Yeni bir araştırmada kanserlerin yüzde 90’ ının sağlıklı hayat tarzı ile önlenebileceği sonucuna varıldı. Araştırmaya göre kanserlerinin çoğu sigara, alkol, fazla güneş maruziyeti ve hava kirliliği gibi çevresel ve dış faktörlerden kaynaklanıyor. Oysa daha önce kanserlerin üçte ikisinin hücre bölünmesi sırasında oluşan rastgele yanlışlardan dolayı ortaya çıktığı ve bu olayın tamamen kontrolümüz dışında oluştuğu bildirilmişti.

Amerikan Kanser Derneği, tam da Meme Kanseri Farkındalık Ayı’nda tarama başlangıç yaşını 45’ e tarama sıklığını ise 55 yaşından sonra iki seneye çıkardığını açıkladı. “Kendi fikri olmayan, ACS’ nin tavsiyelerini Allah’ ın emri kabul eden, her sene mamografi yapılacak diye yaygara koparan” bilim dünyası bakalım nasıl çark edecek?

Meme Kanseri Farkındalık Ayında meme kanserinin neden arttığı, kanserojenler, risk faktörleri ve bunlardan korunma yolları hakkında tek kelime edilmiyor. Varsa yoksa mamografi ve erken teşhis! Erken teşhismiş, peh!  Kanseri önlemek dururken erken teşhis züğürt tesellisidir.  Kanser kader değildir, kanser önlenebilir hastalıktır.

Meme Kanseri Farkındalık Ayı’nda özel hastane logoları önünde korkutma fon müziği eşliğinde erken teşhis reklâmı yapılıyor. Kanserinin neden arttığı; kanserojenler ve risk faktörlerinin neler olduğu; bunlara karşı hangi tedbirlerin alınması gerektiği konuşulmuyor. Bu tür etkinliklerin tıp endüstrisinin bir tür pazarlama faaliyeti olduğunu unutmayın.

Meme kanseri erken teşhisi için uygulanan mamografilerin kanser teşhisini artırdığı ama kansere bağlı ölümlerde beklenen azalmanın gerçekleşmediği bildirildi. Aşırı teşhis, yanlış pozitif ve yanlış negatif sonuçların gereksiz ameliyat, radyoterapi ve kemoterapilere yol açtığı vurgulanıyor ve tarama sadece riski yüksek kadınlara tavsiye ediliyor.