SUNİ TATLANDIRICI SPLENDA DİYABETE YOL AÇIYOR
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Senelerdir ‘güvenli şeker’ olan tanıtılan ve tüm dünyada yaygın olarak kullanılan ‘sukraloz’ isimli suni tatlandırıcının diyabet hastalığının ortaya çıkmasını kolaylaştırdığı bildirildi.
Şekerden 600 defa daha tatlı olmasına karşılık hiç kalorisi olmayan sukraloz eczanelerde “Splenda, Cukren, Nevella ve SucraPlus” gibi isimlerle satılıyor.
Diabetes Care isimli dergide yer alan ve Washington Üniversitesi uzmanları tarafından gerçekleştirilen araştırma, suni tatlandırıcı kullanmayan obez kişilerde sukralozun metabolik etkilerini ortaya çıkarmak için düzenlendi.
17 kişiye iki ayrı seferin birinde sukraloz, diğerinde ise su verilerek 5-saatlik oral glikoz tolerans testi (şeker yükleme) yapıldı.
Kontrol durumu ile kıyaslandığında sukralozun tek bir dozunun kan glikoz seviyesinde 0.6 mml/L ve zirve insülin sekresyon hızında yüzde 22 artışa, insülin atılımında yüzde ise 7 azalışa sebep olduğu tespit edildi.
Araştırmacılar bu sonuçları, sukralozun normalde suni tatlandırıcı kullanmayan obezlerde, şeker yüklemede glisemik ve insülin cevaplarını etkilediği şeklinde yorumluyorlar.
Suni tatlandırıcılar masum değil
Suni tatlandırıcıların hayvan deneylerinde metabolik etkileri olduğu gösterilmişti; bu çalışma aynı durumun insanlar için de mevzubahis olabileceğini düşündürüyor.
Suni tatlandırıcı kullanmak adeta kedinin boynuna ciğer asmak gibi bir şey; diyabeti önlemek veya belirtilerini azaltmak için tavsiye edilen sukraloz diyabet oluşumunu kolaylaştırıyor.
Suni tatlandırıcılardan olan ve gıda endüstrisi tarafından güvenilir bir madde olarak tanıtılan aspartamın marifetlerini ve diyet içeceklerin diyabet riskini artırdıklarını kısa bir süre önce yazmıştım (2, 3).
Gelin bugün de FDA ve gıda endüstrisi tarafından topluma emniyetli bir madde olarak sunulan sukralozun risklerine bir göz atalım.
Faydalı bağırsak mikroplarını azaltıyor: Farelerde yapılan bir deneyde kabul edilebilir günlük miktarın altındaki sukralozun bağırsaklardaki faydalı mikropların sayısını azalttığını ve dışkının pH’ sını artırdığını gösterdi (4).
İltihaplı bağırsak hastalıklarına sebep oluyor: Hassas bağırsak sendromu, ülseratif kolit ve Crohn gibi hastalıklarda son senelerdeki ciddi artışların sukralozun yaygın kullanımı ile ilgili olduğu ileri sürülüyor (5).
Migreni tetikliyor: Sukralozun migren krizlerini tetikleyebileceği iddiaları da var (6).
Çevreyi kirletiyor: Kimyasal yapısı bakımından bir böcek ilacı olan DDT’ ye benzeyen sukralozun klorlama, ozonlama ve ultraviyole ışınlara ve mikroplarla parçalanmaya dirençli olması bir ‘çevre kirletici’ olarak adlandırılmasını haklı kılıyor (7).
Sukralozun deniz kabuklularının fizyolojik ve davranışsal durumlarını etkileyebildikleri de biliniyor (8).
Gelelim neticeye
Günlük hayatta hepimizin her gün kullandığı yiyecek ve içeceklerde sayısız kimyasal madde var.
Bunların tümü de yeteri kadar incelenmeden kullanılmaya başlıyor ve ancak zararları anlaşılınca yasaklanıyor.
Oysa bunun tam tersi olması lâzım: Tüm kimyasalların yeterli emniyet testlerinden geçtikten ve kesinlikle güvenli oldukları ispat edildikten sonra bize sunulması gerekiyor.
Endüstri “Pardon” deyip işin içinden sıyrılıyor; olan bizlere oluyor.
KAYNAK
1. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/m/pubmed/23633524/
4. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/18800291
5. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/22553395
6. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/16942478
7. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/21879743
8. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/21955350
***
EK 1 (20.5.2023): DSÖ, şekersiz tatlandırıcıların kullanımına yönelik bir bilgi kılavuzu yayımladı.
Buna göre DSÖ, kilo kontrolü veya bulaşıcı olmayan hastalıklar konusundaki riskin azaltılması konusunda şeker içermeyen tatlandırıcıların kullanılmamasını tavsiye etti.
Bu tavsiye, şekersiz tatlandırıcı kullanımının yetişkinlerde veya çocuklarda vücut yağını azaltmada herhangi bir uzun vadeli fayda sağlamadığını gösteren mevcut kanıtların sistematik incelemesinin bulgularına dayandırıldı.
Kılavuzda, şekersiz tatlandırıcıların uzun süreli kullanımının yetişkinlerde diyabet, kardiyovasküler hastalıklar ve ölüm riskinde artış gibi istenmeyen etkilerinin olabileceği de belirtildi.
DSÖ’nün tavsiyesi, önceden diyabeti olan kişiler hariç herkes için geçerli olurken tüm sentetik ve doğal olarak oluşan veya değiştirilmiş, besleyici olmayan tatlandırıcıları içeriyor.
Bu tavsiye, diş macunu, cilt kremi ve ilaçlar gibi şekersiz tatlandırıcı içeren kişisel bakım ve hijyen ürünleri veya düşük kalorili şekerler için geçerli olmazken bunların kalori içeren şekerler veya şeker türevleri olduğu, şekersiz tatlandırıcı olarak değerlendirilmediği ifade edildi.
“Şekersiz tatlandırıcılar diyet ürünleri değildir”
Kılavuzda konuya ilişkin görüşlerine yer verilen DSÖ Beslenme ve Gıda Güvenliği Direktörü Francesco Branca, şeker kullanmamak yerine şekersiz tatlandırıcı kullanmanın uzun vadede kilo kontrolüne yardımcı olmadığını belirtti.
Branca, “İnsanlar şeker alımını azaltmak için meyve gibi doğal olarak oluşan şekerler veya şekersiz yiyecek ve içecekler tüketmek gibi seçenekleri düşünmelidir. Şekersiz tatlandırıcılar diyet ürünleri değildir ve besin değeri yoktur.” ifadelerini kullandı.
***
Splenda sanırım migrenimi tetikliyor.. Kullanmayınca geçiyor.. Kullanınca şiddetli baş ve boyun ağrılarım başlıyor..Sadece deneyim ama sanırım migreni tetikliyor, günde 300 mg Aspirin almama rağmen.
merhaba,
ben 3 yıldır splenda kullanıyorum, üzerinde kanser vakfının onayı var.. kalıcı bir zarar verip vermedğini nasıl anlayabilirim ? teşekkürler
ilave etmek isterim ki, yaklaşık 7-8 ay önce başlayan migren tarzı ağrılar oluşmaya başladı, acilde gözümü açıyorum her seferinde 2-3 ayda bir, stres kaynaklı oldğunu düşünüyordum lakin splenda da yapmış olabilir anladığım kadarıyla ?
Sn. Hocam ilgyile okudum sağolun, ama şekerin yaptığı tahribat karşısında Suklaroz gerçekten masum kalmış… Yine de tüketmemek tercihim.
size ve o arastırmalara inanmıyorum