Hohenheim Üniversitesi’ nin araştırmasında 600 çeşit meyveli yoğurdun tümünde olması gerekenden fazla şeker bulunduğu belirlendi. Marketlerde satılan hazır meyveli yoğurtlarda meyve değil kutusunda meyve resmi ve içinde de meyve aroması olduğunu biliyorduk. Bu çalışma ile meyveli yoğurtların şeker deposu olduğu da anlaşılmış oldu.

Kalp krizi, felç, damar tıkanıkları, obezite, hafıza kaybı ve böbrek hastalıklarını önleyebileceği gösterilen Akdeniz diyetinin meme kanseri riskini de ileri derecede azalttığı tespit edildi. Bilim dünyasının, kanserlerin “adam gibi beslenerek” önlenebileceğini geç de olsa anlamaya başladığını görmek beni mutlu ediyor.

İngilizce’ de “Günde bir elma doktoru uzak tutar” anlamına gelen “an apple a day keeps the doctor away” sözünün doğruluğu bir kere daha ispatlandı. Yeni bir araştırmaya göre elma kabuğunda bulunan “ursolik asit” ve yeşil domateste bulunan “tomatidin” isimli kimyasallar kaslarda yaşlanmayla ilgili olayları önlüyor. Hep söylüyorum: İlacı, hapı atın, adam gibi beslenin.

Kemoterapi, radyoterapi gibi klasik kanser tedavilerinin, kanserin başlaması ilerlemesi ve yayılmasında çok önemli rolleri olan kanser kök hücrelerine etkisi yoktur. Bunlara karşı elimizdeki en önemli silah bitkilerde bulunan fito-kimyasallardır. Kansere karşı savaşan 10 fito-kimyasal ve bulundukları bitkileri sofranızdan eksik etmeyin!

Çin’ de yapılan geniş kapsamlı ve ileriye dönük araştırmada baharatlı gıdaları sık tüketmenin ölüm riskini yüzde 14 azalttığı ortaya çıktı. Hastalıklardan korunmak için sağlıklı beslenmenin ne kadar önemli olduğu, adeta salgın bir artan hastalıkların birçoğunun kökeninde sağlıksız beslenmenin yattığı her geçen gün daha iyi anlaşılıyor.