HABERİNİZ OLSUN
ETİBBA DİYOR Kİ
DERDİME BİR ÇARE
TABİBAN-I CİHAN İÇÜN
BENİM ŞARKILARIM
YUMURTA, TEREYAĞI VE KIRMIZI ET MASUM, MARGARİN ÖLDÜRÜYOR
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Yeni bir meta-analizde modern tıbbın insanlara “kalp hastası olursunuz” gerekçesiyle sakın ağzınıza bile koymayın dediği doymuş yağların “masum” olduğu bir kere daha gösterildi.
Bu araştırmaya göre yumurta, yağlı süt, yağlı yoğurt, yağlı peynir ve kırmızı et gibi hayvansal ürünlerde bulunan doymuş yağlar kalp hastalıklarına, diyabete ve erken ölümlere yol açmıyor.
Bunun tam aksine içinde kolesterol bulunmadığı için “kalp dostu” olarak tavsiye edilen “margarinler” ise tam aksine diyabet, kalp krizi ve erken ölüm riskini artırıyor.
British Medical Journal isimli tıp dergisinde yayınlanan meta-analiz daha önce 1 milyondan fazla kişi üzerinde yapılmış olan 50 gözleme dayalı araştırmanın yeniden değerlendirilmesiyle gerçekleştirildi (1).
Buna göre trans yağ tüketenlerde erken ölüm riski yüzde 34, koroner kalp hastalığından ölüm riski yüzde 28, kardiyo-vasküler hastalıktan ölüm riski ise yüzde 21 daha yüksek!
Trans yağ rezaleti
Zaten trans yağların bir “sağlık düşmanı” olduğu tüm pazarlama oyunlarına rağmen saklanamaz hâle gelince tıbbi fetva kurumu FDA daha önce yüzde 0.5 grama kadar müsaade ettiği trans yağların kesinlikle yenmemesi gerektiğini açıklamak zorunda kalmıştı (2).
Oysa trans yağların zararlı olduğu dün ortaya çıkmış değil; bu acı gerçek 60 seneden beri biliniyor.
FDA, endüstriden gelen baskılar sebebiyle bugüne kadar trans yağları yasaklamayı bir türlü becerememiş, gerçekleri gören birçok firma, FDA’ nın bu kararından çok önce trans yağları terk etmeye başlamıştı.
Zararlı olduğuna seneler önce hiç şüphe kalmayan trans yağlara üç sene daha izin vermek milyonlarca insanın kalp hastası olmasına müsaade etmekten başka bir şey değildir.
FDA trans yağlar bir “zehir” dir ama endüstrinin zarar etmemesi için 3 sene daha tüketilmesinde sakınca yoktur demeye getiriyor.
Beslenme kılavuzlarının dayanakları da fos çıktı
1977’ de USA ve 1983’ de İngiltere’ de yayınlanan sağlıklı (!) beslenme kılavuzlarında tereyağı, yumurta, kırmızı et gibi “doymuş yağlar” yasaklanıp “margarin ve bitkisel sıvı yağlar” ve “yağsız, layt ürünler” göklere çıkarılarak koroner kalp hastalıklarının azaltılması hedefleniyordu.
Kılavuzlarda yağ tüketiminin günlük toplam enerji alımının yüzde 30’ una ve doymuş yağ tüketiminin de total enerjinin yüzde 10’ una indirilmesi tavsiye ediliyordu.
USA ve İngiltere dışından dünyanın birçok ülkesinde benimsenen bu tavsiyeler kalp-damar hastalıklarının ve bunlara bağlı ölümlerin bırakın azalmasını, tam aksine katlanarak artmasına yol açtı.
Bu sene başlarında British Medical Journal Open Heart’ da yayınlanan ve bu beslenme tavsiyelerinin dayandığı araştırmaların mercek altına alındığı meta-analizde bunların sonuçlarının yeterli ve güvenilir olmadığı ortaya çıktı (4).
Şimdi beslenme kılavuzlarında bugüne kadar “öcü” gibi gösterilen kolesterole ve doymuş yağlara konan ambargo da kaldırılmaya başlandı (5).
Gelelim neticeye
Kolesterol teorisinin yalanlarını, tüm dünyanın endüstrinin menfaati için senelerce nasıl aldatıldığını “Büyük Kolesterol Yalanları” isimli kitabımda ayrıntılı olarak okuyabilirsiniz (6).
Bilim adamlarının kimisi bu yalanları bilmeden ama ne yazık ki birçoğu bildikleri hâlde insanları yanlış beslenme tavsiyeleriyle kalp-damar hastası yaptılar.
Bilim dünyası nihayet “doymuş yağ” yanlışından dönüyor ve hiç merak etmeyin yakın bir zamanda sıra kolesterol haplarına gelecek!
Kaynaklar
1. http://www.bmj.com/content/351/bmj.h3978
2. http://edition.cnn.com/2015/06/16/health/fda-trans-fat/
4. http://openheart.bmj.com/content/2/1/e000196.full
6. http://ahmetrasimkucukusta.com/2015/04/02/kitaplar/yeni-kitaplar/buyuk-kolesterol-yalanlari/
***
EK 1 (11.7.2021): Sırlar margarin gibidir, kolay yayılır ve kalbe zarar verir. Kaynak: https://twitter.com/drahmetrasim/status/1413875467216687105?s=20
***
EK 2 (7.6.2022): Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği MÜMSAD, son yıllarda margarinden uzaklaşan tüketicileri yeniden margarinle buluşturmak amacıyla bir kampanya düzenliyor. Yani, amaç kalp sağlığına zararlı olduğunu düşündüğümüz için uzak durduğumuz margarine, yeniden dönüşü sağlamak. Yıllardır trans yağların zararlı olduğunu söyleyen uzmanlar şimdi neden margarine yönelik olumlu açıklamalar yapıyor. Bir süre önce ‘margarinden kaçınılmalı’ diyen Taylan Kümeli, bu kampanyada yer alıyor. Prof. Dr. Ayşe Baysal, Neşe Erberk ve diyetisyen Salahattin Dönmez de bu kampanyaya destek oluyor. Özellikle ‘Çocuklarınızı katkı maddeler içeren yiyeceklerden uzak tutun’ diyerek yıllardır bu konuda halka bilgiler veren Prof. Dr. Rasim Küçükusta, margarini asla tüketmediğini söylüyor: “Sağlıklı beslenme için benim yediğim ve hastalarıma tavsiye ettiğim iki yağ var. Biri zeytinyağı diğeri hakiki tereyağı. Ben margarin yemiyorum ve kimseye de tavsiye edemem. Bana göre diyetisyenler margarin üreticilerine yağ çekiyor” dedi.
MASUM YAĞ YOK
Beslenme Diyet uzmanı Gürsel Doğan’a göre her şeyin aşırısı riskli. ‘Margarin sağlık açısından riskli’ denilebilmesi için günlük kullanım miktarını aşmamak gerekiyor. Doğan, “Tereyağı, zeytinyağı ve margarinin de dozu olmalı. Biz, yemeklerde 10 gram öneriyoruz. Oran önemlidir. Eğer 30 gram olursa kalp- damar riski taşıyor. Aslında biz toplum olarak zeytinyağının da ölçüsünü bilemedik. Zeytinyağı da masum değil” şeklinde konuştu.
MARGARİNDE 10 YILDIR TRANS YAĞI YOK
MÜMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Metin Yurdagül, son yıllarda kamoyunda margarin ile trans yağ arasında yanlış bir algılamanın oluştuğuna da dikkat çekiyor. Yurdagül, “Türk margarin sanayisinin önde gelen temsilcileri bu sorunu 1990’ların sonunda çözdüler. Ancak Türk margarin üreticileri trans yağ sorununu çözdüğü dönemde kamuoyunda trans yağa ilişkin yeterli bilinç yoktu. Şimdi yeni devreye giren etiketleme tebliğine göre ürünlerimizde ‘Trans Yağ Yoktur’ amblemini kullanarak sorumluluğumuzu yerine getireceğiz” dedi.
Zeytinyağını öneriyorum
Dr. Ender Saraç ise, 2000 yılından sonra margarinlerde iyi firmaların trans yağ oranını ya en aza indirdiğini ya da tamamen yer almadığını söyledi. “Ben yine de zeytinyağını öneriyorum” diyen Saraç, mutlaka margarin kullanmak isteyenlere önerilerde bulundu: Saraç, “Marketten margarin alırken, iyi firmaların ürettiklerini satın almalısınız. İçiriğinde trans yağın var olup olmadığına bakmalısınız. Ama trans yağı yoksa margarin gönül rahatlığı yenilebilir. Margarinler kolesterol de içermiyor.” Beslenme uzmanları margarin hakkında bunları söylüyor. Kardiyoloji uzmanı Ferhan Meriç, ise “İçinde trans yağı varsa, zararlıdır. Ancak burada önemli olan bu maddenin varlığı. Firmalar trans yağının artık olmadığı söylüyor. Yani kalp-damar hastalığına neden olan madde trans yağıdır. Eğer içinde yoksa risk aza iniyor” dedi.
Kaynak: https://www.yenisafak.com/hayat/diyetisyenler-margarincilere-yag-mi-cekiyor-112971
***
Karatay Hoca Dizdar HOca ve sizin sayenizde millet sağlıklı gıdayı doğru beslenmeyi öğrendi, Allah sizlerden razı olsun. Hakkın rahmetibe kavuşan Ahmet Aydın ve Mevlüt Durmuşa da nurlar içinde yatsınlar.
TRANSYAĞLARIN, yani bozulmuş yağların, margarinlerin ve her türlü kızartmanın ki TRANSYAĞ içerdiklerinden dolayı, tüm dejeneratif kronik hastalıkları başlattığını senelerden beri dile getiriyoruz. Bu nedenlerle, hazırlanmış, pakete girmiş yiyeceklerden uzak durun ve çocuklarınızı TRANSYAĞLARLA zehirlemeyin diyoruz.
Meraklısına, öğrenmek arzzusu olanlara: TRANSYAĞLARIN, ne olduğunu, neden ve nasıl tüm kronik vr dejeneratif hastalıkları yavaş yavaş başlatıklarını, 2011 yılında yayınlanmış olan Karatay Diyeti kitabımda, detaylı olarak açıklıyor ve de anlatıyorum.
Beslenme uzmanlarımız ve diyetisyenlerimiz HARVARD TIP FAK Beslenme Bölümünün 2002 yılında hazırladığı ve de Walter Willet’in de, tüm eski beslenme pramitinin, tersine dönmesi gerektiğini açıkladığı bilimsel veriler neden göz ardı ediliyor acaba?
2002 yeni beslenme pramidinde, ekmek ve tahıllar en üsttedir, yani az tüketilicekler arasındadır, en altta da yani, en fazla tüketilmesi gerekenlerin gösterildiği en geniş tabanda da SAĞLIKLI YAĞLAR VARDIR!
Karatay Hocam, tamam iyisiniz hoşsunuz da her sefer ben yazmıştım diye kitap reklamı yapmanız artık kabak tadı vermeye başladı. Neticede bunları siz bulmadınız ki derleyip topalyıp kitap yaptınız. Bilime biraz saygı lütfen.
Hiç bir zaman ben bldum demiyorum.
Kitaplarda binlerce bilimsel referans oluğunu, onlara dayanarak yazdığımı ve ko nuştuğumu dile getiriyorum.
Şahsen 1-2 araştırma ile, kendim dahi yapmış olsam, bu şekilde konuşmam doğru olmaz zaten
Ezbere konuşmuyorum, onu belirtmek istiyorum, neden rahatsız oluyorsunuz anlamıyorum. Bizler bu konuları senelerden beri söylüyoruz, benden çok önce de değerli meslektaşlarım hep söylediler. Bizler de usanmadan korkmadan onların izlerinden gideceğiz…
Halkımızın sağlığı iiçin, bağımsız hekimler olarak mücadele edeceğiz.
Benim reklama falan kesinlikle ihtiyacım da yok!
Bilimsel konuşmaya ve de bağımsız çalışmaları ileri sürmeye ihtiyacımız var.