Bu araştırma, spike proteini temelli aşıların enfeksiyon ve bulaşmayı önlemediğini bir defa daha gösterirken ilave edilecek olan nükleokapsit antijeninin aşıların koruyuculuğunu artıracağını düşündürüyor. Bu sayede, spike proteinin sürekli mutasyona uğraması sebebiyle aşıların etkinliğinin azalması da önlenebilir.

Sağlık Bakanı “Kovid geçirip antikor düzeyi yüksek olanlar aşı olmalı mı?” sorusuna “kesin koruyuculuğu konusunda bilgiler henüz yetersiz” diye kesin cevap veriyor: Dünyada yaygın uygulamaya göre, evet. Sayın Bakan’a ben de soruyorum: Dünyadaki her yaygın uygulama doğru mudur? Herkesi taklit etmek zorunda mıyız?

Kovid-19 mRNA aşıları yüksek immunojeniteye sahip etkili aşılar olmakla beraber yeni araştırmalar bağışıklık cevaplarının zamanla azaldığını gösteriyor. İki doz aşılamanın, gençlere göre yaşlılarda daha az dayanıklı bağışıklık tepkileri ortaya çıkardığı, hem nötralizan antikorların hem T hücre cevaplarının azaldığı belirlendi.

Beslenme ve fiziki aktivitenin Kovid aşısı olanlarda antikor seviyelerine etkisinin belirlenmesi için başlatılan çalışma takdire şayandır. Sadece aşı olarak hastalıklardan korunmak mümkün değildir, sağlıklı bir hayat tarzı da şarttır. Araştırmanın, “kelle paça çorbasına” acil kullanım iznine giden yolda ilk adım olması en büyük temennimdir.

Şirketler ve zengin ülkeler ölümcül bir Kovid-19 aşısı “koruma şantajı” yaratıyor. Pandeminin başlarında, Pfizer Kovid-19 aşısından kâr etme niyetini açıkladı. 2021’in ilk üç ayında Pfizer’in aşısı 3, 5 milyar dolar gelir ve yüz milyonlarca kâr getirdi. Kovid-19 aşısını geliştirmek için kamu fonu alan Moderna, aşı satışlarından birkaç milyar dolar kazanacak.