TBMM Obezite ile Mücadele Alt Komisyonu’na bilgiler veren Doç. Dr. Emel Ergül, “İdeal öğün 6 değil 2′ dir” demiş. Bu tavsiyeye ben de katılıyorum ama iş sadece öğün sayısıyla bitmiyor. Obezite ile Mücadele Alt Komisyonu’ na bazı tavsiyelerim var. Bunlar tam olarak uygulanırsa memlekette obezite-mobezite kalmaz, komisyon da dağılır.

Amerikan usulü kahvaltı yasaklanmalıdır çünkü bu tür kahvaltıda yenen ve içilenler bugün salgın halini alan obezite ve onunla bağlantılı bütün hastalıkların en önemli sebeplerinden biridir. Bu işlenmiş gıdaları reklâmlar sayesinde bunları tüm dünyaya bir güzel “yedirdiler”! Kahvaltı yasaklanırsa, reklâm sektörü sarsılır.

Current Treatment Options in Gastroenterology isimli dergideki makale âdeta “Tıptan Uzak Sağlıklı Hayat” isimli kitabımın özeti gibi. Salgın hâlini alan obezite ve kronik hastalıkların sebebinin “aşırı işlenmiş yiyecekler” olduğu ve bunların ilaçlarla değil “sağlıklı bir hayat tarzı” ile tedavi edilebileceği anlatılıyor.

Bugün dedem de trans yağlar zararlı der, marifet değil. Trans yağ düşmanlığı artık dostlar alış-verişte görsün kapsamındadır, beyhude bir iştir. Gerçekten mevzubahis olan halk sağlığı ise ve gerisi teferruat ise karşı çıkılması gereken trans yağlar değildir, tüm işlenmiş gıdalardır.

Modern bilimin diyetisyenlerinin tavsiye ettiği üç ana üç ara öğün; tahıl ve mısırözü, ayçiçek gibi bitkisel yağlardan zengin, diyet ürünlerin olduğu diyetler çığ gibi artan obezite ve diyabetin bir numaralı sebebidir. Sizi bilim dışı, adam gibi beslenmeye, TIPTAN UZAK SAĞLIKLI HAYAT’ a davet ediyorum.