BAĞIRSAK GAZI KOLESTEROL HAPINDAN DAHA FAYDALI
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Mikrobiyotanın yani bağırsaklarımızda yaşayan bakterilerin her gün yeni bir marifeti ortaya çıkıyor.
Bu sefer de, “bağırsak gazı koklamanın” kanser, felç, kalp krizi, diyabet, artrit ve bunamayı önleyebileceği bildirildi.
Medicinal Chemistry Communications isimli dergide yayınlanan araştırmaya göre, yiyecekler bağırsaklarda bakteriler tarafından parçalanırken oluşan kokulu gazlardan biri olan “hidrojen sülfit” hücreleri koruyor ve birçok hastalığı önlüyor (1).
Exeter Üniversitesi’ nin uzmanlarının hidrojen sülfitle tasarladıkları ve AP39 adını verdikleri bileşik, hücrelerin enerji santralı olan mitokondrileri koruyarak etkili oluyor.
Mitokondri hasarının önlenmesi veya geriye döndürülmesi kalp krizinden diyabet ve Alzheimer’e kadar birçok hastalığın tedavisinde anahtar rol oynuyor.
Çünkü bir hücrenin yaşaması veya ölmesini mitokondriler tayin ediyor.
Enflamasyonun düzenlenmesi de mitokondrilerin işidir ve mitokondri fonksiyon bozukluğu hastalık ağırlığıyla yakından ilgilidir.
Hidrojen sülfit mitokondrileri koruyor
Exeter Üniversitesi Tıp Fakültesi’ nden Prof. Matt Whiteman şunları söylüyor:
“Hücreler hastalık dolayısıyla strese girdiklerinde küçük miktarlarda hidrojen sülfit oluşturması için enzimleri harekete geçiriyor.
Bu sayede mitokondriler çalışmaya devam ediyor ve hücrenin yaşamasını sağlıyor.
Bu gerçekleşmediğinde hücre ölüyor ve enflamasyonun kontrolü de mümkün olmuyor.
Biz bu tabii olaydan istifade ederek spesifik olarak mitokondrilere çok küçük miktarlarda hidrojen sülfit sağlayan AP39 adını verdiğimiz bir bileşik geliştirdik.
Strese girmiş hücreler AP39 ile muamele edildiklerinde mitokondrilerin korunduğunu ve hücrelerin hayatta kaldıklarını gördük.
Kokuşmuş yumurta ve bağırsak gazında bulunan ve kötü kokusuyla tanınan hidrojen sülfit vücutta tabii olarak üretiliyor ve aslında birçok hastalığın tedavisi için ümit veren bir “sağlık kahramanı” gibi de görülebilir.”
İnsanlar üzerinde de denecek
Bu araştırma birçok hastalık modelinde yürütülüyor ve klinik öncesi sonuçlar ümit veriyor.
Mesela, kardiyo-vasküler hastalık modellerinde çok harap edici şartlara maruz kalan enerji merkezi mitokondrilerin AP39 uygulandığında yüzde 80’ i hayatlarını sürdürüyor.
Uzmanlar şimdi araştırmalarını ilerleterek insanlar üzerinde de yapmak istiyorlar.
The Nitric Oxide Journal’ de yayınlanan bir başka çalışmada bu bileşiğin seçici olarak mitokondrilerin DNA’ sını koruduğu gösterildi; bu DNA bir kere harap olduğunda artık tamiri mümkün olmuyor ve kişileri hastalıklara daha duyarlı hale getiriyor.
AP39’ un hipertansiyonda damardaki sertleşmeyi azalttığını ve kan basıncını düşürdüğünü; kalp krizinden sonra kalp atışlarını yavaşlatarak hayatta kalma şansını artırdığını gösteren araştırmalar da var.
Kolesterol hapları mitokondrileri haşat ediyor
Günümüzde, kalp-damar hastalıklarının komplikasyonlarının ve bunlara bağlı ölümlerin önlenmesi için kolesterol hapları (statinler) kullanılıyor.
Statinler, vücudun temel ayarlarını bozan, bazıları kalıcı hasar bırakan veya ölümcül de olabilen sayısız yan etkileri olan ilaçlardır (2, 3, 4, 5).
Gerçek bilim adamı rahmetli uzman biyolog Mevlüt Durmuş’ un bu ilaçların hücrelerin enerji merkezleri olan mitokondrileri nasıl harap ettiğini tüm teferruatıyla anlattığı “Koenzim Q10 ve Kolesterol İlaçları (Statinler)” başlıklı yazısını tüm doktorların dikkatle okuması gerekiyor (6).
Gelelim neticeye
“Önce zarar verme”, tıp anayasasının değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen maddelerinden biridir.
Statinlerin “etki mekanizmasını” ve bunların “mutlak faydasını” bilen bir doktorun bu ilacı kesinlikle “rastgele” yazmaması gerekir.
Kalp krizi ve felçleri önlemek “yan etkileri” olan ilaçlarla değil düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenme ile mümkündür.
Mesela, kedi köpek beslemenin; her gün bir fincan bergamotlu çay içmenin; günde bir elma yemenin bile kolesterol ilaçları kadar etkili olduğunu ortaya koyan çalışmalar var (7, 8, 9).
İlaç mı doğru hayat tarzı mı; işte bütün mesele!
KAYNAKLAR
1. http://www.exeter.ac.uk/news/research/title_393168_en.html
***
EK 1 (18.9.2022): ‘Hayır şaka yapmıyorum’ diyerek paylaştı! Ahmet Rasim Küçükusta’dan çok konuşulacak bağırsak gazı paylaşımı! ‘Kadınların gazı daha faydalı’
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, sosyal medyada paylaştığı bağırsak gazı videosuyla gündem oldu. Bağırsak gazının koklanmasının faydalı olduğunu anlatan Küçükusta, kadınların çıkardığı gazda daha fazla hidrojen sülfit bulunduğunu ve koklanması halinde sağlığa daha faydalı olduğunu iddia etti. Küçükusta’nın videosuna çok sayıda yorum yapıldı.
Seyretmek için: https://www.mynet.com/ahmet-rasim-kucukustadan-cok-konusulacak-bagirsak-gazi-paylasimi-8119498-myvideo
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, sosyal medya hesabından paylaştığı bağırsak gazı videosuyla konuşulmaya başladı. Küçükusta paylaşımında bağırsak gazının koklanmasının faydalı olduğunu ve kadınların çıkardığı gazda daha fazla hidrojen sülfit bulunması nedeniyle koklanmasının daha da faydalı olduğunu iddia etti.
‘BİLİME GÜVENİN’
Küçükusta paylaştığı videoda şu ifadeleri kullandı:
“Toplum içinde gaz çıkarmak, hemen her kültürde ayıp sayılır. Ama bu tıpkı, hapşırmak, hıçkırmak, geğirmek gibi fizyolojik bir olaydır. Mesele, sesten ziyade koku ise yine de endişe duymamak gerekir. Çünkü bağırsak gazında bulunan hidrojen sülfit, hücrelerin mitokondri adı verilen enerji santrallerinin DNA’sının korunmasında son derece önemli bir etkiye sahiptir. Kadınların çıkardığı gazda daha fazla hidrojen sülfit bulunduğu için de bunların koklanmasında sağlığa olan faydaları daha fazladır. Hayır şaka yapmıyorum. Bağırsak gazının kalp krizi, felç, kanser, diyabet, bunama gibi hastalıkları önleyeceği dair bilimsel araştırmalar vardır. Bilime güvenin.”
‘MİZAH DUYGUSU OLMAYANLAR GELMESİN’
Öte yandan Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta’nın Twitter hesabında yazan “Tweetler, sadece bilgilendirme amaçlıdır, tıbbi tavsiye değildir. Mizah duygusu olmayanlar gelmesin.” yazısı ve ‘Tıptan uzak sağlıklı hayat’ kitap görseli dikkat çekti.
***
EK 2 (18.9.2022): 13 Facts About Farts That Might Actually Make You Appreciate Them They get a bad wrap, okay?
1. Only 1% of your fart actually smells. Yup — even that little one that no one heard but everyone in a 1,000 mile radius smelled. 99% of that fart was odorless gases like carbon dioxide, hydrogen, nitrogen, oxygen, and methane. That leaves 1% of the smelly stuff, hydrogen sulfide. And considering how bad your farts can smell sometimes (just admit it), that hydrogen sulfide is some pretty strong stuff!
2. Certain foods make your farts smell worse than others. When you eat sulfur rich foods like eggs and meat, your farts will smell worse because that food breaks down and creates hydrogen sulfide, AKA, rotten egg gas.
3. Women’s farts smell worse than men’s. As hard as it is to believe, it’s true. Although women and men produce the same amount of flatulence, a study conducted by Dr. Levitt found that women’s farts consistently contain significantly greater concentrations of hydrogen sulfide — the stuff that makes them smell.
5. Most people fart about 14 to 22 times a day. Yeah, if someone tells you they don’t fart, they’re lying. Or else there’s something seriously wrong…
6. Fart jokes are timeless. The oldest joke in history is actually a fart joke. It’s an ancient Sumerian proverb dating back to 1900 BC that says, “Something which has never occurred since time immemorial; a young woman did not fart in her husband’s lap.” *ba-boom tsssss*
7. Farts can explode. As ridiculous as it seems when someone sets their fart on fire in those wildly popular bro-y comedy flicks, your farts really ARE flammable. Two chemicals in farts, methane and hydrogen, are flammable, which is what makes it possible to make a small explosion if you hold a lighter up to your butt when you fart. Not saying you should though. In fact, definitely don’t unless you want to risk burning yourself or starting a fire. It’s really not that funny.
8. Farts are really fast. They’ve clocked in at 3.05 meters per second, which is roughly 7 miles per hour. That’s faster than your standard hoverboard btw, which are also, coincidentally, flammable.
9. You’re not the only one whose farts go weird places. A woman took to Reddit to ponder something strange that happened to her when she farted, asking, “Do you ever fart and the fart goes past your vagina and your labia moves?” Perhaps she thought she was the only one who had experienced this farting phenomenon, but turns out, she isn’t. Hundreds of women responded to her post, revealing they too had experienced it. Apparently, this phenomenon has a name too. It’s called a “vart”.
10. Vegetarians fart more than non-vegetarians. Apparently, it’s because of all the beans they eat. Beans contain carbohydrates made of molecules that are too large to be absorbed in our small intestine during digestion so they pass into the large intestine still intact. This leads to an increase in certain bacteria in the lower intestine to break down the beans, which produces large amounts of hydrogen, nitrogen and carbon dioxide gas. But hey, if meat eaters have to suffer from smelly farts (see #2), it’s only fair vegetarians have to fart more!
11. Your butt can tell the difference between a fart and poop. The tactile nerve endings in your rectal areacan distinguish between the different sensations depending on if it’s air that needs to exit or stool. The only exception is when you have the runs and your poop is more of a liquid consistency, which confuses said nerve endings and may result in a bit of an accident.
12. Holding in farts isn’t harmful. You’re not going to explodeor anything. Sooner or later your body is going to get that air out.
13. Farting isn’t gross. Sure, it seems gross because they often smell like rotten eggs, but it’s just something a healthy human body does — a normal byproduct of your body digesting food.
So, in the future, your first reaction to a fart shouldn’t be to hold it in: It should be to LET IT GO.
Kaynak: https://www.seventeen.com/health/a38746/fart-facts/
***
EK 3 (18.9.2022): Rotten egg gas holds key to healthcare therapies
It may smell of flatulence and have a reputation for being highly toxic, but when used in the right tiny dosage, hydrogen sulfide is now being being found to offer potential health benefits in a range of issues, from diabetes to stroke, heart attacks and dementia.
A new compound (AP39), designed and made at the University of Exeter, could hold the key to future therapies, by targeting delivery of very small amounts of the substance to the right (or key) places inside cells.
Scientists in Exeter have already found that the compound protects mitochondria – the “powerhouse” of cells, which drive energy production in blood vessel cells. Preventing or reversing mitochondrial damage is a key strategy for treatments of a variety of conditions such as stroke, heart failure, diabetes and arthritis, dementia and ageing. Mitochondria determine whether cells live or die and they regulate inflammation. In the clinic, dysfunctional mitochondria are strongly linked to disease severity.
Professor Matt Whiteman, of the University of Exeter Medical School, said: “When cells become stressed by disease, they draw in enzymes to generate minute quantities of hydrogen sulfide. This keeps the mitochondria ticking over and allows cells to live. If this doesn’t happen, the cells die and lose the ability to regulate survival and control inflammation. We have exploited this natural process by making a compound, called AP39, which slowly delivers very small amounts of this gas specifically to the mitochondria. Our results indicate that if stressed cells are treated with AP39, mitochondria are protected and cells stay alive.”
Dr. Mark Wood of Biosciences, at the University of Exeter, added “Although hydrogen sulfide is well known as a pungent, foul-smelling gas in rotten eggs and flatulence, it is naturally produced in the body and could in fact be a healthcare hero with significant implications for future therapies for a variety of diseases.”
The research is being conducted in several models of disease, and pre-clinical results are promising. For example, in models of cardiovascular disease, research shows that more than 80 per cent of the powerhouse mitochondria cells survive under otherwise highly destructive conditions, if the AP39 is administered. Professors Whiteman and Wood are now working towards advancing the research to a stage where it can be tested in humans.
The study was published in the journal Medicinal Chemistry Communications. A follow-up study, published in The Nitric Oxide Journal with collaborators from the University of Texas Medical Branch, also found that the compound selectively prevented mitochondrial DNA in mitochondria. Once damaged, this DNA cannot be repaired, leaving individuals more vulnerable to disease symptoms.
Early indications in small-scale studies, presented at this year’s 3rd International Conference on Hydrogen Sulfide in Biology and Medicine in Kyoto, also show that in high blood pressure, AP39 reversed blood vessel stiffening and lowered blood pressure. It also dramatically improved chances of survival after a heart attack by slowing the heartbeat, improving its efficiency.
The collaboration was one of 20 research projects highlighted by Universities UK in their ‘Ideas for Life’ compilation for Universities Week of some of the most exciting, innovative research coming from higher education institutions across the UK.
Note from the study authors: In light of misleading headlines on the above press release, the authors would like to stress that neither the papers nor the accompanying press release above make any reference at all to cancer or to any health benefits from inhaling (sniffing) hydrogen sulfide. The research is an early stage drug development project and has not yet been trialled in humans. (http://pubs.rsc.org/en/Content/ArticleLanding/2014/MD/C3MD00323J#!divAbstract, http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/24755204, http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/25960429, http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/26513708, and http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/25555533)
***
EK 5 (3.10.2024): Emine Baran: YELLENİN HANIMLAR..!
Öncelikle başlık için tüm okuyucularımdan özür diliyorum..:)
Bir süre önce gözüme ilişen ve asparagas olarak değerlendirdiğim bu haber, bugün aklıma düşünce, yeniden bir kurcalamada bulundum…
Hayretimi ancak bu başlık anlatabilirdi..:)
Bu bilimsel düşünceyi kim söyledi diye araştırmasını yaptığımda, Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta’yla karşılaştım…
Tıp camiasındaki hocamız, bağırsak gazında bulunan hidrojen sülfitin, hücrelerin DNA’larını ve mitokondrilerini koruduğunu iddia etmektedir…
Ve hatta kadınların çıkarmış oldukları aromatik gazların(!) daha şifali olduğunu söylüyor, saygıdeğer hocamız..!
Hocamız böyle söylüyorsa siz erkeklere de bol bol kadın bağırsak gazı koklamak düşüyor öyleyse..:)
Yanlış anlaşılmasın efendim amacım hakaret etmek değil, bilimsel bir hipotezi duyurmak…
Gün geçmiyor ki bilimsel anlamda bir hipotez ortaya atılmasın…
Aykırılığı bir tarafa, bir dönem iddia edilen tutamaklar, bir bakmışsınız ki, başka bir dönem tam tersi bir şekilde önümüze sürülüyor…
Haftada her gün bir yumurta yenilebilir deniliyor, öbür sene haftada üçe düşüyor..!
Bir sene, yemeğinize hiç tuz atmayın, yediğiniz tüm besinlerde zaten tuz var deniliyor, ertesi yıl bu hipotez de yine bilim insanlarımız tarafından çürütülüyor..!
Sanki toplumsal deneklermişiz gibi..!
Belki de öyleyizdir…
Bir sene faydalı olan bir şey, öbür sene zararlı olabiliyor…
Saygıdeğer hocalarım, karar verin artık. Hangisine inanalım..(?)
Kaynak: https://mersingazetesi.com/index.php/2024/10/02/yellenin-hanimlar/
***
Hocam bu yazınızdan sonra fasulye ve lahana fiyatları fırlayacak.
Bir os… bin doktora bedeldir sözü de ispat edilmiş oluyor. Ben hem araştırmacıları hem atalarımızı kutluyorum.
Cok faydali bir yazi ama,pek bir sey anlamadim.yazi sirf formul uzerine.Vucudumuzdaki gazi veya hidrojen gazini azaltmak mumkunmu?Cok rahatsiz oluyorum.Saygilar.
Cok guzel yazi.Ama ben bir sey anlamadim.Gazin faydali oldugunu ogrendim.Ama,bende cok hidrojen gazi var barsaklarda.Nasil azaltirim.Sevgiler saygilar.
Yani neymiş, Allahın her yarattığı faydalıymış, O….. olsa bile:)
Emeğinize sağlık, bilgilendirmeler için teşekkür ederim.