ÖMÜR BOYU İLAÇ ALMAYA MAHKÛM OLMANIN NERESİ TEDAVİ OLABİLİR Kİ?

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Tıp dünyasından geç de olsa “modern tıbbı” sorgulayan yazılar çıkmaya başlaması memnuniyet vericidir.

Doç. Dr. Alper Çelik’ in “Diyabette başarısızlığın şifreleri” başlıklı makalesi bunun için iyi bir örnektir (1).

Modern tıpta kullanılan ilaçların yüzde 90’ ının gereksiz kullanıldığını savunuyorum.

İlaç yazılanların büyük kısmı zaten hasta değildir ve kalanı da gerçekten hasta olsalar bile şikâyetleri ilaç almadan da düzelebilecek olan kişilerdir.

Sadece diyabet ilaçları değil tüm ilaç ve aşı araştırmaları endüstrinin açıkça veya gizli desteğiyle gerçekleştirilir.

Bir hekimin ilaç ve aşıların çok kâr getiren birer “ticari ürün” olduklarını hiçbir zaman aklından çıkarmaması gerekir.

Bu sebeple de bir ilaç, aşı veya tıbbi bir uygulama hakkında karar vermek için “randomize kontrollü bilimsel araştırmalardan” ve bunların “meta-analizlerinden” önce onun akıl ve mantığa, bilimin ve tıbbın temel prensiplerine uygun olup olmadığına bakılması gerekir.

Aksi takdirde ciddi şekilde yanılma ihtimali vardır.

Mesela tip 2 diyabet de aslında “ilaçla tedavi edilmesi gereken bir hastalık” olmayıp hayat tarzındaki yanlışlar sonucu ortaya çıkan bir “geçici rahatsızlık” tır.

Tip 2 diyabet teşhis edilen biri ya “yanlış besleniyor” veya “yeteri kadar hareket etmiyor” demektir.

Bunları dikkate almadan ve gidermeden böyle bir kişiye (hasta bile demiyorum!) ilaç yazmak tamamen bir “ticari tıp” uygulamasıdır.

Yanlış beslenmenin veya hareketsizliğin yerini tutabilecek bir ilaç yoktur ama modern tıp tip 2 diyabet hastalarını “ilaçlarla” tedavi etme iddiasındadır.

Ömür boyu ilaç almaya mahkûm olmanın neresi tedavidir, biri bana bunu izah edebilir mi?

Böylece “adam gibi yaşamanın icaplarını yerine getirmekle” tamamen düzelecek olan tip 2 diyabet, modern tıp sayesinde ölene kadar ilaç alınması şart olan “korkunç bir hastalığa dönüşür“.

Modern tıbbın ilaçlarıyla tedavi edilemez bir hastalık haline dönüştürülen tip 2 diyabet, endüstrinin gözbebeğidir çünkü kanserler, kalp krizi ve felçler başta olmak üzere sayısız hastalığa davetiye çıkarır.

Gelelim neticeye

Tip 2 diyabet ilaçla tedavi edilecek bir hastalık değildir.

Bu teşhis o kişinin beslenme hataları içinde olduğunu ve/veya yeteri kadar hareket etmediğini gösterir ve yapılması gereken de bu hata ve eksikliklerin giderilmesidir.

Tip 2 diyabeti ilaçlarla tedavi etmeye kalkmak geçici rahatsızlığı başka hastalıklara da davetiye çıkaran ve ölene kadar sürecek olan bir hastalığa çevirmek demektir.

Modern tıbbın istediği de budur, tuzağa düşmeyelim!

Not: Tip 1 diyabet ise mutlaka ömür boyu insülin gerektiren bir hastalıktır!

Kaynaklar:

1. http://www.aksam.com.tr/saglik/diyabette-basarisizligin-sifreleri/haber-497851

Yazı için 5 yorum yapılmış:

  1. Nadide dedi ki:

    Ananaemin 6 çeşit hastalığı var, şeker, tansiyon, kalp, kemik erimesi, reflü, kuatr var. 15 tane hap içiyor her gün. Normalmidir?

  2. Halide Aktaş dedi ki:

    benim de 5 senedir şekerim var, ilaç alırsam normale geliyor üç aylık şekerim de 8 falan çıkıyor. Doktorum periz yaparsan hergün 10 bin adım atarsan ilaca ihtiyacın kalmaz dedi ama ben başaramadım. Periz yapmak da zor geliyor yürümek de, zaten dizlerimde problem var, bağlar yırık istesem de fazla yürüyemiyorum. Ben de ilaçlara abone oldum yapacak başka bir şey var mı yazarsanız sevinirim

  3. faik dedi ki:

    Eğer farketmesem, ben zamanında az kalsın ömür boyu ilaca mahkum oluyordum.

  4. kemal erdoğdu dedi ki:

    çok sevindirici bir olay lütfen bu sizin tedavinize nasıl girerim beni bilgilendirirmisiniz.sevgi ve saygılarımla.

    Kemal ERDOĞDU

  5. Hakan Güray dedi ki:

    Değerli hocam; Yayınladığınız makaleniz doğrultusunda 1 aylık Tip2 diyabet teşhisi konmuş biri olarak çok teşekkür ederim. Stres nedeniyle son 5 ayda aşırı tükettiğim tatlılar ve düzensiz beslenme sonucu 256 çıkan şeker, 1 ay sonra hiç perhizsiz 240’a düştü ve sizin de önerdiğiniz üzere ”Adam gibi” beslenmeye başladım. Ayaklardaki uyuşmalarım geçti ve 2,5 ay sonra yeniden hgb1ac testi yaptıracağım. Son testlerim zaten kısa sürede 90’lar seviyesinde…Görüşlerinize bir gazeteci olarak da yürekten katılıyor ve dediğiniz gibi, 1 yıl sonra yine adam gibi beslenerek, ilaçsız bir yaşama devam edeceğime inanıyorum. Emeğinize, yüreğinize sağlık. Tekrar teşekkür ediyorum. Saygılarımla.

Siz de yorumunuzu paylaşın: