KOVİD GEÇİRENLER KEYİFLERİNE BAKSINLAR 

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Dünya Sağlık Teşkilatı (DSÖ) ve başta USA Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Direktörü Antony Fauci olmak üzere dünyanın önde gelen bilim adamları aşılarla sağlanan bağışıklığın hastalık geçirmekle sağlanan bağışıklıktan daha güçlü olduğunu tekrarlayıp duruyorlar (1).

Bu açıklamaların amacı aşıların etkinliklerinin çok yüksek olduğunu anlatmak ve insanları aşı olmaya teşvik etmek olabilir ama bu tür hakikatle uyuşmayan, abartılı açıklamaları bilime olan güveni sarsması bakımından doğru bulmuyorum.

Enfeksiyon geçirerek sağlanan bağışıklık hemen her zaman aşılarla sağlanan bağışıklıktan daha kuvvetli ve daha uzun ömürlüdür; çünkü bu sayede virüsün tüm antijenlerine karşı hem yerel yani virüsün vücuda ilk girdiği yerde hem sistemik bağışıklık (antikor + hücresel) sağlanır.

Yeni bir araştırmada, orta ağırlıkta KOVİD geçirenlerde S proteinine karşı oluşan antikorların ilk 4 ayda hızla azaldığı, azalmanın müteakip 7 ayda tedricen devam ettiği ancak antikorların 11 ay sonra bile tespit edilebildiği gösterildi (2).

S proteinine karşı oluşan antikorların seviyeleri, enfeksiyondan 7-8 ay sonra kemik iliği aspiratlarından elde edilen S proteinine spesifik plazma hücrelerinin sıklığı ile korelasyon gösteriyordu.

S proteinine spesifik plazma hücreleri KOVİD hikayesi olmayan 11 sağlıklı kişide gösterilemedi.

Bu sonuçlar, SARS-CoV-2 geçirenlerde güçlü bir antijene-spesifik, uzun ömürlü antikor cevabı oluştuğunu, plazma hücrelerinin de bu uzun süreli bağışıklığın bir parçası olduğunu gösteriyor.

Bu vesileyle, koruyucu antikorların kalıcı ve temel kaynağının kemik iliğindeki uzun ömürlü plazma hücreleri olduğunu bir kere daha hatırlatalım.

Gelelim neticeye

Enfeksiyondan birkaç ay sonra antikor seviyelerinin hızla düşmesinin hastalığı geçirenlerin yeniden enfekte olma risklerini artırabileceği ve bunların 6 ay sonra aşılanmaları gerektiği fikri aşı üreticileri tarafından pompalanan bir korkutmadan başka bir şey değildir.

Hastalık geçirmek uzun ömürlü ve kuvvetli bir bağışıklık yaratır.

İster ağır ister hafif KOVİD geçirenler keyiflerine baksınlar.  

Kaynaklar:

1. https://ahmetrasimkucukusta.com/2021/02/21/yazilar/tip-yazilari/corona-virus/kovid-gecirenlerin-asi-olmalari-gerekli-degil/

2. https://www.nature.com/articles/s41586-021-03647-4

Turkish doctors clap for COVID-19 survivors

***

Araştırmanın medyada haberi:

ABD’li bilim insanlarından iyi haber: Hafif Covid-19’dan sonra bir ömür boyu antikor üretilebilir. ABD’li bilim insanları tarafından yapılan yeni bir çalışmaya göre hafif Covid-19 enfeksiyonundan sonra bağışıklık hayat boyu sürme potansiyeline sahip. Araştırmacılar, enfeksiyonla savaşılmasının ardından kandaki antikorların hızlıca düştüğünü ancak antikor üreten bağışıklık hücrelerinin kemik iliğine göç ederek, corona virüsle yeniden karşılaşılma ihtimaline karşı sürekli olarak çalıştığını keşfetti. Yeniden enfekte vakaların bu nedenle oldukça nadir olduğuna dikkat çeken uzmanlar, bu tür bağışıklık hücrelerinin bir ömür boyu varlığını sürdürebileceği söyledi. Kaynak: https://www.ntv.com.tr/galeri/saglik/abdli-bilim-insanlarindan-iyi-haber-hafif-covid-19dan-sonra-bir-omur-boyu-antikor-uretilebilir,tkrliW5U70GPxdOoq98ALQ/gKJ6fItBu02C5m3TdFcG4Q

***

EK 1 (27.5.2021): KORCAN AYATA: “Polemik yok. Kim ne derse desin, faz çalışmaları tamamlanmamış aşılardan bahsediyoruz. Bu şartlarda aşı olun ya da olmayın demek büyük bir sorumluluğun altına girmektir. Risk grubunu aşı olmasını en başından beri öneriyorum.” Kaynak: https://twitter.com/korcanayata/status/1397581826978422787?s=20

***

EK 2 (27.5.2021): ABD’de yapılan iki yeni çalışmaya göre, yeni tip corona virüse (Covid-19) karşı bağışıklık en az bir yıl sürüyor ve bir ömür boyu devam etme potansiyeli bulunuyor. Covid-19’a karşı antikor tepkisi, özellikle aşılamadan sonra zamanla iyileşiyor ve mutasyonlara karşı devam ediyor. Bilim insanları bulguların, corona virüse karşı korumanın kısa ömürlü olacağına dair inancı çürüttüğünü ifade etti. Ayrıca, sonuçlar Covid-19’dan iyileşen ve daha sonra aşılanan çoğu insanın güçlendirici bir aşıya ihtiyaç duymayacağını gösterdi.

The New York Times’ın haberinde ABD’de yapılan iki farklı çalışmanın sonuçları değerlendirildi. Araştırmacılar, Covid-19 karşı bağışıklığın bir ömür boyu sürebileceğini ortaya koydu. Her iki çalışma da yaklaşık bir yıl önce corona virüse maruz kalan insanlara baktı. Nature dergisinde pazartesi günü yayınlanan çalışmalardan birine göre, virüsü hafızasında tutan B hücreleri kemik iliğine gidiyor ve gerektiğinde antikor sayısını artırıyor.

BioRxiv’de çevrimiçi olarak yayınlanan diğer çalışma ise diğer çalışmaya bezer bir şekilde bellek B hücrelerinin ilk enfeksiyondan sonra en az 12 ay boyunca olgunlaşmaya ve güçlenmeye devam ettiğini buldu.

BELLEK B HÜCRESİ NEDİR?

Bellek B hücreleri, özel bir B hücresi türüne deniliyor. Bu hücreler, corona virüse karşı ilk bağışıklık yanıtında oluşuyor ve uzun süre canlı kalıyor. Aynı zamanda bellek B hücreleri Covid-19’la tekrar karşılaşmaları hâlinde hızlı yanıt veriyorlar. 

Çalışmalara dahil olmayan Pennsylvania Üniversitesi’nden immünolog Scott Hensley, “Her iki çalışma da yeni tip corona virüs için enfeksiyon ve aşılamanın ortaya çıkardığı bağışıklığın uzun ömürlü göründüğünü öne süren artan literatürle tutarlıdır. Çalışmalar, yaygın soğuk algınlığına neden olan corona virüslerde olduğu gibi, virüse karşı bağışıklığın geçici olduğu korkusunu yatıştırabilir” dedi.

Ancak, Dr. Hensley,  bu virüslerin birkaç yılda bir önemli ölçüde değiştiğini ifade ederek, “Yaşam boyunca tekrar tekrar yaygın corona virüslerle enfekte olmamızın nedeni, bağışıklıktan çok bu virüslerin çeşitliliği ile ilgili olabilir” dedi.

VİRÜSLE ENFEKTE OLUP ARDINDAN AŞILANAN İNSANLARIN GÜÇLENDİRİCİ DOZA İHTİYACI YOK 

Diğer taraftan, uzmanlar Covid-19 enfeksiyonuna yanıt olarak üretilen ve aşılama ile güçlendirilen bellek B hücrelerinin çok güçlü olduğunu ve corona virüsün yeni varyantlarını engelleyerek güçlendiricilere olan ihtiyacı ortadan kaldırabileceğini söyledi. 

Bellek B hücrelerinden hafıza olgunlaşması üzerine çalışmayı yöneten Rockefeller Üniversitesi’nden Dr. Michel Nussenzweig, “Enfekte olan ve aşılanan insanlar gerçekten müthiş bir tepkiye, müthiş bir antikor setine sahipler, çünkü antikorlarını geliştirmeye devam ediyorlar. Uzun süre dayanacaklarını umuyorum. Sonuç, tek başına aşılardan elde edilen koruma için geçerli olmayabilir, çünkü bağışıklık hafızasının aşılamadan sonra doğal enfeksiyona kıyasla farklı şekilde organize edilmesi muhtemeldir” dedi.

Dr. Nussenzweig’e göre bu durum Covid-19’a yakalnmadığı halde aşılanan kişilerin sonunda bir takviye aşısına ihtiyaç duyabileceği anlamına geliyor. 

Diğer taraftan, B hücreleri bir virüsle karşılaştığında hızla çoğalıyor ve büyük miktarlarda antikor üretiyor. Akut enfeksiyon çözüldüğünde ise az sayıda hücre kemik iliğinde yerleşiyor ve düzenli olarak vücuda antikor pompalamaya devam ediyor. 

HER PATOJENE KARŞI ANTİKOR ÜRETİLİRSE KAN, KALIN BİR ÇAMURA DÖNÜŞÜR

Yeni tip corona virüs özgü bellek B hücrelerine bakmak için, Washington Üniversitesi’nden Ali Ellebedy liderliğindeki araştırmacılar, corona virüs enfeksiyonundan yaklaşık bir ay sonra başlayarak, üç aylık aralıklarla 77 kişinin kanı analiz etti. 77 kişiden sadece altısının  Covid-19 nedeniyle hastaneye kaldırıldığını; geri kalanının ise hafif semptomları olduğu ifade edildi.

Bu bireylerdeki antikor seviyeleri enfeksiyondan dört ay sonra hızla düştü. Daha sonra aylarda ise  yavaşça düşmeye devam etti. Bazı bilim insanları, bu düşüşü bağışıklığın azalmasının bir işareti olarak yorumladı, ancak diğer uzmanlar,bunun tam olarak beklenen şey olduğunu söyledi. Çünkü eğer kan,  vücudun karşılaştığı her patojene karşı yüksek miktarda antikor üretirse, hızla kalın bir çamura dönüşürdü.

Dr. Ellebedy, akut enfeksiyonun ardından kandaki antikor seviyeleri keskin bir şekilde düşerken, bellek B hücrelerinin kemik iliğine gittiğinde ve gerektiğinde harekete geçmek için hazırda beklediğini söyledi. 

Araştırmacılar, enfekte olduktan yaklaşık yedi ay sonra 19 kişiden kemik iliği örnekleri aldı. On beşinde saptanabilir bellek B hücreleri vardı, ancak dördünde yoktu, bu da bazı insanların çok az hücre taşıyabileceğini veya hiç taşıyamayacağını düşündürdü.

EN AZ BİR YIL BOYUNCA SABİT OLDUĞU GÖRÜLDÜ

Dr. Ellebedy, “Bu bana, enfekte olsanız bile, süper bağışıklık tepkiniz olduğu anlamına gelmediğini söylüyor. Bulgular, Covid-19’dan kurtulan kişilerin aşılanması gerektiği fikrini pekiştiriyor” dedi.

Dr. Ellebedy’nin çalışmasındaki katılımcılardan beşi, başlangıçta enfekte olduklarından yedi veya sekiz ay sonra ve yine dört ay sonra kemik iliği örnekleri bağışladı. O ve meslektaşları, bellek B hücrelerinin sayısının bir yıl boyunca  sabit kaldığını keşfetti.

BELLEK B HÜCRELERİ ORTALAMA YAŞAM SÜRESİNİN ÇOK ÜZERİNDE ANTİKOR ÜRETMEYE DEVAM EDEBİLİR

Çalışmada yer almayan Toronto Üniversitesi’nden bir immünolog olan Jennifer Gommerman, sonuçların özellikle kayda değer olduğunu,  çünkü kemik iliği örnekleri almanın zor olduğunu söyledi.

Öte yandan, 2007’deki dönüm noktası niteliğindeki bir çalışma ise teoride antikorların onlarca yıl, hatta belki de ortalama yaşam süresinin çok ötesinde, bellek B hücrelerinin uzun vadeli varlığını ima ederek hayatta kalabileceğini gösterdi. 

Diğer çalışmada, Dr. Nussenzweig’in ekibi, bellek B hücrelerinin zaman içinde nasıl olgunlaştığını inceledi. Araştırmacılar, yaklaşık bir yıl önce Covid-19’dan iyileşen 63 kişinin kanını analiz etti.  Katılımcıların büyük çoğunluğunun hafif semptomları vardı ve 26’sı da en az bir doz Moderna veya Pfizer-BioNTech aşısı almıştı. Ekip, virüsle yeniden enfeksiyonu önlemek için gerekli olan nötralize edici antikorların altı ila 12 ay arasında değişmeden kaldığını, ancak ilişkili ancak daha az önemli olan antikorların yavaş yavaş ortadan kaybolduğunu buldu.

BELLEK B HÜCRELERİ  DAHA ÖNCE COVİD-19’A YAKALANAN  KİŞİLERDE VARYANTLARA KARŞI ÖNEMLİ DÜZEYDE KORUMA GELİŞTİRDİ 

Bellek B hücreleri gelişmeye devam ettikçe, ürettikleri antikorlar daha geniş bir varyant grubunu nötralize etme yeteneği geliştirdi. Enfeksiyondan bir yıl sonra, aşılanmamış katılımcılarda nötralize edici aktivite, virüsün tüm formlarına karşı daha düşüktü ve en büyük kayıp, ilk olarak Güney Afrika’da tanımlanan varyanta karşı görüldü.

Aşılama, diğer çalışmalardan elde edilen sonuçları doğrulayarak, antikor seviyelerini önemli ölçüde yükseltti; dozlar ayrıca vücudun virüsü etkisizleştirme yeteneğini yaklaşık 50 kat artırdı.

Dr. Nussenzweig’in çalışmasının sonuçları, Covid-19’dan iyileşen ve daha sonra aşılanan kişilerin, aşı takviyesi almasa bile, ortaya çıkan varyantlara karşı son derece yüksek koruma seviyelerine sahip olmaya devam edeceğini gösteriyor.

Kaynak: https://www.ntv.com.tr/galeri/saglik/new-york-times-corona-viruse-karsi-bagisiklik-yillarca-surebilir,PEp9p1aJ-E2lSsC3YhXLlA/7S6TsiObVUC3f5m2Fw5YPg

***

EK 3 (30.5.2021): Ege Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zafer Kurugöl, COVID-19’u geçirip BioNTech ile aşılananlarda ciddi yan etkiler görülebildiğini belirterek, “Bu nedenle COVID-19’u atlatanlar Sinovac ile aşılansın” önerisinde bulundu. Kaynak: https://www.hurriyet.com.tr/galeri-son-dakika-koronavirus-gecirenler-hangi-asiyi-yaptirmali-prof-dr-zafer-kurugolden-onemli-uyari-41821162/5

***

EK 4 (2.6.2021): ABD’de gerçekleştirilen yeni bir araştırmaya göre, insanlarda soğuk algınlığı geçirdikten sonra gelişen bir antikorun Covid-19’a neden olan virüsü etkisiz hale getirebileceği belirtildi. Nature Communications dergisinde yayınlanan çalışma için ekip, pandemi öncesi ve pandemi sırasında katılımcılardan alınan kan örneklerini inceledi. Araştırmacılar, corona virüsü yenen kişilerden alınan kan örneklerinde, soğuk algınlığı sırasında üretilen, hastalıkları ‘hatırlayan’ ve tehdit geri dönerse tekrar harekete geçirilen yüksek düzeyde bağışıklık hücreleri tespit etti. Bulguların tüm corona virüslere karşı koruma sağlayan bir aşı veya antikor tedavisi geliştirmesine yardımcı olabileceği belirtilirken, ekip antikorun, bellek B hücresi olarak bilinen bir tür bağışıklık sistemi hücresi tarafından üretildiğini belirtti.

‘İSTİLACI VİRÜSÜN YÜZEYİNE KİLİTLENİP YOK EDİLMEK ÜZERE İŞARETLİYOR’

California, La Jolla’daki Scripps Araştırma Enstitüsü’nden bir ekip tarafından gerçekleştirilen çalışmada, hem soğuk algınlığının hem de Covid-19’un, üst solunum yolu hastalıkları olarak aynı kategoriye girdiğinin altı çizilirken bellek B hücrelerinin, istilacı corona virüs patojenlerinin yüzeyine kilitlendiği ve onları diğer bağışıklık hücreleri tarafından yok edilmek üzere işaretlediklerini tespit edildiği açıklandı. Bilim insanları, bu hücrelerin yıllar, hatta on yıllar boyunca kan dolaşımında yer alabileceklerini ve başka bir enfeksiyon meydana geldiğinde bağışıklık sisteminin onları yeniden çağırabileceğinin altını çizdi.

Bilim insanları elde edilen sonuçların ayrıca, Covid-19 ile enfekte olmuş kişilerin kan örneklerindeki bellek B hücre antikorları seviyelerinin, enfekte olmayanlara göre daha yüksek olduğunu gösterdiğini belirtirken, hafif corona virüs geçiren kişilerin, daha sonra ağır corona virüse yakalandıklarında antikor üretmekte zorluk çekmeyeceklerini bildirdi.

Kaynaklar: https://www.medimagazin.com.tr/guncel/genel/tr-soguk-alginligindan-kaynaklanan-antikor-covid-19u-etkisiz-hale-getirebilir-11-681-95836.html

https://www.nature.com/articles/s41467-021-22958-8

***

EK 5 (4.6.2021): ABD’de yapılan yeni bir araştırmaya göre, corona virüse karşı her yıl aşı olunmasına gerek olmayabileceği bildirildi. Yapılan çalışmalarda özellikle mRNA aşılarının vücutta antikor seviyesinin azalması durumunda bile koruma sağladığının altı çizilirken, aşılardan sonra oluşan bağışıklık seviyesinin vücutta antikor olmasa bile virüsü tanıyıp harekete geçtiği belirtildi.

Corona virüse karşı yaklaşık 7 aydır devam eden aşılama çalışmalarında takviye doz konusu tartışılmaya başlarken yapılan araştırmalar, her yıl ek doz aşıya ihtiyaç olmayabileceği açıklamasında bulundu. Associated Press’in haberinde BioNTech/Pfizer ve Moderna aşılarında kullanılan mRNA teknolojisi antikorun azalmasından sonra da koruma sağladığı açıklandı.

VÜCUTTA ANTİKOR OLMASA BİLE VİRÜSÜ TANIYIP HAREKETE GEÇİYOR

Bu aşılardan sonra oluşan bağışıklık seviyesinin vücutta antikor olmasa bile virüsü tanıyıp harekete geçtiği belirtilirken, ABD’li bilim insanları destekleyici dozlara her yıl ihtiyaç duyulmayabileceğini söyledi. Philadelphia Çocuk Hastanesi’nde ABD Gıda ve İlaç İdaresi’ne (FDA) tavsiyede bulunan bir aşı uzmanı olan Dr. Paul Offit, “Gerçekten yıllık bir takviye aşırına ihtiyacımız olursa şaşırırım” dedi. Pennsylvania Üniversitesi’nden immünolog John Wherry de, “Bu konuda oldukça iyimserim. Güçlendiricilere olan ihtiyacı göz ardı etmiyorum ancak şimdiye kadarki bağışıklık tepkisi oldukça etkileyici görünüyor” ifadelerini kullandı.

DAHA FAZLA BİLİMSEL ARAŞTIRMAYA İHTİYAÇ DUYULUYOR

Aşının sağladığı antikorun zaman içinde azaldığı hatta bittiği belirtilen haberde, her yıl ek doz corona virüs aşısının gerekmeyebileceğinin altı çizilirken, bilim insanları henüz bunu söylemek için erken olduğunu ve bu konuda daha fazla bilimsel araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Haberde, her yıl ek doz aşı ihtiyacı oluşmamasının virüsün mutasyonlara uğramamasına da bağlı olduğu bildirilirken bilim dünyasının, yeniden aşılama gerektirecek antikor eşiğini de belirlemesi için de çalışmaların sürdüğü aktarıldı.

Kaynak: https://www.ntv.com.tr/saglik/arastirma-corona-viruse-karsi-her-yil-asi-olmak-gerekmeyebilir,DNSC_JtXgEuQuojuZguriQ

***

EK 6 (5.6.2021): Bahreyn hiç Sinovac yapmadı. Sinopharm, Biontech, J&J ve sputnik yapıyorlar.  %47 çift aşılı ve yaklaşık %20 civarı Sinopharm, başka bir şey demek istemiyorum. Kaynak: https://twitter.com/BurcinNlbntgl/status/1401077753974341634?s=20

***

EK 7 (6.6.2021): Daha önce enfekte olmuş ve aşılanmamış olan 1.359 kişiden hiçbirinde çalışma süresince SARS-CoV-2 enfeksiyonu görülmedi. Bu sonuç, KOVİD geçirenlerin aşıdan fayda görme ihtimallerinin çok düşük olduğunu gösteriyor. Bu sebeple aşılamada daha önce enfekte olmamış kişilere güvenle öncelik verilebilir. Kaynak: https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.06.01.21258176v2

***

EK 8 (6.6.2021): Enfeksiyon yoluyla kazanılan bağışıklık, mevcut aşıların sağladığından çok daha geniştir. Kaynak: https://twitter.com/drahmetrasim/status/1401642692522696707?s=20

***

EK 9 (14.6.2021):

Resim

***

EK 9 (18.6.2021): Corona virüsü ağır geçiren kişilerin yeniden enfekte olma olasılığının yüzde 1’den daha az olduğu açıklandı. University Missouri School of Medicine’den araştırmacılar, corona virüs ile enfekte olan 9 binden fazla hastayla ilgili veriler göz önüne alınırken, iyileştikten sonraki üç ayda veya daha sonrasında yeniden enfekte olup olmadıklarını inceledi. İncelenen toplam 9 bin 119 hastadan sadece 63’ünün ikinci kez corona virüse yakalandığı tespit edilirken, oransal olarak bunun yüzde 0,7’ye denk olduğu bildirildi. Kaynakhttps://www.ntv.com.tr/amp/saglik/arastirma-agir-covid-gecirenlerin-yuzde-1inden-daha-azi-yeniden-enfekte-oluyor,SVZJ7j5LJUKg5CmdyWR9YQ

***

EK 10 (7.2.2022): Semptomatik Kovid-19’un nekahat dönemindeki çoğu hastada, nötralize edici aktivitede belirgin bir düşüşe rağmen, nötralizan antikor (nAb) cevapları 480 güne kadar devam ederken, asemptomatik enfeksiyonlardan iyileşenlerde yüksek oranda fark edilmeyen nAb cevapları bulundu. Makale adı: Longitudinal analysis of antibody dynamics in COVID-19 convalescents reveals neutralizing responses up to 16 months after infection. Kaynak: https://www.nature.com/articles/s41564-021-01051-2

***

EK 11 (5.11.2024): mRNA Kovid aşılarının sağladığı antikorların birkaç ayda azaldığı ve bununda aşı yapılanları yeniden enfeksiyona karşı daha duyarlı hale getirdikleri tespit edildi.

Buna karşılık tetanos aşısı, uzun ömürlü bağışıklık hücreleri oluşturarak on yıla kadar koruma sağlayabiliyor.

Kemik iliği örneklerinin analiz edildiği araştırmada, başlangıçta antikorlar mevcutken, uzun vadede sürekli antikor üretiminden sorumlu olan ve uzun ömürlü plazma hücreleri olarak adlandırılan bağışıklık hücrelerinin büyük oranda bulunmadığı belirlendi.

Bu eksiklik, vücudun Kovid-19’a karşı güçlü ve kalıcı koruma sağlama yeteneğini sınırlıyor.

Buna karşılık, aynı katılımcılar tetanos ve grip gibi diğer hastalıklara yönelik aşılara karşı daha istikrarlı, uzun ömürlü bağışıklık tepkileri gösterdi; bu da Kovid-19 aşılarının bağışıklık hücrelerinin uzun ömürlü plazma hücrelerine olgunlaşmasını teşvik etmeyebileceğini gösteriyor.

Kaynak: https://www.nature.com/articles/s41591-024-03278-y

Makale: SARS-CoV-2-specific plasma cells are not durably established in the bone marrow long-lived compartment after mRNA vaccination

***

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. veritas dedi ki:

    But they claim that mRNA vaccine will always programmes your immune system to attack every kind of virus better than your original immune system!

Siz de yorumunuzu paylaşın: