MEME TARAMALARI İŞE YARAMIYOR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
meme taramaları

The European Journal of Public Health isimli tıp dergisinde yer alan araştırma bir kere daha meme taramalarının işe yaramadığını ortaya koydu (1).

Araştırma Norveç Kanser Kayıtları’ ndan faydalanılarak 1987-2010 tarihleri arasında meme kanseri teşhis edilen 20 yaşından büyük 1 milyon 800 bin kadın üzerinde gerçekleştirildi.

Meme taramalarından önceki (1987-1995), taramalar sırasında (2005-2004) ve taramalardan sonraki (2005-2010) olmak üzere üç dönem ve yaşları tarama için uygun olanlar (50-69 yaş) ve genç olanlar (20-49 yaş) olmak üzere iki yaş grubu tanımlandı.

Analizlerde 50-69 yaş arası kadınlarda lokalize meme kanseri senelik ensidansının her 100 bin kadında 63.9’ dan 141.2’ ye (yüzde 221 artış) çıktığı; ilerlemiş kanser ensidansının ise her 100 bin kadında 86.9’ dan 117.3’ e yükseldiği (yüzde 35 artış) tespit edildi.

Tarama için uygun olmayan genç kadınlarda ise lokalize kanserlerin ensidansı hemen hemen sabit kalırken ilerlemiş kanserlerin ise arttığı belirlendi.

Araştırmacılar, bu sonuçları “Tarama ile beraber 50-69 yaş arası kadınlarda lokalize meme kanseri ensidansı önemli ölçüde artarken, ilerlemiş kanserlerin aynı dönemde tarama yapılmayan genç grupla kıyaslandığında azalmadığı belirlendi” sözleriyle yorumluyorlar.

Bu, meme taramalarının aşırı teşhisi (overdiagnosis) ve dolayısıyla aşırı tedaviyi (overtreatment) müthiş şekilde artırdığını ispat ediyor.

Aşırı teşhis, bir insana yaşadığı sürede hiçbir problem çıkarmayacak ve ölümüne yol açmayacak bir hastalığın teşhisi; aşırı tedavi ise bu hastalığın tedavisi manasına geliyor.

Aşırı teşhisin hiçbir faydası olmadığı gibi kadınlar kanserojen etkisi olan X-ışınlarına maruz kalıyor ve adı kanser teşhisi huzurlarını bozuluyor.

Aşırı tedavi (buna gereksiz tedavi de denebilir) ise ölüme kadar gidebilen riskleri olan kemoterapi, radyoterapi, ameliyat gibi tedavileri barındırıyor.

Bu gereksiz tedavilerin hastaya, sigorta şirketleri veya sosyal güvenlik kurumlarına getirdiği gereksiz ekonomik yük de olayın bir başka önemli tarafı.

Kanada’ da 90 bine yakın kadın üzerinde gerçekleştirilen ve BMJ’ de yayınlanan 25 senelik çalışma, mamografi taramalarının meme kanserine bağlı ölümleri azaltmadığı gibi mamografilerin fizik muayeneye üstünlükleri olmadığını, kanser teşhisi konan her 5 kadından birinin ‘aşırı teşhise’ maruz kaldığını ortaya koymuştu (2).

Mamografi aletlerinin bakımları, teknisyenlerin eğitimi, yorumlanması ve mamogramların kaliteleri de tartışılması gereken çok farklı önemli mevzulardır.

Gelelim neticeye

BİR: Bu çalışma da meme taramalarıyla daha ziyade yavaş ilerleyen ve kadına zararı olmayacak olan tümörlerin teşhis edildiği ama asıl erken tanınması gereken hızla ilerleyici kanserleri atladığı bir kere daha ispatlanmış oluyor.

İKİ: Meme taramaları birçok kadının gereksiz yere meme kanseri tedavisi görmesine sebep oluyor; asıl tedavi edilmesi gereken kadınlar ise bu şansı yakalayamıyor.

ÜÇ: Kadınlara meme taramaların fayda ve zararları anlayabilecekleri bir dille anlatılmadın ve “olurları alınmadan meme taraması yapılması” malpraktis yani “hatalı tıbbi uygulamadır”.

KAYNAKLAR

1. http://eurpub.oxfordjournals.org/content/early/2014/02/25/eurpub.cku015.abstract?sid=3c63c31b-f978-4742-8c11-1a1caf5f9bce

2. http://ahmetrasimkucukusta.com/2014/02/12/yazilar/tip-yazilari/mamografi-ile-taramalar/mamografi-taramalari-gene-duvara-tosladi/

Siz de yorumunuzu paylaşın: