VÜCUT KOVİD’ İ ANTİKORLAR OLMADAN DA ATLATABİLİYOR
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
X kromozomuna bağlı agamaglobülinemisi olan yani bağışıklık sistemleri antikor yapamayan ve bu sebeple ömür boyu immunglobulin alması gereken iki hastanın KOVİD’ i tamamen atlattığı bildirildi.
Kanlarında antikor yapan B hücreleri bulunmayan biri 34 diğeri 26 yaşındaki iki hastada ateş, öksürük, iştahsızlık belirtileriyle beraber interstisyel pnömoni tespit edildi.
Burun-geniz sürüntüsünde PCR testiyle koronavirüs olduğu gösterilen hastalarda CRP ve ferritin değerleri de yüksek idi.
Hastalarda yoğun bakım ve hatta oksijen tedavisine de ihtiyaç olmadı.
Bağışıklık sistemi
Daha önce de bu virüsle enfekte olan normal kişilerde HLA-DR ve CD38 gibi aktivasyon belirteçleri gösteren sitotoksik T hücrelerinin sayısının enfeksiyon sırasında arttığı gösterilmişti.
Gençlerde zatürre gelişme riskinin düşük olduğu dikkate alındığında antikorların hastalığın ağırlığını tayin etmede rolü olduğu düşünülebilirse de hastalığı atlatanlardan alınan plazma ile iyi neticeler alınması antikorların hastalığın iyileşmesinde de rol oynadığını gösterir.
B hücrelerinin gelişimi ve olgunlaşmaları için gerekli olan BTK (Bruton tyrosine kinase) sadece B hücrelerinde değil miyeloid hücrelerde de bulunur.
BTK’ nın, bu hücre türlerinde Toll-like reseptörlerin aracılık ettiği ve KOVİD’ li hastalarda da yüksek miktarlarda sentez edilen İL-6 ve TNF-alfa gibi enflamasyonu teşvik eden sitokinlerin üretiminde de rolü vardır.
Bundan dolayı da agamaglobülinemili hastaların miyeloid hücrelerinde BTK olmaması bu hastaları aşırı enflamatuar cevaplardan korumayı da sağlayabilir.
Bu arada her iki hastanın da enfeksiyondan önce ve enfeksiyon sırasında immunglobulin alıyor olmaları da dikkate alınmalıdır çünkü verilen bu immunglobülinler içinde KOVİD etkeni ile çapraz reaksiyon gösteren antikorlar olabilir ve iyileşmede bunların da katkısı olabilir.
Gelelim neticeye
BİR: Bu makale koronavirüsle mücadelede antikorlar yanında T hücrelerinin önemini ve aşıların da sadece antikorlar üzerinden değil T hücreleri bakımından da ele alınmaları gerektiğini gösteriyor.
İKİ: Hastalığı yeterli antikor üretebildikleri halde ağır geçiren ve hatta hayatlarını kaybedenlerin çok iyi incelenmeleri gerekir. KOVİD’ in kimleri daha çok ve şiddetli etkilediğini bu sayede anlayabiliriz.
Kaynak: https://onlinelibrary.wiley.com/doi/epdf/10.1111/pai.13263
***
EK 1 (23.8.2020): ABD Başkanı Donald Trump, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesinin (FDA) yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı plazma tedavisine acil durum onayı verdiğini açıkladı. Trump, plazma tedavisini “tarihi bir başarı” sözleriyle tanımladı. Alınan kararla, Kovid-19 hastalarında acil durumlarda plazma tedavisi uygulanabilecek.
ARK: Bu “tarihi başarının” bilimsel bir dayanağı yoktur. Bu açıklamayı Putin’ in “Aşı bulduk, kızıma da yaptık” açıklamasına siyasi bir cevap olarak görüyorum. KOVİD tedavisinin “ne yarışına” döndüğünü siz anlayın, ben yazamadım.
Habertürk’ ün haberi:
Beyaz Saray’da basın toplantısı düzenleyen Trump, plazma tedavisinin Kovid-19 hastalarının tedavisi için önemli bir ümit olacağını söyledi.
Daha önce Kovid-19 geçirip iyileşmiş Amerikan vatandaşlarına, ilgili sağlık birimlerine giderek plazma bağışı yapmaları çağrısında bulunan Trump, “Verdiğiniz her bir plazma başka yerlerde hayatlar kurtaracaktır.” değerlendirmesini yaptı.
AA’nın haberine göre; plazma tedavisini “tarihi bir başarı” sözleriyle tanımlayan Trump, bu yolla milyonlarca insana tedavi imkanının sunulabileceğini belirtti.
Trump ayrıca, yakın zamanda Kovid-19 aşısıyla ilgili de güzel haberler vereceklerini dile getirdi.
Aynı basın toplantısında konuşan FDA Direktörü Stephen Hahn da plazma tedavisinin “çok umut verici” olduğunu ve bundan sonra daha fazla sayıda insanın iyileşmesini umduklarını, ancak tedaviyle ilgili daha yapmaları gereken çok iş olduğunu kaydetti.
Öte yandan eski FDA yetkilisi Scott Gottlieb, Amerikan medyasına yaptığı açıklamada, ülkede halihazırda plazma tedavisinin bazı yerlerde zaten uygulandığını, ancak bugünkü kararla tüm ülkede uygulanmasının önünün açılacağını ifade etti.
Daha önce Kovid-19 geçirip iyileşen kişilerin kanlarının plazma adı verilen sıvısında gelişen antikorlar bu yolla virüse karşı tedavi için kullanılacak. Plazma tedavisinin özellikle yoğun bakımdaki yüksek riskli hastaların iyileşmesine yardımcı olduğu belirtiliyor.
ABD’de son rakamlara göre salgından dolayı hayatını kaybedenlerin sayısı 180 bini geçmiş durumda.
Eric Topol’ un yorumu: Konvaselen plazma ile yapılmış randomize kontrollü çalışma yoktur. Nötralize edici tesiri olmayan birçok antikor ihtiva eder. Eğer etkisi varsa da bu en iyi ihtimalle mütevazı olabilir. Kaynak: https://twitter.com/EricTopol/status/1297583093285494785?s=20
***
EK 2 (15.2.2021): Antikorlar azalsa da T hücresi cevabı devam ediyor. Kaynak: https://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=3661946
***
EK 3 (15.2.2021): KOVİD geçiren hastaların nekahet dönemlerinde yapılan incelemede nötralizan antikorların kaybında en önemli rolün IgM antikorlarında olduğu, bunu IgG antikorlarının takip ettiği belirlendi. Bu netice etkili antikor bazlı tedavilerin tasarlanmasına yardımcı olabileceği gibi IgM üretimini bozan tedaviler alan oto-immün hastalığı olanların SARS-CoV-2’ye artan duyarlılığını da açıklayabilir. Kaynak: https://www.cell.com/cell-reports/fulltext/S2211-1247(21)00104-2
***
EK 4 (15.2.2021): Virüsün akciğerlere inemeden üst solunum yollarında tutulmasının sebebi IgG değil IgA olabilir. Kaynak: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/15265932/
***
EK 5 820.2.2021): KOVİD geçirmek yeniden-enfeksiyon ve asemptomatik hastalığa karşı yüksek derecede koruyucudur. Koruyucu etkinliğin zamanla artması virüs çıkarılmasının ve bağışıklığın 90 gün sonra da devam ettiğini düşündürüyor. Bu, yeniden enfeksiyon demek değildir. Aşı kaynakları tüm dünyada sınırlı olduğu için KOVİD geçirenlerin aşı olmaları yerine daha duyarlı olan nüfus aşılanmalıdır. Kaynak: https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.02.14.21251715v1.full.pdf
***
EK 6 (20.2.2021): En kuvvetli hücresel bağışıklık 5 proteinle (spike, membran, zarf, nükleokapsit ve proteaz antijenleriyle) ortaya çıkar. Kaynak: https://www.biorxiv.org/content/10.1101/2021.02.17.431750v1
***
EK 7 (1.5.2021): “Hafif olarak geçirilen tipik bir KOVİD’ den sonra, koronavirüse has CD8+ T hücreleri kalıcı olmak yanında iyileşme sürecinde, koordine bir şekilde uzun ömürlü ve kendi kendini yenileyen hafıza özelliği kazanıyor.” Kaynak: https://www.biorxiv.org/content/10.1101/2021.04.28.441880v1.full.pdf
***
EK 8 (910.11.2021): Antikor miktarına göre yatıp kalkanlara! Antikor miktarından çok kalitesi mühim. Obezlerde Kovid-19’a spesifik antikorların çoğu oto-immun antikorlardır, nötralizan antikorlar değil. Kantiteye değil kaliteye bak. Kaynak: https://www.nature.com/articles/s41366-021-01016-9
***
EK 9 (7.3.2022): FERHAT ARSLAN “Türkçesi şu : Kardeşim biz elimizden geleni yaptık antikorlarınızı bol bol yaptırdık ama kahretsin virüs yine öne geçti ve en iyi antikor kokteyllerimiz bile bu yeni varyant bloke edemiyor. Ne yapalım, şansına küs. Tabiki yerseniz.”
Türkçesi şu : Kardeşim biz elimizden geleni yaptık antikorlarınızı bol bol yaptırdık ama kahretsin virüs yine öne geçti ve en iyi antikor kokteyllerimiz bile bu yeni varyant bloke edemiyor. Ne yapalım, şansına küs. Tabiki yerseniz. https://t.co/TOcYvkYv8I
— Ferhat Arslan, Doç. Dr. Enfeksiyon Hastalıkları (@Ferhatarslandr) March 7, 2022
Kaynak: https://twitter.com/Ferhatarslandr/status/1500844845446873088?s=20&t=jpX0QGYz3U_WsEu7srhaBg
***
EK 10 (20.4.2022): Correlates of protection against SARS-CoV-2 in rhesus macaques
These data demonstrate that relatively low antibody titres are sufficient for protection against SARS-CoV-2 in rhesus macaques, and that cellular immune responses may contribute to protection if antibody responses are suboptimal. We also show that higher antibody titres are required for treatment of SARS-CoV-2 infection in macaques. These findings have implications for the development of SARS-CoV-2 vaccines and immune-based therapeutic agents.
Kaynak: https://www.nature.com/articles/s41586-020-03041-6
***
Aşıya gerek yok mu yaniii