AB, uygulamaya devam edilip edilmemesi için Temmuz ayında 5 milyona yakın Avrupalının katıldığı bir anket yapmıştı.
Alman televizyonuna konuşan AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ankete katılanların yüzde 80’inden fazlasının uygulamanın kaldırılması yönünde görüş bildirdiğini söyledi.
Juncker, Cuma günü yaptığı açıklamada uygulamanın kaldırılması planını AB Komisyonu’nda da tartışmaya açacağını belirtip “Bugün karar vereceğiz (…) Milyonlarca kişi yaz saatinin sürdürülmesi gerektiğine inanıyor” dedi.
Saat uygulamasında yapılacak değişikliklerin üye ülkelerin hükümetleri ve Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanıp yasalaşması gerekiyor.
AB yasaları uyarınca, 28 AB ülkesindeki vatandaşları her Mart ayının son Pazar günü saatleri bir saat ileri alıyor. Kışın da saatler Ekim ayının son Pazar günü bir saat geriye çekiliyor.
Uyku düzeni ve iş yerinde verimlilik
AB’nin en kuzey ülkesi Finlandiya, bu yıl uygulamanın kaldırılması için AB’ye çağrıda bulunmuştu. Mevcut sistemin devam etmesini isteyenler ise yaz saati uygulamasının özellikle gençler, çocuklar ve yaşlılar üzerinde uzun vadede sağlık sorunları yaratabileceği uyarısında bulunuyor.
Araştırmalar, saat değişikliklerinin uyku düzenini ve iş yerindeki verimliliği olumsuz etkilediğini gösteriyor.
Uygulamanın sona ermesini isteyenler ise kış aylarında daha aydınlık bir sabaha uyanmanın ve akşam da daha fazla Güneş ışığı almanın trafik kazalarını önleyeceğini, enerji tasarrufuna olanak sağlayacağını söylüyor.
Türkiye’nin yanı sıra Rusya, İzlanda ve Beyaz Rusya yaz-kış saati değişimi uygulamasına son veren ülkeler arasında.
Kaynaklar:
2.https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-45368370
***
EK 1 (8.4.2022): Gün ışığından daha çok yararlanmak için yapılan saat değişikliğinin kanser ve başka risklerle bağlantısı mümkündür; yıl boyunca standart saat daha iyi bir seçim olabilir.
***
EK 2 (17.10.2024): SÖZCÜ Türkiye’de kanser vakalarındaki artışı kalıcı yaz saati uygulamasına bağladı! İşte nedeni. Türkiye’de 2016’dan bu yana uygulanan kalıcı yaz saati, kamuoyunda eleştirilerin hedefi olmaya devam ediyor. Özellikle çocukların ve çalışanların karanlıkta okula ve işe gitmek zorunda kalması, güvenlik sorunlarını gündeme getirirken Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Taner Demirer, uygulamanın yalnızca sosyal yaşamı değil, aynı zamanda sağlık üzerinde de olumsuz etkiler yarattığını belirtiyor ve kanser riskine dikkat çekiyor.
Enerji tasarrufu amacıyla 2016 yılının Eylül ayında yürürlüğe giren kalıcı yaz saati uygulaması, o tarihten bu yana yoğun eleştirilerle karşılaşıyor.
Prof. Dr. Demirer’e göre, yaz saati uygulaması biyolojik ritmin bozulması hücredeki DNA tamir mekanizmalarına zarar veriyor ve bu durum, kanser vakalarının artmasında önemli bir rol oynuyor. Demirer, kalıcı yaz saati uygulamasının biyolojik saat üzerindeki olumsuz etkilerinin, Türkiye’deki kanser oranlarının yükselmesine katkıda bulunduğunu öne sürüyor.
Prof. Dr. Taner Demirer: Kalıcı Yaz Saati Sağlık Üzerinde Olumsuz Etkiler Yaratıyor
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taner Demirer, kalıcı yaz saati uygulamasının biyolojik ritmi bozarak kanser vakalarını artırdığını öne sürdü. Demirer, biyolojik saat dengesindeki bozulmanın hücrelerin DNA tamir mekanizmasını olumsuz etkilediğini ve bunun da sağlık üzerinde ciddi sonuçlar doğurabileceğini belirtti.
Demirer, Armağan Çağlayan’ın Ekol TV’deki programında yaptığı açıklamalarda, biyolojik ritmin korunmasının önemine dikkat çekerek, yaz saati uygulamasının uzun vadeli etkilerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı. Biyolojik saatteki bu tür değişimlerin, özellikle hücresel faaliyetlerde aksamalara ve kanser riskinde artışa yol açabileceğini savundu.
Kalıcı Yaz Saatinin Kanserle Bağlantısı Üzerine Önemli Uyarılar
Prof. Dr. Taner Demirer, biyolojik ritmin sağlıklı yaşam için kritik öneme sahip olduğunu vurgulayarak kalıcı yaz saati uygulamasının DNA tamir mekanizmasına zarar verdiğini belirtti. Demirer, bu mekanizmanın bozulması halinde hücrelerin kendini yenileyemediğini ve kanser hücresine dönüşme riskinin arttığını ifade etti.
2017 yılında, üç Amerikalı bilim insanının sirkadiyen ritmin (gece-gündüz döngüsü) insan hücreleri üzerindeki moleküler etkilerini inceleyen çalışmalarıyla Nobel Ödülü kazandığını hatırlatan Demirer, biyolojik saatteki bozulmanın sağlığa ciddi zararlar verebileceğini belirtti.
Demirer, Türkiye’de kanser vakalarının son yıllarda ciddi artış gösterdiğine dikkat çekerek, kalıcı yaz saati uygulamasının bu artıştaki önemli faktörlerden biri olduğunu savundu. “Beş altı yıl önce 160 bin olan yıllık kanser vakası sayısı, bugün 250 bine ulaştı,” diyen Demirer, biyolojik ritim bozukluklarının uzun vadede halk sağlığı üzerinde büyük etkiler yaratabileceğini öne sürdü.
Kalıcı Yaz Saatinin Çocuklar Üzerindeki Olumsuz Etkileri
Kalıcı yaz saati uygulaması, çocukların günlük yaşamını olumsuz etkiliyor. Sabahın erken saatlerinde karanlıkta okula gitmek ve akşam yine karanlıkta eve dönmek, çocukların yeterince D vitamini almalarını engelliyor. Bu durum motivasyon kaybına, uyku bozukluklarına ve okulda konsantrasyon problemlerine yol açıyor. Ayrıca, son yıllarda çocuklar arasında ruhsal sorunlarda, depresyon vakalarında ve dikkat eksikliği gibi problemlerde belirgin bir artış gözlemleniyor. Uzmanlar, biyolojik ritim bozukluklarının bu tür sorunları daha da tetiklediğini vurguluyor
***