HABERİNİZ OLSUN
ETİBBA DİYOR Kİ
DERDİME BİR ÇARE
TABİBAN-I CİHAN İÇÜN
BENİM ŞARKILARIM
İNGİLTERE 3 MİLYON YAŞLIYA ÜCRETSİZ D VİTAMİNİ DAĞITIYOR
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Yaklaşık üç milyon hastaya ve yaşlıya bu kış ücretsiz D vitamini verme kararı alan İngiltere’ yi gönülden tebrik ediyorum (1).
Çok doğru bir adım atmışlar, dilerim ki başka memleketler de bunu örnek alırlar!
D vitamini eksikliğinin hem koronavirüs enfeksiyonu hem ağır tablo ve ölüm riskini artırdığını gösteren onlarca çalışma yayınlandı (2).
Üstelik de D vitamini çok ucuz ve toksisitesi düşük, son derecede emniyetli bir “ilaç“!
Çok ciddi yan etkileri de olabilen ve bir kürünün maliyeti 3 bin dolardan fazla olan remdesivir isimli ilaç binlerce hastada kullanıldı ve sonunda da Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) “Bu ilacı artık KOVİD’ de kullanmayın, işe yaramıyor” uyarısı yaptı fakat D vitaminine, aspirine ve hatta tuzlu su gargarasına bile itiraz edenlerden çıt bile çıkmadı (3).
Yüksek dozlarda tabii ki aksi tesirler görülebilir ama bunun için kasten çok yüksek miktarlar alınması gerekir ve bu risk her ilaç için geçerlidir.
Hele de tüm dünyada her gün binlerce insanın öldüğü böyle bir pandemi döneminde “kantarın topuzunu kaçırabilecek” birkaç kişi üzerinden D vitaminini “tehlikeli bir ilaç” gibi göstermek akıl ve mantıkla da bilimle de vicdanla da bağdaşmıyor.
“D vitaminini fazla alırsanız, vücutta hiç istenilmeyen yerlerde beyin dâhil kireçlenmeler ve buna bağlı ciddi hastalıklar ortaya çıkar” korkutmasının şu kritik dönemde zerre kadar kıymeti yoktur (4).
Bu korkutmayı yapanın bugüne kadar dünyada kaç kişide yüksek doz D vitamini aldığı için beyin damarlarında kireçlenme olduğunu açıklaması gerekir.
Başka ülkelerde D vitamini korkutması olabileceğine ihtimal vermiyorum
İngiltere’ de bu zamanda bu tür “yersiz” bir korkutma yapılabileceğine zerre kadar ihtimal vermiyorum.
D vitamini preparatları tüm dünyada zaten reçetesiz satılıyor, isteyen hapını isteyen damlasını alıp içiyor, isteyen iğnesini oluyor.
Milyonlarca insan tarafından rastgele kullanılan bu vitaminle ilgili ciddi yan etkiler bildiriliyor ama bunların sayısı böyle bir pandemi döneminde kaale alınmayacak kadar az.
Bu risk birazcık yüksek olsaydı “beyin damarı kireçlenenler” yoğun bakımlarda yer bırakmazlardı.
Gelelim neticeye
BİR: Senede birkaç vaka bildirisini gerekçe gösterip de milyonlarca insanın kullandığı bir vitamin hakkında “beyin dâhil kireçlenmeler ve buna bağlı ciddi hastalıklar görülebilir” diye korku salmanın âlemi yok!
İKİ: Prensip olarak vitamin, mineral ve diğer besin desteklerinin gelişigüzel kullanılmasına şiddetle karşı olan, bununla alâkalı onlarca makalesi olan biri olarak yazıyorum:
Dünyanın çaresiz kaldığı bu salgınla baş etmede vitamin D desteklerinin çok büyük faydası olabilir.
ÜÇ: Modern tıbbın bedava veya maliyeti düşük tavsiyelere neden şiddetle itiraz ettiğini emin olun anlamıyorum. Anlayabilen varsa anlatsın da öğrenelim.
Kaynaklar:
***
İndependent Türkçe‘ nin haberi:
Covid-19’la mücadele kapsamında, İngiltere genelinde yaklaşık üç milyon hastaya ve yaşlıya bu kış ücretsiz D vitamini verilecek.
Takviyeler, ülkedeki her bakım evine gönderilecekken klinik olarak son derece hassas listesinde olanlar da bunları evlerinde teslim alabilecek.
Bu teoriyi destekleyen kanıtlar henüz net olmamasına rağmen, bakanlar D vitamininin Kovid-19’a karşı korunma sağlayabileceğini söylüyor.
Bununla beraber vitaminler, kemik ve kas sağlığını destekleyecek. Bu, tecrit nedeniyle birçok kişinin normalden daha uzun süre kapalı alanda kaldığı bu yıl bilhassa önemli.
Teslimatlar ocakta başlayacak ve isteyenlere kış ayları boyunca yetecek 4 aylık malzeme gönderilecek.
Bakanlar, D vitamini ve Kovid-19’la mücadele arasındaki bağdan emin olmak için daha büyük deneyler gerektiğine inanıyor.
Fakat bu esnada, NICE (Ulusal Sağlık ve Bakım Mükemmelliği Enstitüsü) ve Public Health England’dan (İngiltere Kamu Sağlığı) gelecek ay yayımlanacak bulgularıyla beraber mevcut kanıtları yeniden gözden geçirmeleri istendi.
Sağlık Bakanı Matt Hancock şunları söyledi:
Britanya halkının virüsü kontrol altına almak için yaptığı inanılmaz fedakarlıklar nedeniyle, çoğumuz bu yıl kapalı alanda daha fazla zaman geçirdik ve çoğumuzda D vitamini eksikliği olabilir.
Hükümet, hassas bireylerin daha karanlık kış aylarında kendilerine yetecek ücretsiz tedariğe erişebilmelerini sağlamak için harekete geçiyor. Bu, onların genel sağlıklarını destekleyecek, kemiklerini ve kaslarını sağlıklı tutacak ve NHS’miz üzerindeki baskıyı önemli ölçüde azaltacak.
Public Health England Baş Beslenme Uzmanı Alison Tedstone ise şu ifadeleri kullandı:
Herkesin, özellikle de yaşlıların, dışarı çıkmayanların ve koyu tenli olanların her gün 10 mikrogram (400IU) D vitamini takviyesi almasını tavsiye ediyoruz.
Bu yıl daha fazla kişi kapalı alanda daha fazla zaman geçirdiği için bu tavsiye her zamankinden daha önemli. Bu yüzden hükümet, klinik olarak son derece hassas olanların D Vitamini almasına yardım edecek.
***
Hürriyet gazetesinin haberi:
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, vücuttaki D vitamini seviyesinin koronavirüse etkisine ilişkin, “D vitaminini fazla alırsanız, vücutta hiç istenilmeyen yerlerde beyin dâhil kireçlenmeler ve buna bağlı ciddi hastalıklar ortaya çıkar. Bir insanın vitamininin yüksek değil, normal düzeyde olması önemlidir” dedi.
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, vücuttaki D vitamini seviyesinin koronavirüse yakalanma ve ölüm oranlarına etkisini değerlendirdi. Vitaminlerin vücudun işlevinde önemli rolü olan maddeler olduğunu belirten Prof. Dr. Ceyhan, “Vitaminler maalesef halka öyle sunuluyor ki sanki bağışıklık sistemi vitaminlerin üzerinde ve bağışıklık dışında bir fonksiyonları yok. Vitaminlerin daha önemli fonksiyonları ve bağışıklık üzerine de olumlu etkileri vardır. Vitaminlerin doğal kaynaklarından karşılananlarıyla ilaç olarak sunulanları arasında farklar var. Suda eriyen vitaminler ‘B’ ve ‘C’ vitaminleridir. Yağda eriyen vitaminler ise ‘ADEK’ diye adlandırdığımız ‘A’, ‘D’, ‘E’ ve ‘K’ vitaminleridir. Suda eriyen vitaminlerin fazla kullanımında idrarla atılır. Ancak çok yüksek dozlarda alınırsa böbreğe zarar verir. Yağda eriyen vitaminlerde ise bunlar yağda eridiği için vücutta depolanırlar. Vücuttan fazlası atılmaz birikir; belli bir seviyeyi geçince de en az eksikliği kadar ciddi hastalıklara sebep olurlar. D vitaminini fazla alırsanız vücutta hiç istenilmeyen yerlerde beyin dâhil kireçlenmeler ve buna bağlı ciddi hastalıklar ortaya çıkar. Bir insanın vitaminin yüksek değil, normal düzeyde olması önemlidir” diye konuştu.
‘D VİTAMİNİ AL KULLAN, DEMEK YANLIŞTIR’
Prof. Dr. Ceyhan, belli grupların, özellikle yaşlılar ve huzurevinde kalan bireylerin yeteri kadar dışarı çıkmadıkları için ayrıca kronik hastalıkların D vitamini ihtiyacının artabileceğini belirtti. Küçük bebeklerde de D vitamini ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Ceyhan, “Çocuk yürümeye başlayana kadar doğumdan itibaren D vitamini takviyesi yaptırırız. Bunu hekim ile dozunu kontrol ederek vermediğiniz zaman toksit yani zehirleyici olabilir. 1 yaşındaki bir çocuğun 25 mikrogram, 1 ile 10 yaş arasındaki çocuk 50 mikrogram, 10 yaşın üzerinde ve yetişkinlerin günde 100 mikrogramın üzerinde uzun süre D vitamini alması vücuda zarar verir. İnsanların ‘Eczaneden D vitamini al, kullan’ demeleri yanlıştır. Bir defa kullanırsınız tehlikesi olmayabilir; ancak uzun süre kullanımda o kişi hastalanır. Mutlaka hekim kontrolünde eğer gerekiyorsa D vitamini alınmalı” dedi.
‘VÜCUTTAKİ DEPO ONU KARŞILAR’
Prof. Dr. Ceyhan, kış mevsiminin bitiminde hiç kimsede D vitamini eksikliği gelişmediğine dikkat çekerek, “Vücuttaki depo onu karşılar. O yüzden bir insan havanın güneşli olduğu dönemde hele ki Türkiye gibi güneşin bol olduğu bir ülkede günde 1 saat yüzü, elleri, ayakları, bacağının bir kısmı açık 1 saat dolaşıyorsa yeteri kadar D vitamini alıyordur. Gıdalarında da süt ve süt ürünleri ile yeşil sebzeleri tüketiyorsa o insanın ‘Bende D vitamini eksiktir’ diye düşünmesine gerek yok. ‘Pandemi nedeniyle bir süredir evlerde kapalı kalındı’ şeklinde insanlarda D vitamini eksikliğini düşünmemek lazım” diye konuştu.
***
EK 1 (18.12.2020): Uzmanlardan oluşan bir panele göre, şu anda D vitamininin Kovid-19′ dan korunmaya yardımcı olduğu veya iyileşmeyi hızlandırdığını gösteren “yeterli kanıt bulunmasa” bile, D vitamini alınmaya devam edilmeli.
Birleşik Krallık Ulusal Sağlık ve Bakım Mükemmelliği Enstitüsü (NICE), İngiltere Halk Sağlığı (PHE) ve Beslenme Bilimsel Danışma Komitesi (SACN) uzmanlarından oluşan panel, Britanya Sağlık Bakanı Matt Hancock’un D vitamininin koronavirüse karşı etkili olup olmadığının araştırılmasını istemesi üzerine bu bulgulara ulaştı. Daha önce yapılan bazı çalışmalarda D vitamininin koronavirüsle mücadelede yararlı olduğuna işaret edilmişti.
NICE Rehberlik Merkezi Direktörü Dr. Paul Chrisp, şunları söyledi:
Şu an Kovid-19’un önlenmesi veya tedavisinde D vitaminini önermek için yeterli kanıt olmamasına rağmen, herkesi hükümetin tavsiyesine uyarak sonbahar ve kış dönemlerinde D vitamini takviyesi almaya teşvik ediyoruz. D vitamininin Kovid-19 üzerindeki etkisine dair araştırma sürerken, yayımlanan kanıtları takip etmeyi sürdürüyoruz. Kılavuzumuzu gerekli olduğunda gözden geçirip güncelleyeceğiz.
Mevcut PHE tavsiyesine göre kemik ve kasların sağlıklı kalması için ekimden mart başına kadar günlük 10 mikrogram (400 IU) D vitamini alınması gerekli. İngiltere genelinde pandemi nedeniyle bu kış kapalı mekanlarda uzun süreli zaman geçiren 2,5 milyondan fazla savunmasız kişiye bedava D vitamini takviyesi sunuluyor.
PHE, koyu ten rengine sahip kişilerin, bakım evi sakinlerinin veya dışarı çok fazla çıkmayanların ve muhtemel D vitamini eksikliği olanların bu takviyeleri yıl boyunca almasını şiddetle tavsiye ediyor.
PHE Baş Beslenme Uzmanı Alison Tedstone, şu ifadeleri kullandı:
Herkesin, özellikle de yaşlıların, dışarı çıkmayanların ve koyu tenli olanların her gün 10 mikrogram (400IU) D vitamini takviyesi almasını tavsiye ediyoruz. Bu yıl daha fazla kişi kapalı alanda daha fazla zaman geçirdiği için bu tavsiye her zamankinden daha önemli.
***
Türkiyenin bir çocuk doktorunun ağzına bakmasına halk sağlığı uzmanları neden sessiz acaba? neden onlar konuşmuyor neden erişkin enfeksiyoncular konuşmuyor da bu hastalığın görülmediği veya belirti vermediği çocukların doktoru konuşuyor acaba
50-60 yıllık bilgilerle yaşıyoruz maalesef.
“Bağışıklık sistemimizi güçlendirecek beslenme önerilerini dile getiren tıpçılar linç ediliyor. Havalar soğuyunca solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak için ıhlamur kaynatın, güneş bulursanız çıkın, kelle paça için demek suç, şarlatanlıkla eş değer.”
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/melihaltinok/2020/11/30/korona-basini
İKİ TEDBİR : GARGARA VE D VİTAMİNİ
Covid-19 salgını, dünyada ve ülkemizde endişe verici boyutlara ulaştı.
Mevcut durum nedeniyle halihazır tedbirlere ilave kısıtlamalar gündeme gelebilir.
Bu aşamada, maske, mesafe, temizlik, kısıtlamalar gibi fiziksel konuların yanında ARTIK İLAVE TEDBİRLERİN ALINMASI hususu da ilgili hekimlerce dile getiriliyor.
Mevcut tedbirlere ilave olarak örneğin;
– ağız ve burun içinin tuzlu karbonatlı su ile temizliği
– D vitamini takviyesi
İKİ ÖNEMLİ TEDBİR olarak öne çıkıyor.
Prof.Dr.Canan Karatay, Prof.Dr.Ahmet Rasim Küçükusta başta olmak üzere bir çok hekim, DİĞER TEDBİRLERİN yanında, BU İKİ TEDBİRİ de salgının başlangıcından beri ısrarla öneriyorlar.
Onlar, aslında bu iki tedbirden önce birincil öneri SAĞLIKLI, ADAM GİBİ BESLENMEDİR diyorlar. Çünkü çok önemli sağlık göstergesi olan AÇLIK İNSÜLİN SEVİYESİNİN 5’İN ALTINDA TUTULMASI bu beslenme ile mümkün. Uygulayamayanlar gecikmeksizin DERHAL bu beslenme tarzına başlayıp zaman içinde 5’in altı insülin hedefine ulaşmalıdırlar.
Yaşam boyu devam eden bir süreç olan adam gibi beslenme, vücudumuzu hastalıklara karşı koruyacak, güçlü bağışıklık sistemine sahip olacağımız zırhı sağlayacaktır. Güçlü bir bağışıklık sisteminin, hastalıkla mücadelede en az aşı kadar önemli olduğu vurgulanmaktadır. Milyonlarca yıldır var olan virüsler bundan sonra da devam edeceği için koruyucu olacak sağlıklı beslenmeye sürekli önem verilmesi gerekiyor.
Buna mukabil GARGARA YAPILMASI ve D VİTAMİNİ TAKVİYESİ ise HEMEN UYGULANABİLECEK bir tedbir olup, küçümsenecek, alay edilecek, bilim dışı bir konu olmayıp bilakis dünyada yapılan araştırmalar bilimsel olduğunu göstermiştir.
Nasıl ellerimizi yıkadığımızda temizliyorsak, ağız ve burnumuzu da yıkadığımızda aynı faydayı sağlayabiliriz diyor öneren hekimlerimiz. Zaten çok uzun yıllardır hekimler ağız ve burunu tuzlu karbonatlı su ile yıkamayı hastalarına uygulata gelmektedirler. Tuzlu karbonatlı suyun antibiyotiklerden daha hızlı etki ettiğini de belirtmişlerdir.
Yine araştırmalarda; yeterli D vitamini seviyesinin, Covid-19 öncesinde ve sonrasında önleyici ve tedavi edici (tek başına değil, destekleyici) etkisinin olduğu tıp dergilerinde yayınlanmıştır.
Bütün bu araştırmaların ışığında son olarak İngiltere önemli bir karar almıştır. İngiltere, corona virüsle mücadele kapsamında halka D vitamini dağıtılmasına karar vermiştir. İngiltere’nin kararı bile hala kimilerini D vitamini konusunda ikna etmiyor.
Uzun yıllardır ülkemizde açıklamalarıyla D vitamini konusunun en yetkin bilim insanı ve Uluslararası D Vitamini Konseyinin üyesi sıfatıyla Prof.Dr.Canan KARATAY’ın da görüşleri alınarak eksikliği olanlara D vitamini desteği sağlanması konusunun gündeme alınması Covid-19 salgını mücadelesinde genel tedbirlere destek olacaktır.
Sonuç olarak, AĞIZ VE BURUN İÇİNİN TUZLU KARBONATLI SU İLE TEMİZLİĞİ ile D VİTAMİNİ TAKVİYESİ konulu İKİ TEDBİR Covid-19 salgını ile mücadelede MEVCUT ÖNLEMLER İLE BİRLİKTE yeni bir adım ve umut olacaktır.
COVİD-19 İÇİN EN GÜÇLÜ AŞI D VİTAMİNİDİR.
MART 2020’DE HERKESE YAPILMALIDIR DİYE AÇIKLAMIŞTIM!
İNGİLTERE SAĞLIKCILARI DUYMUŞ YA, NE MUTLU BANA.
CANLARIMIZ, BİZİM SAĞLIKCILARIMIZ VE HALKIMIZ TELEF OLUYORLAR. YAZIKTIR VALLAHİ!
D VİTAMİNİ İÇİN GÜÇLÜ BİR DESTEK
Koronavirüse karşı uzmanından D vitamini tavsiyesi; kış aylarına dikkat
https://www.hurriyet.com.tr/kelebek/saglik/koronaviruse-karsi-uzmanindan-d-vitamini-tavsiyesi-kis-aylarina-dikkat-41677040
Karatay’a D vitamininden sonra GARGARA için de bir destek geldi.
Almanya Sağlık Bakanı da “Gargara yapın” dedi.
Alman Bakan; gargara, viral yükü azaltır, coronanın yayılmasını önler dedi.
https://www.sozcu.com.tr/2020/dunya/canan-karataya-bir-destek-almanyadan-geldi-6161013/
CANAN KARATAY’A DESTEK ALMANYA’DAN GELDİ.
ALMAN SAĞLIK BAKANI DA GARGARA DEDİ.
Covid-19 salgınının başlangıcından beri, maske, mesafe, temizlik gibi fiziksel tedbirlerin yanında İLAVE TEDBİRLERİN ALINMASI hususu başta Prof.Dr.Canan Karatay, Prof.Dr.Ahmet Rasim Küçükusta olmak üzere öneriliyordu.
Deniyordu ki; mevcut tedbirlere ilave olarak:
– ağız ve burun içinin tuzlu karbonatlı su ile temizliği
– D vitamini takviyesi
İKİ ÖNEMLİ TEDBİR’dir.
Nasıl ellerimizi yıkadığımızda temizliyorsak, ağız ve burnumuzu da yıkadığımızda aynı faydayı sağlayabiliriz diye öneren hekimlerimize edilmedik hakaret, dalga geçme, alay etme, aşağılama kalmadı.
Yine “Covid-19 için en güçlü aşı D vitaminidir,” diyen Prof.Karatay daha Mart 2020’de herkese yapılmalıdır diye açıklamıştı.
İngiltere sağlık sistemi, vatandaşlarına D vitamini dağıtma kararı aldı.
Gargara konusunda da yurtdışından, Almanya’dan bir destek geldi.
Türkiye’de Prof. Canan Karatay’ın, virüsün etkisini azaltmak için gargara yapılması önerisinden sonra Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn da “GARGARA YAPIN” dedi.
Alman basını da Spahn’ın sözlerini, “Gargara, coronanın yayılmasını önlüyor” diye manşetlerine taşıdı.
Neuen Osnabrücker Zeitung’a konuşan Bakan Spahn, corona virüsünün yayılmasının gargara sayesinde azalacağından umutlu olduğunu vurguladı.
Spahn, “Ağzı temizlemek için tuzlu gargarayla yapılan ağız çalkalama, ağız ve boğaz bölgesindeki viral yükü azaltır” dedi.
Tıbbın tam gelişmediği dönemde yayılan, 100 yıl önceki İspanyol gribinin kırılmasında da gargaranın rolü olduğu belirtiliyor.
https://www.dw.com/tr/alman-sa%C4%9Fl%C4%B1k-bakan%C4%B1ndan-gargara-tavsiyesi/a-55878679
https://www.sozcu.com.tr/2020/dunya/canan-karataya-bir-destek-almanyadan-geldi-6161013/