Bir tarafta Canan Karatay gibi ekmeği zehirle eş tutanlar, karşı cephede beslenme uzmanları, diyetisyenler gibi ekmeği sağlıklı beslenmenin olmazsa olmaz unsuru gibi savunanlar var. Ekmek gerçekten zararlı mı, Çölyak ve tüm diğer kronik hastalıkların yegâne sebebi mi, gelin modern buğdaydan başlayarak durumu inceleyelim.

Tabii gıdalarla beslenen Bolivya yerlilerinin dünyanın kalp damarları en sağlıklı insanları olduğu belirlendi. Araştırma, kalp-damar hastalıklarının da Batı toplumunun salgın halindeki tüm kronik hastalıklarının da temel sebebinin işlenmiş un, şeker, trans yağlar ve katkı maddelerinden oluşan hazır gıdalar olduğunu gösteriyor. Budur: Market ve paket yoksa hastalık da yok!

Gıda endüstrisinin en büyük iddialarının başında kendi paketlenmiş ürünlerinin “çok hijyenik” olduğu gelir. Peki, durum gerçekten öyle mi, endüstri ürünü paketlenmiş yiyecek ve içecekler gerçekten bakterilerden münezzeh mi? Endüstri, işlenmemiş süte sokak sütü, mikroplu süt, sakın tüketmeyin diye çamur atmakta haklı mı?

Fabrika-market tavuklarına burun kıvıranlara kötü bir haberim var: Yakında tu-kaka ettikleri tavuğu bile mumla arayacaklar ve bulamayacaklar zira laboratuvar ortamında tavuk olmadan tavuk eti üretildi. Allah’ ın sopası yok, sen misin market tavuğunu beğenmeyip de ille de gezen tavuk diye tutturan: Al sana tavuksuz tavuk eti!

Başta obezite, diyabet, kanserler ve kalp krizleri olmak üzere kronik hastalıkların temelinde yatan kronik enflamasyonun en önemli sebebi işlenmiş un, tahıl ve trans yağlardan oluşan modern beslenme şeklidir. Yeni bir araştırma bu zararlı unsurlardan sadece şekerin azaltılmasının bile kısa zamanda etkili olduğunu gösteriyor. Şeker ağzınızı tatlandırır, sağlığınızı bozar.