MORBİD OBEZİTENİN TEDAVİSİ CERRAHİDİR
Aşağıda bariatrik ve metabolik cerrahi alanında çalışmakta olan genel cerrahi uzmanı Dr. Murat Üstün‘ ün mektubu var.
Kendisine alâkası için teşekkür ediyor ve yanlış anlaşıldığını düşündüğüm bazı hususları aydınlatmak istiyorum.
BİR: “Obezite cerrahisinin modern tıp için utanç olduğu” şeklinde bir ifadem yoktur.
Yazımdaki cümle aynen şöyledir: “Obezite cerrahisi diye bir tıp dalının ortaya çıkması ve kısa sürede inkişafı modern tıp için aslında övünç değil “utanç verici” bir durumdur” (1).
Obeziteyi önlemek ne obezite cerrahisinin ne genel cerrahinin işi olmadığına göre bu ayıp obezite cerrahisinin değil modern tıbbın endokrinoloji-metabolizma ve diyabet uzmanlarınındır.
İKİ: Modern tıbbın önleyemediği gibi tedavi etmeyi de beceremediği obezitenin cerrahi tedavisinin kısa ve özellikle de “uzun vadedeki riskleri” konusunda ciddi endişelerim var.
Mesela, çok kısa bir süre önce obezite cerrahisinin kırık ve intihar teşebbüsü riskini anlamlı derecede artırdığı bildirildi (2).
Hiçbir yan etkisi yok denen ilaçların ve tedavilerin marifetleri sonradan çıkıyor; bakınız statinler!
ÜÇ: Morbit obezitenin artmasına sevinme meselesi işin “esprisidir“.
Elbette siz sevinmiyor olabilirsiniz tamam ama pek âlâ gizli gizli sevinenler bulunabilir.
DÖRT: Kanser olanların “sigarayı teşhisten sonra bırakmalarının” da faydası olduğunu bu vesile ile hatırlatmak isterim (3).
BEŞ: Merak ettiğim bir husus da Dr. Murat Bey’ in de mektubunda dediği gibi “bu son derece özellikli ve güç cerrahi türünü” her isteyen genel cerrah uygulayabilir mi yoksa bunun için mutlaka özel bir eğitimden geçip “uzmanlık belgesi” veya en azından bir “sertifika” alması mı gerekir?
ALTI: Cerrahlar elbette çok başarılı müdahalelerle obezlerin hayatlarını kurtarma ve hayat kalitesini artırmakla mesut-mutlu olabilirler, haklarıdır ama bu ilerlediği iddia edilen modern tıbbın obeziteyi önleyememesi, hadi önleyemedi tedavi edememesinden rahatsızım.
Kaynaklar:
3. http://www.bmj.com/content/340/bmj.b5569
***
Sayın Ahmet Rasim Küçükusta,
Uzun zamandır sizi takip eden ve birçok konuda, özellikle tıp biliminin hasta ve hastalık yaratarak tedaviden para kazanan firmaların yönlendirmelerine teslim olmasına karşı verdiğiniz mücadelede destekleyen bir “obezite cerrahı” olarak yazıyorum.
Yazınızda katıldığım ve katılmadığım bazı noktalar hakkında görüş belirtmek isterim.
Öncelikle, temcit pilavı gibi yinelenen klasik beslenme tavsiyelerinin obezite salgını karşısında iflas ettiği görüşünüze sonuna kadar katılıyorum.
Ulusal Obezite Cerrahisi Veritabanı yaratacağız diye, hırsı kendinden önde giden bir şahıs tarafından, ilgili dernekler de süs olarak tabloya eklenerek lansmanı yapılan ucubeliğe ben de sizin kadar karşıyım.
Bilimsel veri toplama amacıyla gizlenen, aslında ranking sistemi geliştirerek hastaya bir tıkla doktor, ya da kısaca kendisini işaret etmek dışında bir amacı olmayan bu oluşuma, meslekdaşlarımın hiçbir itibar göstermeyeceğine de eminim.
Bu konuda geniş katılımlı “gerçekten” ulusal bir veritabanına ihtiyacımızın devam etmekte olduğunu da not etmeliyim.
Ancak, obezite cerrahisinin modern tıp için utanç olduğu şeklindeki ağır yorumlarınızı da bilimsellikten uzak buluyorum.
Obezitenin “morbid obezite” aşamasında, cerrahi dışında tüm yöntemlerin çaresiz kaldığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Tip 2 diyabet başta olmak üzere, birçok yandaş hastalıkta, bariatrik ve metabolik cerrahi sayesinde uzun süreli düzelmeler sağlayabiliyoruz.
Elbette bunun ideal çözüm olmadığının farkındayız. Ama gerek obeziteye bağlı yaşam kaybı, gerekse yandaş hastalıkların komplikasyonlarını % 80-90’lara varan oranlarda düşürebilen başka bir çözüm de yok günümüzde.
Özetle, bariatrik ve metabolik cerrahi, ülkemizdeki hatalı uygulamalara (hastanelerin billboardları donatması, gerekli ve yeterli eğitimi almayan birçok hekimin hevesle bu son derece özellikli ve güç cerrahi türünü denemeye kalkması, bu konuda denetim görevini üstlenecek ulusal bir tıp otoritesinin veya uzmanlık derneğinin henüz oluşmamış olması) bakılmaksızın, bilimsel ve kesinlikle “gerekli” bir cerrahi dalıdır.
Obezitenin ulaştığı korkunç düzeyin ve vehametin farkındayız, bunun için sevinmiyoruz, kimseye teşekkür edecek de değiliz!.
Ancak, sigarayı bırakmak ancak akciğer kanserinden korunmak için bir öneri olabilir, kanser oluştuktan sonra tedavi olarak öneremezsiniz.
Aynı şekilde, morbid obezitede de koruyucu tıp ve cerrahi dışı önlemler çaresiz kalacaktır. Morbid obezitenin kanıtlanmış tek bilimsel tedavisi obezite cerrahisidir.
Bir yanlışlığa tepki gösterirken, bilimsel çerçevede sürdürülen çabaları ve bariatrik ve metabolik cerrahinin 50 yıla dayanan binlerce çalışmayla desteklenen verilerini görmezden gelmeniz, ülkemizdeki yanlış uygulamalara bakarak silip atmanız bilim adamına yakışan bir yaklaşım olmayacaktır.
Bu konuda sizinle daha uzun sohbetler etmek ve bilgilerimizi paylaşmak benim için keyif olacaktır.
Toplum sağlığı ve doğru beslenme konusundaki ezber bozan, uyarıcı yazılarınız ve çabalarınız için ayrıca teşekkürlerimle. İyi çalışmalar dilerim.
Op.Dr.Murat Üstün, Bariatrik ve Metabolik Cerrahi alanında çalışmakta olan Genel Cerrahi Uzmanı