mRNA AŞILARI İSTENMEYEN PROTEİNLERİN DE OLUŞUMUNA YOL AÇIYOR
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Piyasada üç yıl geçirdikten ve milyarlarca doz uygulandıktan sonra, mRNA COVID-19 aşıları sürprizler yaratmaya devam ediyor.
Araştırmacılar, hücrelerdeki mRNA’nın kodunun çözülmesinden sorumlu olan ribozomların, “ribozomal çerçeve kayması” olarak bilinen, kodlanmış talimatları zamanın yaklaşık %8’inde kayarak yanlış okuyabildiğini söylüyor.
Bu ‘aksaklığın’ aşıdaki mRNA’nın genetik olarak nasıl değiştirildiğiyle ilgili olduğunu söylüyorlar.
Tabii olarak oluşan mRNA’nın aksine, aşılarda bulunan mRNA’da bir ‘üridin’ bazı ‘N1-metil psödouridin’ ile değiştirilmiştir (stabilize etmek için) ve maalesef okuma hatalarına yatkın hale getirmiştir.
Kaynak: https://blog.maryannedemasi.com/p/mrna-vaccines-lead-to-unwanted-proteins
***
EK 1 (4.2.2024): Aşıların etkilerinin, oluşturulduğu hastalığa özel olduğu yönündeki uzun zamandır inanılanın aksine; aşıların olumlu veya zararlı spesifik olmayan etkiler oluşturabildiğini gösteren ikna edici deliller vardır.
Bu derlemede, en yaygın insan aşılarının spesifik olmayan etkilerine ilişkin epidemiyolojik ve immünolojik çalışmalara yönelik PubMed araştırmasına dayanarak bulunan son 40 yılın araştırma raporları derlendi.
Canlı aşıların pozitif spesifik olmayan etkileri tetiklediği, canlı olmayan aşıların ise özellikle gelişmekte olan ülkelerde diğer bulaşıcı hastalıklara karşı duyarlılığın artmasıyla ilişkili kadın ölüm oranlarının artması da dahil olmak üzere birçok negatif non-spesifik etkileri tetiklediği belirlendi.
Bu negatif non-spesifik etkiler aşılama sekansına, aşılardaki antijen konsantrasyonuna, kullanılan aşı türüne (canlı ve canlı olmayan) ve ayrıca tekrarlanan aşılamaya göre belirleniyordu.
Hedef hastalıklara karşı koruma sağladığı kanıtlanmış olduğundan, canlı olmayan aşıların kullanımının bırakılmasını tavsiye etmiyoruz; bu sebeple, zararlı non-spesifik etkilerin mevcut aşılama sırasını değiştirerek en aza indirilebileceğini düşünüyoruz.
mRNA Kovid-19 aşılarıyla tekrarlanan aşılamaya cevap olarak oluşturulan yüksek IgG4 antikor seviyeleri, bağışıklık sistemini baskılayarak ilgisiz hastalıklar ve enfeksiyonlardan kaynaklanan daha yüksek ölüm oranıyla ilişkilendirildi.
Çoğu Kovid-19 aşısı yapılan ülke, bu tür hastalıktan kaynaklanan ölümlere doğrudan atfedilemeyen yüksek yüzdelerde fazla ölüm oranı bildirdiğinden, mRNA aşılarının genel ölüm oranı üzerindeki non-spesifik etkileri derinlemesine incelenmelidir.
Makale: Do vaccines increase or decrease susceptibility to diseases other than those they protect against?
Kaynak: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/38158298/
***
EK 2 (14.2.2024): Tekrarlanan Kovid-19 aşıları, Kovid enfeksiyonu ve diğer patolojilerle karşılaşma ihtimalini artırabilir. Ayrıca, birden fazla doz çok daha yüksek seviyelerde IgG4 antikorlarına sebep olabilir ve vücudu enfeksiyonlardan ve kanserden korumaya yardımcı olan beyaz kan hücrelerinin aktivasyonunu bozabilir.
Kaynak: https://link.springer.com/article/10.1007/s10238-023-01264-1#Sec3
Makale: mRNA vaccine boosters and impaired immune system response in immune compromised individuals: a narrative review
***
EK 3 (18.2.2024): VAERS’ in 1988’den 2021’e kadar tüm aşı ölümlerine ilişkin verileri: Kovid-19 aşıları bir yılda, diğer tüm aşıların 33 yılda toplamından daha fazla ölüme sebep oldu!!!! Ve bu aşı çocukluk aşı programında da var…
Kaynak: https://x.com/DrBenTapper1/status/1758920284206223514?s=20
***
EK 4 (18.2.2024): Araştırmacı ve bilim insanı @denisrancourt, Kovid-19 enjeksiyonlarıyla “HİÇBİR HAYAT KURTARILMADI” diyor. Aslında Rancourt ve bilim insanları, yaptıkları analizde, Kovid-19 aşılarının her uygulandığında tüm sebeplere bağlı ölümlerin ARTTIĞINI buldular. İşte 50.000 metrelik manzara: Rancourt ve meslektaşları, uygulanan her 800 enjeksiyon için 180 sayfalık makalelerinde aşıya bağlı bir ölümün meydana geldiği sonucuna vardı. Kaç doz verildiğini düşündüğünüzde bu 800’de 1 rakamı daha da endişe verici hale geliyor. Rancourt ve meslektaşlarının raporu sırasında 13,5 milyar Kovid-19 enjeksiyonu uygulandı. Bu sayıyı 800’e bölün ve yaklaşık 17 milyon Kovid-19 aşısına bağlı ölümle sonuçlanır.
Kaynak: https://x.com/VigilantFox/status/1758965570303615036?s=20
***
EK 5 (19.2.2024): Uzun vadeli güvenlik verileri olmadan hamilelik sırasında COVID-19 aşısı yapılması anneler ve bebekler için bir felaket olmuştur. Aşılanmış annelerden doğan çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerin tam spektrumuna henüz tanık olmadık.
Kaynak: https://x.com/P_McCulloughMD/status/1759292616246739392?s=20
***
EK 6 (19.2.2024): Umbilical cord blood (UCB) is an irreplaceable source for hematopoietic stem progenitor cells (HSPCs). However, the effects of SARS-CoV-2 infection and COVID-19 vaccination on UCB phenotype, specifically the HSPCs therein, are currently unknown. We thus evaluated any effects of SARS-CoV-2 infection and/or COVID-19 vaccination from the mother on the fate and functionalities of HSPCs in the UCB. The numbers and frequencies of HSPCs in the UCB decreased significantly in donors with previous SARS-CoV-2 infection and more so with COVID-19 vaccination via the induction of apoptosis, likely mediated by IFN-γ-dependent pathways. Two independent hematopoiesis assays, a colony forming unit assay and a mouse humanization assay, revealed skewed hematopoiesis of HSPCs obtained from donors delivered from mothers with SARS-CoV-2 infection history. These results indicate that SARS-CoV-2 infection and COVID-19 vaccination impair the functionalities and survivability of HSPCs in the UCB, which would make unprecedented concerns on the future of HSPC-based therapies.
Kaynak: https://www.cell.com/iscience/fulltext/S2589-0042(22)01816-8
Makale: Skewed fate and hematopoiesis of CD34+ HSPCs in umbilical cord blood amid the COVID-19 pandemic
***
EK 7 (19.4.2024): mRNA Kovid-19 aşısı lipid nanopartikülleri (LNP’ler) insanların %75′ inde pro-enflamatuar sitokinlerin üretimini tetikliyor. Buna göre, aşılarla alakalı bazı yan etkiler üretilen Spike proteinine ek olarak LNP’lerden de kaynaklanabilir.
Kaynak: https://www.mdpi.com/1422-0067/25/7/3595
Makale: mRNA-LNP COVID-19 Vaccine Lipids Induce Complement Activation and Production of Proinflammatory Cytokines: Mechanisms, Effects of Complement Inhibitors, and Relevance to Adverse Reactions
***
EK 8 (24.4.2024): mRNA aşılarının yan etkileri. Oytun Erbaş.
Kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=igmWv9fgUQk
***
EK 9 (25.9.2024): Humoral immune responses after BNT162b2 vaccination are predominantly composed of immunoglobulin (Ig) G1 and IgG3 subclass antibodies. As previously described in adults, S1-specific and receptor-binding domain–specific IgG4 levels increase significantly 1 year after the second BNT162b2 vaccination in children 5-11 years of age. Understanding mRNA vaccine–specific IgG4 responses in all age groups is crucial as more mRNA vaccines will reach licensure in the coming years.
Makale: Delayed Induction of Noninflammatory SARS-CoV-2 Spike-Specific IgG4 Antibodies Detected 1 Year After BNT162b2 Vaccination in Children
Kaynak: https://journals.lww.com/pidj/fulltext/9900/delayed_induction_of_noninflammatory_sars_cov_2.959.aspx
***
EK 10 (26.9.2024): 70 yaş altı için Covid’e bağlı ölüm hızı %0,07. Tüm korkunç kapatmalar, etkisizi aşı kampanyalarıı, sayısız ekonomiyi, işletmeyi, çocukların gelişim yollarını vb. yok etmek buun için yapılmış.
Kaynak: https://x.com/MehmetE_Krkmz/status/1838855286104248448
***
EK 11 (26.9.2024): Proje olduğunu söylediğimde çok linç yemiştim eski hesabımda. Bu bir dijital diktatörlük projesiydi, akıl almaz şeyler yapıldı, yok hayat eve sığar uygulamaları, açık havada gezen, plajda denize giren insanlara ceza yazılması, dünyada kullanılmayan ilaçların beşer onar verilmesi vs vs Covid19 etkeni SARS-CoV-2 virüsü laboratuvar araştırmaları sırasında geliştirildi , çok hızla mutasyona uğrayan bu RNA virüsüne karşı klasik tarzda aşı başarılı olamayacaktı çünkü önceki salgın yani SarsCov1 de denenmişti, çılgın bir proje olan ve geliştirilmeye ihtiyacı olan mRNA projesi kullanıldı amaç çılgınca görünüyordu, virüsün antijenik bir parçasını insan hücrelerine ürettirecek Messenger RNA yı intramuskuler olarak verelim virüsün en toksik komponenti spike protein bu iş için seçildi, firmalar ilk başlarda yalan söyledi, dediklerinin tersine enjekte edilen mRNA kasda kalmıyordu ve rekombinant da olsa spike protein de dolaşıma katılıyordu. Doğal bağışıklığa nazaran çok yüksek antikor elde etmek adına bu yol izlendi. İnsanlara defalarca mRNA enjekte edildi. Ben bir kez dahi bu enjeksiyonlardan olmadım, bilimsel olarak tartıştım ve tartışmaya da hazırım. Enjekte edilen mRNAnın ve onun tarafından insan hücrelerine, doğal infeksiyona nazaran çok yüksek miktarda ürettirilen rekombinant spike proteinin ne kadar hasara yol açabileceği ile ilgili çalışmaları 3 yıldır takip etmekteyim .
Kaynak: https://x.com/Drnotdefteri/status/1838955816344297778
***
EK 12 (5.10.2024): Humoral immune responses after BNT162b2 vaccination are predominantly composed of immunoglobulin (Ig) G1 and IgG3 subclass antibodies. As previously described in adults, S1-specific and receptor-binding domain–specific IgG4 levels increase significantly 1 year after the second BNT162b2 vaccination in children 5-11 years of age. Understanding mRNA vaccine–specific IgG4 responses in all age groups is crucial as more mRNA vaccines will reach licensure in the coming years.
Makale: Delayed Induction of Noninflammatory SARS-CoV-2 Spike-Specific IgG4 Antibodies Detected 1 Year After BNT162b2 Vaccination in Children
Kaynak: https://journals.lww.com/pidj/fulltext/9900/delayed_induction_of_noninflammatory_sars_cov_2.959.aspx
***
EK 13 (14.10.2024): Test edilen tüm Pfizer-BioNTech COVID-19 aşısı partileri, ABD Çevre Koruma Ajansı’nın (EPA) içme suyu için belirlediği 10 µg/L’lik güvenli maruz kalma sınırını aşan arsenik seviyeleri içeriyordu.
Bu kontaminasyon, halk sağlığını korumak ve diğer aşı partilerinin kontaminasyonunu araştırmak için federal yetkililerden acil müdahale talep ediyor. Toksik seviyelerde ağır metal içeren enjekte edilebilir ürünler önemli sağlık riskleri oluşturur ve derhal piyasadan çekilmelidir.
Arsenik, insanlarda temel fizyolojik bir rolü olmayan oldukça toksik bir elementtir. Metabolik inhibisyon, oksidatif stres, genotoksisite ve mikroRNA’ya bağlı düzenleme de dahil olmak üzere epigenetik değişiklikler gibi mekanizmalar yoluyla tüm organ sistemlerine zarar verir.
Kaynak: https://x.com/McCulloughFund/status/1845846867625517166
***
EK 14 (14.10.2024): AstraZeneca, CanSino, Moderna, Pfizer, Sinopharm ve Sputnik V’in COVID-19 Aşılarında En Az 55 Beyan Edilmemiş Kimyasal Element Bulundu
“Beyan edilmeyen elementler arasında 11 ağır metalin tamamı vardı: krom örneklerin %100’ünde; arsenik %82’sinde; nikel %59’unda; kobalt ve bakır %47’sinde; kalay %35’inde; kadmiyum, kurşun ve manganez %18’inde; ve cıva %6’sında bulundu…
Tüm markalarda bor, kalsiyum, titanyum, alüminyum, arsenik, nikel, krom, bakır, galyum, stronsiyum, niyobyum, molibden, baryum ve hafniyum bulduk.” Beyan edilmemiş kimyasal elementler, Enerji Dağıtıcı X-Işını Spektroskopisi ile Birlikte Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM-EDX) ve yüksek hassasiyetli Endüktif Eşleşmiş Plazma Kütle Spektrometrisi (ICP-MS) kullanılarak tespit edildi.
Kaynak: https://www.ijvtpr.com/index.php/IJVTPR/article/view/111
K: https://www.ijvtpr.com/index.php/IJVTPR/article/view/111
Makale: At Least 55 Undeclared Chemical Elements Found in COVID-19 Vaccines from AstraZeneca, CanSino, Moderna, Pfizer, Sinopharm and Sputnik V, with Precise ICP-MS
***
EK 15 (17.12.2024): Since genomics expert Kevin McKernan discovered excess levels of plasmid DNA in Pfizer’s COVID-19 mRNA vaccine, a significant concern has emerged regarding the potential for the fragments to increase cancer risk among recipients.
The primary worry is that these plasmid DNA fragments could randomly insert into the human genome, causing gene mutations through a process known as insertional mutagenesis.
Despite assurances from drug regulators and public health agencies that “COVID-19 vaccines do not change or interact with your DNA in any way,” they have failed to provide any concrete analysis or data supporting their claims.
DNA integration has been demonstrated numerous times under controlled laboratory conditions.
Kaynak: https://blog.maryannedemasi.com/p/a-step-closer-to-proving-dna-integration
***
İlgili Diğer Yazılar:
- BU ÇALIŞMANIN BÜYÜK BİR İSTATİSTİKİ KUSURU VAR
- AVRUPA’ DA VAKA ARTIŞLARININ SEBEBİ AZALAN BAĞIŞIKLIK DEĞİLDİR
- BAĞIŞIKLIĞI BASKILANMIŞ ÇOCUK VE GENÇLERDE AĞIR KOVİD RİSKİ YÜKSEK DEĞİL
- PFİZER HÂLÂ mRNA AŞILARININ GİZLİ HAM VERİLERİNİ PAYLAŞMADI, PAYLAŞMIYOR, BUNA DİYECEK TEK LAFINIZ YOK MU?
- KOVİD-19 AŞILARI KIRIK KALP SENDROMU’ NA SEBEP OLABİLİYOR