değil, tamamen tedbir amaçlıdır.
Küçükusta’ nın cevabı: PAGEV’ in Amerika, Avrupa ülkeleri ve Türkiye’ de biberonlarda yasaklanmasını hafife almasına hiç şaşırmadım. Bu tipik bir “endüstri refleksi” dir.
Bazı bilim adamları tarafından da çok sık dile getirilen bu “kesinleşmiş sonuçlardan sonra yasaklama” kararını kesinlikle anlayamıyorum.
Önemli olan bu tür kimyasalların hiç kimse en ufak bir zarar görmeden kullanılmamasıdır. Hele de alternatifleri varsa! Binlerce insan hasta olduktan veya öldükten sonra yasaklamanın bu kişilere ne faydası olacaktır acaba?
Sayın PAGEV Başkanının çocukları veya torunlarının ne tür biberon kullandıklarını merak ediyorum.
BPA’ nın başta biberonlar olmak üzere tüm yiyecek ve içecek kaplarında yasaklanması gerektiğini 7 ağustos 2010 tarihli Zaman gazetesindeki yazımda belirtmiştim:
“FDA, EPA, EFSA gibi kuruluşlar ‘Bisfenol A’ yı yasaklamayı savsaklamaya devam ededursunlar, ben BPA’ nın insan sağlığı için kesinlikle zararlı bir madde olduğundan ve tıpkı sigara gibi ileriki senelerde yasaklanacağından şüphe etmiyorum. Sağlık Bakanı olsam bu maddenin en azından biberon ve benzeri ürünlerde kullanımının yasaklanması için elimden geleni arkama koymazdım. Çocuk hastalıkları uzmanı olan bakanımızı bu konuda acilen göreve çağırıyorum”.
Bizdeki yasaklamanın bundan çok sonra geldiğini, dünyada birçok “tüketicisine saygılı” firmanın ürünlerinde BPA kullanmayı resmi yasaklardan önce bırakmaya başladıklarını da hatırlatmak isterim.
**
PAGEV diyor ki: BPA ile ilgili bir yasaklama kararı alınsa bile inanın bu karar plastik sektörü için büyük bir kayıp değildir. Avrupa ve dünyadaki sağlık otoriteleri BPA’ yı yasaklama kararı alsın, bu maddeyi kullanmaktan vazgeçen ilk ülkelerden ve sektörden biri olacağımızdan hiç şüpheniz olmasın.
Küçükusta’ nın cevabı: Keşke bir ilk yaşansa da BPA’ yı kullanmaktan vazgeçen ilk ülke Türkiye olsa, ne güzel olur. Biz illâ başkalarının peşinden gitmeye mahkũm muyuz Allah aşkına?
Madem sizin için bu “büyük bir kayıp da değilmiş”; o zaman çıkın “BPA’ yi yiyecek ve içecek kaplarında kullanmıyoruz” diyin. Biz dünyayı değil, dünya bizi örnek alsın!
**
PAGEV diyor ki: Kamuoyunda yanlış algılamalara yol açmamak adına, bilim adamlarımızın ve uzmanlarımızın yaptıkları açıklamalarda dikkatli davranmaları ve bilimsel kesinliği olan araştırma sonuçları ile bu açıklamaları yapmaları gerektiğine inanıyoruz.
Küçükusta’ nın cevabı: Bildiklerimizi açıklamak için PAGEV’ den akıl veya izin alacak değiliz. PAGEV haddini bilsin.
Bilim adamlarının görevi, idarecileri ve halkı “iş işten geçmeden” uyarmak ve gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamaktır. Teker patladıktan sonra akıl veren çok olur.
BPA’ nın insan sağlığına olumsuz etkilerini kanıtlayan bilimsel araştırma sonuçların halkımıza ulaştırılmasından neden bu kadar rahatsız olduğunuzu da anlayamıyorum.
**
PAGEV diyor ki: Ayrıca BPA maddesi, diş dolgularında ve diş kaplamalarında kullanılan malzemelerde de bulunuyor. Fakat şimdiye kadar dişini yaptırdığı için kanser olan bir insana rastlanmadı. Çünkü bu maddenin takma diş ya da diş dolgularından insan vücuduna geçmesi ve kanser riski oluşturması söz konusu değil. Tüm bu sebeplerden dolayı, BPA’ yı sadece plastiklerle yan yana koymak ne doğru ne de bilimsel bir yaklaşımdır.
Küçükusta’ nın cevabı: Yazılarımı dikkatle okursanız BPA’ yı sadece plastiklerle yan yana koymadığımı görürsünüz. BPA’ nın saydıklarınız dışında termal kâğıtlarda da bulunduğunu size hatırlatayım; gün gelir işinize yarayabilir.
Daha geçen gün Amerika’ da Campbell firması –kanuni hiçbir zorunluluğu olmamasına rağmen- çorba kutularında BPA kullanmayacağını ilan etti.
PAGEV, BPA yüzünden kanser olduğu ispatlanacak insanların yüzüne bakabilecek mi merak ediyorum.
**
PAGEV diyor ki: BPA’ lar ve plastikler ile detaylı bilgiye ihtiyaç duymanız halinde her türlü işbirliğine açık olduğumuzu ve vakfımız ile iletişime geçebileceğinizi de belirtmek isterim.
Küçükusta’ nın cevabı: Çok teşekkürler: İçinde BPA geçen yani “sert ve şeffaf” yazılarımı takip etmeniz benim için yeterlidir.
Gelelim neticeye
BPA’ nın sadece biberonlarda değil “tüm içecek ve yiyecek kaplarında yasaklanmasının şart olduğunu” tekrarlıyorum. Dilerim ki bu karar çok fazla kişi zarar görmeden alınır.
Derdimin PAGEV değil, PAGEV Başkanı Mehmet Bey’in sağlığı olduğunu da hatırlatırım.
KAYNAK
Nejdet – 14.03.2012 11:04
Keşke bir ilk yaşansa da BPA’ yı kullanmaktan vazgeçen ilk ülke Türkiye olsa, ne güzel olur. Biz illâ başkalarının peşinden gitmeye mahkũm muyuz Allah aşkına?
Harika bir tespit Sayin Hocam.
Sadece BPA konusunda degil insanligin yararina olacak her konuda ilk adimi atan artik Türkiye olmalidiri kafamiza sokmaliyiz.Lider ülke olabilmenin yolu sadece bu, yoksa daha biz cok kuyruk olarak yasar gideriz.Kuyruk olarak ne kadar yasanirsa.
sayın küçükusta hassasiyetiniz için çok teşekkür ederim. ben 45 yaşında 1 anneyim.
bu konu ile ilgili televizyon programları ve seminerler düzenlensa hepimiz bilgisiziz.
çok merak ediyorum;
ilaçların saklama kaplarında (artık bazı şişeler plastik ve tabletler) kullanılıyor mu?
kozmetiklerden geçtim medikal veya dermomedikal cilt bakım ürünleri, şampuanlar,herşeyama herşey de kullanılıyor mu?
naylon poşetler, yumuşak plastikler, plastik ısıtıcılar vs. vs.de de kullanılıyor mu?
diş dolgularında siyah dolguda varmı yoksa sadece beyaz dolguda mı var?
yapay kalp kapakçığında da kullanılıyor mu?
kafayı yiyeceğim. 1 kızım hazır hiç ibrşey yedirmiyorum diye sevinirken…
sorularımı cevaplarsanız çok memnun olurum.
sevgi ve sağlıkla kalın.