ANTİKORLARIM DÜŞÜK DİYE DERTLENMEYİN

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Cell’ de yayınlanan araştırmada, 19 KOVİD hastası enfeksiyonun başlamasından düzelmesine veya ölüme kadar takip edildi.

12 KOVİD hastanın virüs yükü, antikorları ve KOVİD-19’un proteinlerine has T hücreleri farklı zamanlarda ölçüldü.

Virüsün erken dönemde kontrol altına alındığı hafif vakalarda 2 hafta içinde kuvvetli bir spesifik T hücresi cevabı görüldü.

Ağır hastalık geçirenlerde yüksek seviyede nötralizan antikor üretimi olmakla beraber virüse has fonksiyonel T hücreleri çok azdı.

Çok az sayıda hastadan elde edilen bu bilgiler enfeksiyonunun kontrolünde T hücrelerinin çok mühim rolleri olduğunu göstermektedir.

T hücrelerinin akut enfeksiyon ve nekahet döneminde farklı bir hiyerarşisi vardır: ORF7/8 proteinlerine has T hücreleri erken dönemde belirmektedir.

Koronavirüsün kontrolünde ORF7/8-spesifik hücresel bağışıklığın erkenden devreye girmesinin özel bir önemi olabilir.

Bu arada, yeni viral varyantların çoğunda ORF8 delesyonları olduğunu hatırlatalım.

NOT: ORF (Open Reading Frame) potansiyel olarak protein sentezleme özelliği olduğu tahmin edilen DNA dizileridir. ORF0 (ORF sıfır) genom boyunca sıçrayan genler ile yayılır. ORF0 dizileri, daha önce bilinmeyen yüzlerce, hatta binlerce protein üretebilir (2).

Gelelim neticeye

KOVİD geçirenlerde veya aşı yapılanların sadece antikorlar üzerinden değerlendirilmesi doğru değildir (3).

Birçok araştırma bağışıklıkta T hücrelerinin çok önemli rolleri olduğunu ortaya koymaktadır ama bunların ölçülmesi kolay değildir, özel laboratuvarlar gerekir.

İster hastalık geçirmiş olun ister aşılanmış olun, antikorlarınız ölçülür de düşük bulunursa dert etmeyin.

Antikor fazlalığının her zaman iyi bir şey olmadığı aksine zararlı olabileceği, antikorların faydalısı ve faydasızı olduğu aklınızda bulunsun:

Antikorlar cepteki para gibidir, kolayca harcanır gider. Hücresel bağışıklık bankadaki para gibidir, emniyet altındadır, harcanması zordur.

Kaynaklar:

1. https://www.cell.com/cell-reports/fulltext/S2211-1247(21)00041-3

2. https://bilimfili.com/gezici-genlerin-protein-urettikleri-kesfedildi

3. https://ahmetrasimkucukusta.com/2021/01/16/yazilar/tip-yazilari/kovid-asisi/antikorunuz-bol-olsun/

***

EK 1 (15.2.2021): Antikorlar azalsa da T hücresi cevabı devam ediyor. Kaynak: https://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=3661946

***

EK 2 (15.2.2021): KOVİD geçiren hastaların nekahet dönemlerinde yapılan incelemede nötralizan antikorların kaybında en önemli rolün IgM antikorlarında olduğu, bunu IgG antikorlarının takip ettiği belirlendi. Bu netice etkili antikor bazlı tedavilerin tasarlanmasına yardımcı olabileceği gibi IgM üretimini bozan tedaviler alan oto-immün hastalığı olanların SARS-CoV-2’ye artan duyarlılığını da açıklayabilir. Kaynak: https://www.cell.com/cell-reports/fulltext/S2211-1247(21)00104-2

***

EK 3 (15.2.2021): Virüsün akciğerlere inemeden üst solunum yollarında tutulmasının sebebi IgG değil IgA olabilir. Kaynak: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/15265932/

***

EK 4 820.2.2021): KOVİD geçirmek yeniden-enfeksiyon ve asemptomatik hastalığa karşı yüksek derecede koruyucudur. Koruyucu etkinliğin zamanla artması virüs çıkarılmasının ve bağışıklığın 90 gün sonra da devam ettiğini düşündürüyor. Bu, yeniden enfeksiyon demek değildir. Aşı kaynakları tüm dünyada sınırlı olduğu için KOVİD geçirenlerin aşı olmaları yerine daha duyarlı olan nüfus aşılanmalıdır. Kaynak: https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.02.14.21251715v1.full.pdf

***

EK 5 (20.2.2021): En kuvvetli hücresel bağışıklık 5 proteinle (spike, membran, zarf, nükleokapsit ve proteaz antijenleriyle) ortaya çıkar. Kaynak: https://www.biorxiv.org/content/10.1101/2021.02.17.431750v1

***

EK 6 (1.5.2021): “Hafif olarak geçirilen tipik bir KOVİD’ den sonra, koronavirüse has CD8+ T hücreleri kalıcı olmak yanında iyileşme sürecinde, koordine bir şekilde uzun ömürlü ve kendi kendini yenileyen hafıza özelliği kazanıyor.” Kaynak: https://www.biorxiv.org/content/10.1101/2021.04.28.441880v1.full.pdf

***

EK 7 (7.2.2022): Semptomatik Kovid-19’un nekahat dönemindeki çoğu hastada, nötralize edici aktivitede belirgin bir düşüşe rağmen, nötralizan antikor (nAb) cevapları 480 güne kadar devam ederken, asemptomatik enfeksiyonlardan iyileşenlerde yüksek oranda fark edilmeyen nAb cevapları bulundu. Makale adı: Longitudinal analysis of antibody dynamics in COVID-19 convalescents reveals neutralizing responses up to 16 months after infection. Kaynak: https://www.nature.com/articles/s41564-021-01051-2

***

EK 8 (30.9.2024): mRNA aşılarının uzun vadeli bağışıklık oluşturamadığını ve korumada etkisiz kaldığını gösteren bir çalışma yayınlandı. Zaten gözlemlediğimiz bir olguydu. Çalışma, bu aşıların uzun dönem bağışıklık sağlayan antikorları üreten plazma hücrelerini oluşturamadıklarını gösterdi.

İşin daha ilginç tarafı, aşı yapılan kişi sonradan Covid geçirse dahi bu hücreler oluşamıyor. Çok çeşitli olası yan etkilerine ilaveten yeterli bağışıklık oluşturamaması bu aşıların akıbetini de sorgulatacak görünüyor. Milyonlarca insana yapıldıktan sonra uygulamadan kaldırılan AstraZeneca ve J&J aşıları gibi bir son beklenebilir.

K: https://x.com/VirusesImmunity/status/1839739444783710264

Kaynak: https://x.com/drbulentpolat/status/1840380677142860174

***

Siz de yorumunuzu paylaşın: