Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Amerikan Romatoloji Koleji’ nin (American College of Rheumatology) San Diego’ daki senelik toplantısında sunulan iki yeni araştırma, sağlıklı beslenmenin romatoit artrit (RA) riskini azaltabileceğini ortaya koydu.

İlk araştırma, 1991-2011 arasında her 4 senede bir yeni anket formu dolduran ve başlangıçta romatoit artriti olmayan 93859 kadın üzerinde gerçekleştirildi.

Takip sırasında 350 kadına RA teşhisi kondu.

Bu araştırmada kırmızı ve işlenmiş et, yağda kızartma, şeker ve rafine tahıllardan zengin Batı tipi diyetin, sebze, meyve, tam tahıl, balık, bakliyat ve kümes hayvanı ağırlıklı diyete göre romatoit artrit riskini artırdığı tespit edildi.

Vücut kitle endeksi yüksekliğinin de aynı yönde etkisi vardı.

İkinci araştırmada ise Amerikan Diyet Kılavuzuna uygun beslenenlerde de romatoit artrit riskinin yüzde 33 daha az olduğu görüldü.

Bu kılavuz daha düşük kalori ile beslenmeyi, bilgiye dayalı gıda seçimini ve fiziki aktiviteyi tavsiye ediyor.

Araştırmada Nurses’ Health Study II verilerinden istifade edildi.

Seronegatif RA olanlarda risk daha yüksek bulundu.

Romatoit artrit nedir?

Romatoit artrit çocuklarda da görülebilen ama daha ziyade 30 yaşından sonra belirti veren oto-immun bir hastalıktır, kadınlara erkeklere nazaran 3 misli fazla rastlanır.

Birçok eklemde ağrı, sertlik ve şişlikle karakterizedir, zamanla eklemlerde hasara ve şekil bozukluğuna da yol açar.

Halk arasında “iltihaplı romatizma” adıyla anılan RA’ in sebebi bilinmiyor.

Tüm hastalıkların sebebi sağlıksız beslenme

Doğuştan gelen organ kusurları, metabolizma bozuklukları ve genetik hastalıklar dışında neredeyse tüm hastalıkların kökeninde beslenme hataları yatıyor.

Bu hastalıkların farklı organlarda olması, farklı belirtiler göstermesi birbiriyle ilgisi yokmuş gibi görünmesi sizi yanıltmasın.

Kalp-damar, kanser, astım-alerji, egzama, sedef, obezite, diyabet, kemik erimesi, depresyon, Alzheimer, romatizma ve daha pek çok hastalığın ortak bir sebebi var: Adam gibi beslenmemek!

İşlenmiş şeker ve un, trans yağlar, GDO’ lu gıdalar bağırsaklardaki mikrop dengesini alt üst ediyor ve enflamasyona yol açıyor.

Bu hastalıkların tümünün altında enflamasyon yani mikropsuz iltihap yatıyor.

Kişisel risk faktörleri ve çevresel etkenler bu enflamasyonun hangi organda hangi hastalığın ortaya çıkacağını belirliyor.

Gelelim neticeye

Hastalıkları önlemek için ayrı ayrı diyetlere gerek yok, adam gibi beslendiğiniz zaman sağlığınız yerinde olur, hastalıklardan uzak kalır ve Allah’ ın takdir ettiği ömrü “adam gibi” yaşarsınız.

Peki, adam gibi beslenmek ne demek?

Adam gibi beslenmek demek, işlenmiş şeker ve un, trans yağ, GDO’ lu yiyeceklerin zerresini bile ağıza almamaktır.

Adam gibi beslenmek demek, 100 sene önce dedelerimizin, atalarımızın beslendiği gibi beslenmek demektir.

Adam gibi beslenmek demek, sofralarımızı sebze, salata, meyve, sağlıklı kırmızı et, balık, mayalı süt ürünleri, lifli ve fermente yiyecek ve içeceklerle donatmak demektir.

Adam gibi beslenmek demek, endüstri ürünü, paketlenmiş tüm hazır gıdaları mutfağınıza sokmamak demektir.

Adam gibi beslenmek demek, marketlerin fast food restoranların kapısının önünden bile geçmemek demektir.

Kaynaklar:

http://www.emaxhealth.com/1275/your-diet-impacts-risk-rheumatoid-arthritis

http://www.philly.com/philly/health/topics/HealthDay705028_20151109_Studies_Explore_Link_Between_Diet__Rheumatoid_Arthritis.html

Siz de yorumunuzu paylaşın: