PAGEV’ DEN BİSFENOL A AÇIKLAMASI

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
PAGEV

PAGEV (Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı)  Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Uysal’dan dün aldığım e-mektup:

Sayın Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta                12 Mart 2012 

12 Mart 2012 tarihli Bugün Gazetesi, Vatan Gazetesi ve Yurt Gazetesi’nde yer alan plastik damacana, şişeler ve çocuk biberonlarında sertleştirici olarak kullanılan Bisfenol A maddesinin sağlığa zararı ile ilgili açıklamalarınızla ilgili bir bilgilendirme yapma ihtiyacı duyduk.

Öncelikle, plastiklerin gerek kullanımda sağladıkları fayda ve kolaylıklar gerekse ekonomik olmaları nedeniyle hayatımızın pek çok alanında ve pek çok sektörde yer aldıklarını  belirtmek isterim. Plastikler, sundukları avantaj nedeniyle kullanım oranlarını sadece ülkemizde değil tüm dünyada artırıyor. Gelimiş ülkelerdeki plastik kullanım oranlarının yüksekliği de bunu doğrular nitelikte. 

Plastikler, tek bir yapıya sahip değildir, farklı kullanım amaçlarına göre farklı tipte plastikler üretilir. BPA maddesi de sadece policarbonatta bulunur. Plastiğe şeffaf ve sert bir yapı kazandırmak amacıyla kullanılan BPA; CD kapağı, yeni doğan kuvözleri, böbrek diyaliz makineleri, damacana gibi plastik ürünlerde vardır.

Bu noktada önemli bir konuyu vurgulamak isterim. Bisfenol A yani BPA kimyasal bir maddedir ve sadece plastiklerde kullanılan ya da plastikleri ilgilendiren bir kimyasal değildir.  Milyonlarca çeşit plastiğin içinde polikarbonat dediğimiz sadece tek bir tipinde vardır. Bilim otoritelerinin izin verdiği sınırlar içinde kullanıldığında insan sağlığına zarar vermez.

Policarbonatların içerdikleri BPA, bilim adamlarının yaptığı araştırmalara göre insan sağlığına zarar vermeyecek ölçülerdedir. Ayrıca BPA maddesi vücutta 24 saatten fazla kalmaz ve insan vücudunda birikmez. BPA ile ilgili kanıtlanmış bir sonuç olsaydı, sizin de çok iyi bildiğiniz gibi insan sağlığının herşeyden önce geldiği ABD’de FDA (ABD Gıda ve İlaç Dairesi), Avrupa’da ise EFSA (Avrupa Gıda Otoritesi) BPA kullanımını yasaklardı ki, böyle bir yasak kararı alınmış değil.

EFSA ve FDA, düzenli olarak BPA ile ilgili araştırmalar yapıyor ve yayınlıyor. Şimdiye kadar çocuklar ve yetişkinler üzerinde BPA’nın olumsuz etkilerine karşı ortaya çıkan bir araştırma sonucu yok. Alman Toksitoloji Topluluğu’nun (German of Society Toxicology) ve İstatiksel Risk Değerlendirme Servisi’nin (Statistical Assessment Service) yaptığı bilimsel araştırmalar da plastik biberonlar ve damacanalarda bulunan BPA maddesinin bebekler ve insan sağlığı açısından risk taşımadığını kanıtlıyor. BPA’nın biberonlarda kullanımının yasaklanması ise kesinleşmiş sonuçlardan değil, tamamen tedbir amaçlıdır.

Tekrar vurgulamak isterim ki, Bisfenol A sadece plastik sektörünü ilgilendiren ya da plastik sektörünü bağlayan bir kimyasal değil… BPA ile ilgili bir yasaklama kararı alınsa bile inanın bu karar plastik sektörü için büyük bir kayıp değildir. Avrupa ve dünyadaki sağlık otoriteleri BPA’yı yasaklama kararı alsın, bu maddeyi kullanmaktan vazgeçen ilk ülkelerden ve sektörden biri olacağımızdan hiç şüpheniz olmasın. Avrupa’ya, ABD’ye, Kuzey Amerika’ya milyonlarca dolarlık plastik ihracatı yapıyoruz. Bu ülkelerde yasaklanmış ya da kanserojen denilen bir maddeyi, üretimde nasıl kullanabilir, kullansak bile kime satabiliriz?

Kamuoyunda yanlış algılamalara yol açmamak adına, bilim adamlarımızın ve uzmanlarımızın yaptıkları açıklamalarda dikkatli davranmaları ve bilimsel kesinliği olan araştırma sonuçları ile bu açıklamaları yapmaları gerektiğine inanıyoruz. 

Örneğin; Epoksi reçineler BPA içerir. Epoksi kaplama dediğimizde pek anlamlı gelmeyebilir, ancak örnekler bize hayatımızın ne kadar içinde olduğunu gösterebilir. Marketten satın aldığımız metal içecek kutularının içi, metal konserve kutularının içi BPA ile kaplıdır. Cam konserve, reçel, bebek ek besini gibi kavanozların yiyecek ile temas eden kapağının altında da yine BPA vardır. Ayrıca BPA maddesi, diş dolgularında ve diş kaplamalarında kullanılan malzemelerde de bulunuyor. Fakat şimdiye kadar dişini yaptırdığı için kanser olan bir insana rastlanmadı. Çünkü bu maddenin takma diş ya da diş dolgularından insan vücuduna geçmesi ve kanser riski oluşturması söz konusu değil. Tüm bu sebeplerden dolayı, BPA’yı sadece plastiklerle yan yana koymak ne doğru ne de bilimsel bir yaklaşımdır.

BPA konusunda Türkiye’de yapılmış bağımsız bir araştırmanın sonuçları da çarpıcı. Hacettepe Üniversitesi Gıda Araştırma Merkezi’nin (HÜGAM) yaptığı araştırma, BPA maddesinin suya geçme riskinin ve insan sağlığına etkisinin, “yok denebilecek düzeyde’” olduğunu ortaya koyuyor. Yapılan araştırma, bir insanın polikarbonat damacanalardan sağlığını tehdit eder düzeyde BPA alabilmesi için günde 60 damacana, bir bebeğin de 6 damacana su içmesi gerektiğini gösteriyor. Yine aynı araştırmaya göre bir damacana içindeki suyun riskli hale gelebilmesi için güneş altında tam 32 yıl beklemesi gerekiyor. Hacettepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Yaşar Kemal Erdem’in damacanalardaki BPA’larla ilgili araştırmasını size ekte ayrıca iletiyoruz.

BPA’lar ve plastikler ile detaylı bilgiye ihtiyaç duymanız halinde her türlü işbirliğine açık olduğumuzu ve vakfımız ile iletişime geçebileceğinizi de belirtmek isterim.

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. Pel Varud dedi ki:

    Merhaba,
    Yazdıklarınızı tamamen okudum.Tamam güzel.Ancak özet olarak biberon vs.. başta olmak üzere içerisinde bisfenol olan ürünler kullanmamız gerektiğini düşürsen içerisinde bisfenol olmayan ürünü nasıl ayırt edebiliriz ya da hangileri bisefenol içermez.
    Bununla ilgili geniş ve net bilgiyi tam olarak nasıl elde ebilirizi.İnternet sitelerinde konu ile ilgili açıklamalar var ama örneğin şu marka biberonda bisfenol vardır ya da yoktur demek mümkün müdür.

Siz de yorumunuzu paylaşın: