Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Kültürümüzün en önemli unsurlarından olan musikimiz ne yazık ki artık sadece amatör derneklerin çabalarıyla varlığını sürdürüyor.

Musikiye gönül vermiş sevdalılardan oluşan Acarkentliler Musiki Derneği de bu topluluklardan biri.

Geçen hafta Caddebostan Kültür Merkezi’nde derneğin 2011 Bahar Konserini dinledik.

Derneğin Hocası Türk musikisinin en önemli yorumcularından biri olan İnci Çayırlı.

İnci Hoca hakkında fazla bir şey söylemeye gerek yok. O musikimizin gerçek bir “İncisi” ve bizim bir tanemiz. O şarkı söylemeden, sahnedeki “asil duruşu” ile bile çok şeyler ifade ediyor.

Acarkentliler, İnci Çayırlı’ nın Hocaları olmasıyla ne kadar övünseler yeri var. İnci Hoca ile bir seneyi beraber geçirmek, her hafta onun güzel sesini dinlemek her musikisevere nasip olmayacak büyük bir şans.

İnci Hocayı o akşam da her zaman olduğu gibi adeta Çamlıca Kız Lisesinden bu sene mezun olmuş bir genç kız güzelliği, zarafeti ve heyecanı içinde zevkle seyrettik.

Bu büyük sanatkârın talebeleri de Hocalarını gururlandıracak başarılı bir konsere imza attılar.

TRT’ nin çok değerli sazendelerinin eşliğinde hicazkâr ve suzinak eserlerle başlayan konser rast ve nihavent eserlerle devam etti.

Tüm solistler şarkılarını hissederek okudular; hepsini tebrik ediyorum. İçlerinde ikisinden özellikle bahsetmek isterim.

Biri, Lemi Atlı’ nın hicazkâr şarkısı “Lezzet almış geçmiyor sevdayı dildardan gönül” ü seslendiren Adnan Özkal. Adnan Bey, Rıza Rit’ e benzeyen ses rengi ve yorumu ile gönülleri fethetti.

Bir diğer sanatkâr da güzeller güzeli bir genç kız, Ece Melisa Dindar idi. O da Zeynettin Maraş’ ın nihavent şarkısını okudu: Gizli aşk bu söyleyemem derdimi hiç kimseye.

Gençlerimizin Türk musikisini bırakın mırıldanmalarını,  dinlemeleri bile bizi sevindirirken gencecik bir kızımızın tek başına şarkı yorumlayacak kadar musikimize sahip çıkması bizi gelecek adına çok umutlandırdı. Tebrikler Ece!

Bence gecenin sürprizi ise Acarkentliler Halk Müziği Korosunun şefi değerli sanatkâr Nursaç Doğanışık’ ın Sadettin Kaynak’ ın segâh eserini yorumlaması oldu.

“Dertliyim ruhuma hicranımı sardım da yine” şarkısını o kadar güzel okudu ki Nursaç Hanım’ ı keşke daha çok dinleyebilseydik diye hayıflandık.

Başta derneğin başkanı Ayşe Tunalı olmak üzere tüm Acarkentli musikiseverleri gönülden kutluyorum.

Gelecek seneki konserlerini şimdiden sabırsızlıkla bekliyoruz.

Yazı için 3 yorum yapılmış:

1. Eyüp Yüksel dedi ki:

   11 Haziran 2011, 18:24

   Değerli Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta Hocam, İnci Çayırlı 1970 ve 1971’de çok ünlüydü, “Kıskanıyorum” adlı şarkısıyla. Çok severdik o şarkıyı. Şimdi böyle duygusal, zarif ama yine popüler şarkılar nedense yok. Çok teşekkür ederim haber yaptığınız için, gönülden selamlar. Saygılarımla.

2. Adnan Özkal dedi ki:

   28 Haziran 2011, 23:37

   Sevgili Komşum,
   Türk müziğine olan sevginizi ve konu ile ilgili bilgi becerilerinizi bilen kişi olarak, konserimizi onurlandırdığınızdan dolayı Teşekkürlerimi Arz ediyorum. Gerçekten de Türk müziğine olan sevda ve aşkım hayatıma renk ve mutluluklar katıyor. Amatör olarak yaptığım bu işten büyük keyifler alıyorum. Dernek olarak Türk müziğini her fırsatta yaymaya insanları türlü şekillerle derneğe getirip çalışmalarımıza iştirakini sağlıyoruz. Yine Dernek olarak Konservatuar talebelerine burslar vererek eğitimlerinin devamına katkıda bulunuyoruz. Dernek Başkanımız Sevgili Ayşe Tunalı başta olmak üzere Dernek yönetimindeki arkadaşlarla Deneğin en güzel hizmeti verebilmesi için yoğun çabalar sarf ediyoruz.
   İnci Çayırlı gibi bir hocaya sahip olmanın güzelliğini, gururunu yaşıyoruz. Keza Nursaç Doğanışık hocamız da derneğimiz için büyük şanstır.
   Konserimizde okumaya çalıştığım, Lemi Atlının Hicazkâr makamındaki “Son aşkımı canlandıran en tatlı emelsin” şarkısının, tarafınızdan beğenilmesi beni çok mutlu etmiştir. Ece Melisa kızımız bir başka güzel başka bir yetenektir.
   Bolca müzikli günler dileği ile Sevgi ve Saygılar sunuyorum.
   Adnan Özkal

3. Uğur Görgülü dedi ki:

   13 Mayıs 2014, 09:21

   Sayın Küçükusta,

   Ne güzel, tıp doktorlarının biz mühendislere nazaran sanatla çok daha fazla iç içe olduğunu bir kez daha kanıtlayan harika bir yazı okudum sayenizde. Ortak paydamız ise müstesna kişiliğiyle Sayın İnci ÇAYIRLI. Hocamız 1975’den beri İTÜ Türk Musıkisi Korosu Şefi ve daha sonrasında da İTÜ Mezunları Korosu ile sayısız konserler vermiş, bizlere kimselerin bilmediği nadide eserler öğretmiş eşsiz bir sanat devi. Mutluyum sevgili Küçükusta ki, ortak paydamızda “gerçek sanat” var…

Siz de yorumunuzu paylaşın: