Eylül… Ekim… Kasım… Haydi bir de ‘Aralık’ diyelim. Sonbahar aylarına girmiş bulunuyoruz. “Sonbahar ayları” demek, büyüklerin deyimiyle “paçavra hastalığı” demektir. Eskiler; nezle, grip gibi rahatsızlıklara; “paçavra hastalığı” derlerdi. O zamanlar, böyle şimdikiler gibi kağıt mendiller yoktu. Bayramlarda küçüklere, el öptükten sonra verilen bez mendiller vardı. İşte grip, nezle gibi hastalıklarda bu mendiller kullanılırdı. Bunlar analarımız tarafından tertemiz yıkanır, mis gibi ütülenir, cebimize yerleştirilirdi.
Havaların değişik gitmesi, bir sıcak bir soğuk olması, özellikle de geçiş aylarında oluşan soğuk algınlığından ileri gelen, burun akması, aksırma… gibi nezle hallerinde hemen cebimizdeki bu mendiller kullanılırdı.
Grip ise bildiğiniz gibi nezleden daha da ağır bir hastalıktır. Tıp ilmi; gribi, dünyada oldukça yaygın olarak görülen, bulaşıcı, ateşli bir virüs hastalığı olarak kabul eder. 21. Yüzyıl’ın ilk yıllarındayız. 20. Yüzyıl çok gerilerde kaldı.
Şimdilerde artık bez mendiller kalmadı, Tıp da bir hayli ilerledi.
21. Yüzyıl’da “modern tıp” değişik metotlar, değişik ilaçlar, değişik aşılar, değişik aletlerle hastalıklara deva arıyor. “Modern tıp”ın sunduğu son devalardan biri de “grip aşısı.” Bazı bilim adamları, “grip aşısı”nı göklere çıkarırken, bazıları da “yerin dibine” batırıyor.
“Grip aşısı”na karşı çıkanların başında göğüs hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta geliyor. Prof. Dr. Küçükusta; “Grip aşıları etkisizdir. Çünkü, grip aşısının etkili olabilmesi için aşı yapılan ile hastalığa neden olan virüsün aynı olması gerekir” diyor.
Grip aşılarının etkisiz olduğunun, bağımsız araştırmalarla ortaya konulduğunu söyleyen Prof. Dr. Küçükusta, “Her sene bu mevsimde grip aşıları piyasaya çıkıyor ve çeşitli uzmanlar tarafından da özellikle risk grubunda olan insanların grip aşısı yaptırmaları tavsiyesinde bulunuluyor. Bugüne kadar daha çok aşı üreten firmaların sponsorluğunda yapılan araştırmalar, bu aşıları gerçekten çok etkiliymiş gibi gösteriyordu. Ancak, giderek bağımsız uzmanlar ve kuruluşlar ile kurumlar tarafından yapılan araştırmalar, bu aşıların hiçbir etkisinin olmadığını, bunların boş yere yapıldığını ortaya koydu. Türkiye’de yok ama ABD’de 2- 17 yaş arasındaki çocuklara deri içine zerk edilen aşı değil, buruna püskürtülen bir grip aşısı var. Daha çok etkili olduğu gerekçesiyle o aşının yapılması tavsiye ediliyordu. Bunun gerekçesi ise aşıyı üreten firmanın yaptığı araştırmalardı. Ama 10 sene içerisinde yapılan araştırmalar gösteriyor ki; bu aşıların hiçbir faydası yok. Geçen yıl yüzde 3 oranında etkili olduğu ortaya çıktı. Yani etkisiz anlamına geliyor bu. Bu sefer bütün dünya tıbbının tavsiyelerini yakından takip ettiği ve yüzde 100 uyduğu bir kurum var, ABD Hastalık Kontrol Önleme Merkezi (CDC). Geçtiğimiz seneye kadar, ‘Çocuklara bu aşı yapılsın’ diyen o kuruluş, artık bu aşının yapılmasının hiçbir faydasının olmadığını açıkladı. Hatta bir ABD’li doktor da çıkıp bu aşının yapılması ile buruna su fışkırtılması arasında hiçbir fark olmadığını söyledi” diyerek karşı duruyor.
Bağımsız uzmanların yaptığı araştırmaları yakından takip ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Küçükusta, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Bu araştırmalar geçtiğimiz son birkaç yıldan beri grip aşısının hiçbir etkisinin olmadığını bilimsel verilerle ortaya koyuyor. Zaten grip aşılarının hazırlanma mekanizması mantığı da bunların etkili olmasının imkânsız olduğunu insanlara baştan söylüyor. Grip virüsleri sürekli şekil değiştiren virüslerdir. Aşılar da bu yüzeylerinde değişen antijenlere göre hazırlanıyor. Dolayısıyla bir kere kâğıt üzerinde aşının etkili olabilmesi için geçen sene hastalık yapan virüsün bu sene de hastalık yapmasının gerçekleşmesi lazım. Ama virüsler sürekli şekil değiştirdiği için aşılardaki virüslerle hastalık yapan virüsün uyumlu olması gibi bir durumla karşılaşmak çok zor. Böyle olsa bile aşılar tamamen kanda antikor yapılmasını uyaran bir mekanizmayla etkisini gösterebiliyorlar. Oysa grip hastalığı kanda bulunan bir virüs değil. Bu tamamen solunum yolu dokusunda bulunan bir virüs. Dolayısıyla antikor miktarının hiçbir önemi yok. Burada grip aşılarının aslında hücresel bağışıklık dediğimiz kısmı harekete geçirmesi lazım. Uygulamada 50 seneyi geçti ama grip aşısının böyle bir etkisi yok. Grip aşılarının etki mekanizmasına baktığımız zaman bundan bir fayda beklemenin abes olduğunu net olarak ortaya çıkıyor.”
Evet göğüs hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta bunları söylüyor. Ne diyorsunuz yine bez mendile mi dönelim, ya da ‘kullan at’ kağıt mendilleri mi tercih edelim?
