Sık kullanılan 18 sınıf ilacın bağırsak bakterilerini etkilediği ve antibakteriyel direnç mekanizmalarını artırdığı tespit edildi: Bunlar içinde asit salgısını azaltan ve halk arasında mide koruyucu olarak bilinen ilaçlar, metformin, antibiyotikler, laksatifler, bazı antidepresanlar ve kortizon ilk sıralarda geliyor.

Pıhtılaşma riskini azaltmak amacıyla kan sulandıran aspirin ve rivaroxaban verilen kalp-damar hastalarında mide koruyucu PPİ ilaçların mide-bağırsak kanaması riskini azaltmadığı, PPİ’ lerin mide ülserine bağlı kanama riski yüksek olan hastalar için faydalı olabileceği bildirildi. Uzun vadede çok ciddi yan tesirleri olan mide koruyucu meftunlarına duyurulur.

Mide asidi salgısını baskılayan ilaçların alerji gelişme riskini de artırabilecekleri bildirildi. Tıpkı antibiyotikler gibi mide asidini baskılayan ilaçların gereksiz kullanımı çok yaygındır. Bilhassa da “reflü” nün astım ve öksürükten ses kısıklığına birçok hastalıkla ilişkilendirilmesi bu ilaçların yazılmasında adeta bir patlamaya sebep olmuştur.

Halk arasında mide koruyucular olarak bilinen PPİ sınıfı ilaçların depresyon riskini de artırdıkları bildirildi. Mide koruyucuların her gün yeni bir hastalık riskini artırdıkları ortaya çıkıyor. Kolesterol düşürücü ilaçlarla adeta yarış halindeler. Bundan sonra ancak bu ilaçların bir hastalık riskinin artırmamaları haber değeri taşıyabilir.

Mide koruyucu olarak bilinen ilaçları (PPİ) kullananlarda mide kanseri riskinin ilaç kullanmayanlara göre iki buçuk misli fazla olduğu, kullanım süresi ve sıklığı arttıkça riskin de yükseldiği bildirildi. PPİ’ ların karaciğer hasarı, kalp krizi, felç, kolit, zatürre, kolon kanseri, kemik kırığı ve ölüm riskini artırdığı, B12 ve magnezyum eksikliğine yol açtığı da biliniyor.