ASTIM METABOLİK BİR HASTALIK DEĞİL İMMÜNOLOJİK BİR REAKSİYONDUR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Prof. Dr. Alişan Yıldıran’ ın yazısı:

Ahmet Rasim hoca yine çok ilginç bir konuya dikkat çekdi, bir makaleden hareketle astımın metabolik bir hastalık olabileceğini ileri sürdü (1).

Esasen elli yıldır fizyopatolojisi hala tam olarak izah edilemeyen, artışı durdurulamayan bir hastalık olması, hep dikkatimi ve alakamı celbetmişdir.

Makaleyi kimin yazdığına bakınca, Cleveland Klinikde Serpil Erzurum isimli bir doktorun projesi olduğunu öğrendim, fakat Dr. Erzurum hakkında çok başarılı bir patobiyolog olduğundan fazla bir şey bulamadım (2). Kendisini tanımak isterdim.

Konuya gelince; astımın metabolik bir hastalık değil bir immünolojik reaksiyon olduğunu düşünmek naçizane çok daha makul gözükmekdedir.

Wikiye göre 1960’lardan itibaren astım hızla artmakda, 1990’da 183 milyon olan astımlı sayısı 2013’de 242 milyona erişmişdir (3). Bu tarihlerin aşıların yaygın şekilde kullanımının başladığı ve mikdarının arttığı yıllara denk gelmesi ne kadar tuhaf (!) değil mi?

Hijyen hipotezine göre yenidoğan döneminden itibaren immün sistem ne kadar az mikroorganizma ile karşılaşırsa o kadar alerjik olur, bunu da immün sistemin Th1/Th2 dengesinin Th2 tarafına kayması ile izah etmeye çalışırlar (4).

Gelelim nitrik oksid T hücre alakasına, nitrik oksid bakteri ve virüslere karşı savunmada anahtar molekül olup, Th1 hücreler tarafından üretimi arttırılır (5).

Aşılar, sezaryen, yanlış beslenme (mikrobiyom) gibi faktörler ile bozulmuş olan Th1/Th2 dengesi ile mukoza alakalı lenfoid dokuya (BALT) sahip olan bronşial sistem (hava yolu) aşırı mukus (sümük) üretimi ve kasılma üreterek astım tablosunu ortaya çıkarır.

Nitekim hocanın bahsettiği makalede Dr. Erzurum, hücre solunumunun korunması için nitrik oksid ve alakalı argininin seviyesinin arttırılmaya çalışıldığı sonucuna varmış (6).

Kanaatimce, kızamık, su çiçeği gibi basit çocukluk hastalıkları öcü haline getirilip, aşılar vasıtası ile her üç çocukdan birinin astım hastası olması gibi tuhaf bir durum ortaya çıkarılmış, olayı en başından beri bilen big pharma ise salbutamol, montelukast gibi top seller (7) ilaçlar ile milyarlarca dolar kazanmış olabilir mi?

Muhterem Kemal Yeşilçimen hocanın isabetle belirttiği gibi bizi “sağlık odaklı tıp eğitimi, milli aşı, milli ilaç teknolojisi” kurtarır (8). Ancak muhterem Yeşilçimen’in bunun hangi enstrüman eli ile yapılacağı konusunda kafası karışık gibi (9). TÜSEB mi?, SBÜ mü ?

Kaynaklar:

(1) http://ahmetrasimkucukusta.com/2016/12/29/yazilar/tip-yazilari/astim/astim-metabolik-bir-hastalik-olabilir-mi/
(2) http://www.lerner.ccf.org/pathobio/erzurum/
(3) https://en.wikipedia.org/wiki/Asthma
(4) https://en.wikipedia.org/wiki/Hygiene_hypothesis
(5) https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC1798386/
(6) https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/?term=Increased+mitochondrial+arginine+metabolism+supports+bioenergetics+in+asthma
(7) http://www.pmlive.com/top_pharma_list/pharmaceutical_products/singulair
(8) http://ahmetrasimkucukusta.com/2016/12/29/misafir-yazar/48200/
(9) http://ahmetrasimkucukusta.com/2016/01/06/misafir-yazar/milli-saglik-enstitusu-mu-universitesi-mi-bilim-uretir/

Yazı için 2 yorum yapılmış:

  1. Hayri dedi ki:

    Her üç çocuğun birinde astım olması biraz maksadı aşan bir ifade olmamış mı?

  2. Alişan Yıldıran dedi ki:

    Şaşırtıcı bir rakam gerçekden!
    Ancak, maalesef doğru.
    ISAAC’e göre dünyadaki çocuk nüfusun %14’ü, bazı bölgelerde %30’dan fazlası astımdan mustarib;
    http://www.globalasthmareport.org/burden/burden.php

Siz de yorumunuzu paylaşın: