CANAN KARATAY HAKKINDA SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSU

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Hamilelikteki diyabet testinin zararlı olduğu yönünde açıklamalar yapan Prof. Dr. Canan Karatay hakkında Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği suç duyurusunda bulundu. Dernek ayrıca, Prof. Dr. Karatay’ı Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi ile İstanbul Tabipler Odası’na da tıbbi deontolojli ve hekimlik meslek etiğini ihlal ettiği gerekçesiyle şikayet etti.

Hem savcılığa hem bakanlığa suç duyurusunda bulunuldu

Dernek, Prof. Dr. Karatay’a hukuk savaşı da başlattı. Prof. Dr. Canan Karatay hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyusunda bulundu.

Dernek Karatay’ı sağlık bakanlığına da şikayet etti. Dernek açıklamasında, Dünya Sağlık Örgütü, Uluslalararası Diyabet Federasyonu, Amerikan Diyabet Cemiyeti, Amerikan Jinekoloji ve Obstetrik Derneği, Amerikan Endokrin Derneği, Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüleri, Avrupa Endokrin Derneği, İngiliz, Alman, Fransız, İsveç, Finlandiya, Kanada, Hollanda, Avustralya ve Türkiye’nin diyabet, endokrin ve kadın-doğum otoriteleri, sağlık bakanlıkları dahil, tüm kurumların “gebelik şekeri”ni kabul ettiğini ve mutlaka tanı konulması gerektiğini hatırlattı. Tanı için ise şeker yükleme testinin şart olduğunu vurguladı.

Hamile kadınlarda önlem alınmazsa tekrar eder

Dernek açıkmasında, “Hamile kadınlarda önlem alınmazsa bir sonraki gebelikte diyabetin tekrarlama olasılığı yüzde 50-80 arasında. Ayrıca gebelik diyabet öyküsü olan kadınlarda 50’li yaşlara doğru kalıcı tip 2 diyabet gelişme riski yüzde 50 civarında. Bu sebeple diyabet koruma progamlarına öncelikli olarak bu kadınların dahil edilmesi öneriliyor” dedi.

Tedavinin yaşamsal önemi var

Gestasyonel diyabet tanısı alan gebelerin yaklaşık yüzde 10 kadarının aslında gebelik öncesinden başlamış, fakat daha önce tanısı konulamamış “tip 2 diyabet” vakaları olduğu biliniyor.

Açıklamada, “Bu hastaların, diyet ve egzersizin yanı sıra, tanı anında ya da tanıyı izleyen birkaç hafta içinde insülin ile de tedavi edilmeleri gerekiyor. Bir kısım (yüzde 1-2 civarında) gebelik diyabeti çıkan hastada ise aslında ilk kez gebelikte ortaya çıkan “tip 1 diyabet” vardır.

Bu sebeple hiç vakit geçirmeden insülin tedavisine başlanmasında hem anne hem de bebeği için yaşamsal önemi var. Gebelik diyabeti taraması yapılması, bu iki tip hastaya da tanı konulmasını ve vakit kaybetmeden tedaviye başlanmasını sağlayacaktır” dendi.

Annenin karbonhidrata da ihtiyacı var

“Karbonhidrat”ı yasaklayan Karatay’ın diyetinin sağlık için sakıncalı olduğu belirtilen açıklamada, “Annenin karbonhidratlardan uzak kalarak sadece doğal proteinler ve yağlarla beslenmesi önerisi anne ve bebeğine zarar verebilir.

Gebelerin sadece doğal proteinler ve yağlalarla beslenmesi, tüm karbonhidratlardan uzak durması vücudumuzun temel ihtiyaçlarının, vitamin ve minerallerin doğal kaynaklardan karşılanamamasına yol açıyor.

Böyle bir beslenme gebelerin sebze, meyve ve tam tahıllı gıdaları tüketmesine engel oluyor. Bu şekilde karbonhidratları tümü ile dışlayarak beslenme, 21’inci yüzyılda yeniden C ve B vitamini eksikliği, magnezyum ve kalsiyum eksikliği gibi sorunların yeniden ortaya çıkmasına yol açacaktır.

Güncel kılavuzlara göre sağlıklı bir yetişkin kadının günlük karbonhidrat ihtiyacı 130 gram ve bu gereksinim gebelikte 175 gram, emzirme döneminde 210 gram olarak öneriliyor” dendi.

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/kelebek/saglik/28413840.asp

Yazı için 6 yorum yapılmış:

  1. ky dedi ki:

    Kendine güvenen çıkar tv de tartışır. Yabancı derneklere sığınarak, onlara güvenerek bilim ilerlemez. Neden çekiniyorlar. Mahkemede neyi ispat edecekler? Bilim adamı kendini bilimsel arenada ispat eder, halkı aydınlatır. Keşfettiği ile gündeme gelir, tanınır. Mahkeme ile meşhur olmak bizim bilim dünyasının ilk keşfi herhalde. Çok yazık.

  2. Zulme ses çıkarmayan dilsiz şeytandır.

    Eski bir yenidoğancı ve fetomaternal immünoloji ile uğraşan birisi olarak muhterem Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay’a yapılan haksızlığa sessiz kalamam (1).
    1. Tıpda pek çok kavramın daha sonra, daha farklı ifade edildiğini (örnek; Billroth ameliyatlarını hatırlayan kaldı mı?),
    2. Kıdemli ve değerli bir hocanın tecrübe ve fikirlerine değer verilmesi gerekdiğini,
    3. Aklı başında insanlara fikirleri sebebi ile deli denilmesinin, hattâ suçlanmasının en azından nezaketsizlik olduğunu,
    4. American Diabetes Association (ADA)’nın diabet tanım kriterlerinde OGTT’nin olmadığını,
    5. ADA ve diğer kurumların gebeliğin 24-28. haftasında OGTT’nin yapılmasını önerdiğini, önermenin ise mutlak gereklilik olmadığını,
    6. 75 gr glikozun 30 adet küp şeker demek olduğunu ve plasenta vasıtası ile doğrudan yaklaşık 600 g’lık fetüse çok kısa bir süre içinde geçdiği ve çok hızlı bir insülin cevabı oluşdurduğunu, bunun akut ve kronik etkilerinin henüz bilinmediğini,
    7. 75 g glikozun 600 g’lık fetüsün ağırlığının sekizde biri ettiğini; 80 kiloluk bir kişinin 10 kg şekeri iki saat içinde yemesi ile eşdeğer olduğunu,
    7. Glikozun ana gıda olmadığını, bundan 150 sene öncesine kadar bilinmediğini hatırlatmak isterim.

    Fizyopatolojiyi kısaca hatırlatacak olursak; anne ve fetüs glukoz seviyeleri arasında doğrusal bir ilişki vardır, yani anne kan şekeri arttıkça fetüs kan şekeri de artar (1). Fakat anne kan şekeri fetüse hemen hemen doğrudan geçerken, maternal insülin ise kesinlikle geçmez (2). Bu geçiş öncelikle kolaylaştırılmış difüzyon ve gerekli ise aktif transport ile gerçekleşir. Glikozun bir kısmını plasenta kullanır ve laktata dönüştürür (3).
    Yirmidört haftalık bir fetüsün takrîben 600 g olduğu, 50 cc civarında dolaşan kan hacmi olduğu (80 cc/kg), normal kan şekeri seviyesinin 30-50 mg/dl (takribî, desilitreyi mililitreye siz çeviriniz), bunun da fetüsün 50 cc’lik total kan hacmi göz önüne alındığında; a) 75 g glikozun yarısının bile fetal dolaşıma geçdiğinde fetal dolaşım viskozitesinin normalin kaç katına çıkaracağını, b) bu glikozun hücre içine sokulabilmesi için gereken insülinin fetüsde iki saatte üretilmesi mümkün olmayacağına göre hayati endotelyal dokularda glikozilasyona yol açaçacağını düşünmek zor değildir.
    Bu sebeple, günde iki defa annenin parmak ucundan kan şekeri bakmak ve HbA1c seviyesi ile teşhis konulabilecek iken OGTT ile teşhis koymaya çalışmanın pek mantıklı olmadığı, ülkemizde perinatoloji yan dalının geliştirilmesi gerekdiği kanaâtindeyim.

    (1) http://www.medimagazin.com.tr/hekim/tibbi-uygulamalar/tr-gebelikte-ogtt-yapilmali-mi-2-19-63640.html (yorum)
    (2) https://books.google.com.tr/books?id=RNLsAwAAQBAJ&pg=PA575&lpg=PA575&dq=fetal+blood+glucose+level+physiology&source=bl&ots=G8krSk-D8W&sig=-n8-g2JyOQu_atG6DKbrYxdp-TY&hl=tr&sa=X&ei=lZ6hVJeeOIXwaPnygfAO&ved=0CEgQ6AEwBA#v=onepage&q=fetal%20blood%20glucose%20level%20physiology&f=false
    (3) pubmed PMID: 20150774
    (4) pubmed PMID: 12963518

  3. Yilmaz Kara Fatma Niyeki çok doğruları söylediği içinmi verseler ne olur sonuç fiyasko.

    Mesut Pakdil ‘doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar’ diyen bir toplumuz maalesef….

    Fulya Uluhan Mahkemeye Jet fazıl’ı versinler….Sağlığımız için canla başla çalışan, kitaplar yazan hocamızla uğraşmayı bıraksınlar

    Nilgün Öz Hocamın yanındayız. Söyledikleri ilaç kartellerinin işine gelmiyor.

    Cankat Tulunay Her gün sayfalarca bitkisel diyabet tedavisi reklamı yapanlara Endokrinoloji Derneği ne yapıyor? Bilimsel tartışmalar mahkeme salonlarında değil bilimsel panelllerde tartışılır. Bu dernek neden Prof. Dr. Canan Karatayı bir panele davet etmemiş ve kamuoyu önünde tartışmamış?

    Filiz Üzüm Neden bu gibi değerli insanlarla ugrasirlar anlamış değilim ! Birileriyle karşılaştırma yaparlar .dolandırıldi ne akıl sağlığı kaldı ne hafızası ! O kadar insanın başına geldi üzerine fazlasıyla gittiler…neden bizim toplum hep bir linç kampanyası içindedir taktir etmek yerine nedir bu hazımsızlık cekememezlik !çok mu zor bu bilim insanına hak ettiği değeri vermek ! Birilerinin işine gelmiyor belli ki .!

    Sema Ayabakan SAYIN HOCAM MENFAAT DÜZENLERİ BOZULANLAR VE KENDİLERİNİ YENİLEMEYENLER SİZE DÜŞMAN OLDU. GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ. SİZ BİR GÜNEŞSİNİZ . SİZE HAYATIMI BORÇLUYUM, İNŞALLAH BİR AY SONRA SİZE MUAYENEYE GELEÇEĞİM. SİZE ÇOK ŞEY BORÇLUYUM,,,,

    TC Nur Ilkbar hocam bende size çok şey borçluyum vücudumdaki şişlikler gittti sekerim düzene girdi tansiyonum düzeldi vede kılo vermeye başladım siz çok yaşayın

    Gezgin Gezgin Maalesef iyi kültürlü ve insanlık için çalışan insanları ziyan etmekteler sözün bittiği yerdeyim..

    Yasemin Yorulmaz · Fulya Uluhan ile arkadaş
    Ugrasmayin hocayla ne soyledigini anlamaya calisin oncelikle

    Hürriyet Erdoğan Gayet yerinde bir karar. Maşallah hüküm vermediği bilim dalı kalmadı bu şahsın.

    Müfide Saykam normal insana bile şeker yüklemek zarar verirgebeye neler yapmaz

    Ömer Lütfi Aksoy Canan karatayı şikayet edeceğinize, toplanın bilimsel verilerle karşısına çıkın.o kadar şeker bebeğe zarar vermez deyin.ben hekim olarak karatay hoca gibi düşünüyorum.kitaplarını hatmediyorum.tavsiye ederim .

    Beyhan Gökmen · Gülcan Çatalbaş ile arkadaş
    Meyve veren ağacı taşlıyan çok olur hocam.

    Elif Sucu Kurt Canan hoca türkiyeye gelmiş en iyi hocalardan o geldiğinden beri birileri para kazanamıyor sanırım yazık yaa yazık iyi insanlara ihtiyacı var bu ülkenin olanıda yormayın usandırmayın

    Serap Doğueri Hocam bizim toplumda bilinçsiz bir karşı koyuş vardır incelemeden okumadan bilgisiz fikir sahibi pek çok kişi var benim ağrılarımı geçirdiniz size geldiğimde D Vitaminim 23 düzeyindeydi sizin tedavinizle toparlandım kilo verdim Allah sizin gibi doktorları başımızdan eksik etmesin dualarım sizinle

    Muammer Uygur ulan dogru söyleleyeni ya 9 köyden kovarlarmış yada mahkemeye verirlermiş ahmet hoca canan hoca ne dese çıkdı ne derse çıkmayanlar şimdi tutuşdu arkadaş bunlar yıllarca kolestrol diye bir şey yok dediler kimse tınlamadı niye illaki amarikadan vahi gelecek de ondan sonra yazıklar olsun bunca zaman hapları boşu boşuna yutduk yutdurulduk uyutulduk uyandırılınca kandırıldıgımız annaşıldı ne yapalım

    Nurettin Karagoz Canan hocanın dediğini tam anlamadan birileri polemik yapmak içişn fırsat kolluyor. Meşhur olacaklar, medya ya çıkacaklar ya. Canan hanım dedi ki şimdi hamile olan herkese şeker yüklemesi yapıyorlar. Böyle bir sağlık problemi olmayan kimseye bunu yapmak yanlıştır demişti.

    Gül Yasatekin Neden? Suç duyurusunda bulunmuşlar?…Cinayet mi işlemiş yoksa terörist mi yada devleti mi dolandırmış?tek suçu bilim insanı olarak doğruları kendini paralarcasına bize anlatmak ,buda birilernin işine gelmiyor galiba!

    Serap Doğueri Üç Prof tarafından gencecik birine konulan şeker teşhisi ve şeker ilacını derhal bıraktırdı ve şekeri olmadığı ortaya çıktı hocama gitmeseydi hala ilaç alıyordu herkes ona minnettar

    Emine Dirice Özten Değerli hocalarimiza dil uzatanin dili kopsun.

    Hazal Pınar Demir Bu konuda siz ne fiyorsunuz hocam ?

    Koray Taşcılar Gebelik diyabeti ile ilgili kılavuzları açıp bakarsanız bu konuda yapılan önerilerin hep düşük kaliteli, zayıf kanıtlara dayandığı görülür.Karatay çok basit bir iddiada bulunuyor “gebelikte yapılan şeker tarama testi bebeğe zararlıdır”. Peki.
    20-21. yüzyıl biliminde bir hipotez değişik şekillerde ve mükerrer olarak teste tabi tutulur ve aksi kanitlanamazsa dogru olabilecegi dusunulur. Ortaokul münazarası gibi “x y’ye sebep olur, y de z’ye sebep olur o zaman z de t’dir, al bunlar da kaynaktır” diye bilimsel hipotez kanıtlanmış sayılmaz.
    İç hastalıkları/kardiyoloji profesörü olan bir kişinin “gebelikte yapılan şeker tarama testi bebeğe zararlıdır” iddiasını sınayacak bir çalışmayı tasarlayacak ve uygulayacak bilgi ve beceriye sahip olması beklenir. Böyle bir çalışmayı yapıp gözümüze sokana kadar söyledikleri en fazla “makul tahminler” olarak adlandirilabilir, zira günümüzde yükseköğrenim görmüş ortalama bir batılı ülke vatandaşı da tıbbi konularda ortaokul münazarası düzeyinde neden sonuç ilişkisi kurma konusunda en az Karatay kadar beceriklidir!
    Not:Canan Karatay bunca yıllık kariyeri boyunca gebelik diyabeti konusundaki iddialarını sınayan BİR ÇALIŞMA DAHİ YAPMAMIŞTIR. Nokta!

    Didem Yılmaz Sur ·
    Ben duyunca Karatay’ ın açıklamasını eyvah demiştim! Kızımda alerji çıktı acaba bundan mı ? Hiç bilgim olmayan konularda çıkıp böyle konuşan insanlara inanası geliyor insanın başta ama sorgulamak gerek.

    Kamil Çetin KARATAY HOCA….TABULARI YIKAN…..HER SÖYLEDİĞİ CIKAN….TÜRKİYE İÇİN COK…COK…ÖNEMLİ BİR DEĞERDİR…BU SÖYLEDİĞİDE DOĞRUDUR……

    Ahmet Ersan Hürriyet Erdoğan kardeşim, Sevgili Canan hocamızı böyle eleştirmeni yadırgafım:) yoksa sınavda düşük puan mı vermişti. Allah hocamıza sağlık versin:)

    Serife Okcuoglu KOSKOCAMAN HOCA HİŞ ELEŞTİRİLİR Mİ O NE DERSE DOGRUDUR BİLİME SAYGIMIZ SONSUZDUR

    Hasan Özkaya Bir kere canan hoca kardiyolog me anlar diaybetten? hamileden?

    Serpil Uğur Baysal Aynı zamanda iç hastalıkları uzmanıdır. Kalp- damar sağlığı diyabetle de ilişkilidir.

  4. ÖNCE PATLAMA YAPAN ŞEKERİ ÖNLEYİN

    Patlama yapan ve yıllık maliyeti 10 milyar doları bulan şeker hastalığının en önemli nedeni olan GDO lu mısır şekerini satanları mahkemeye vermek yerine, şeker dahil hastalıkları önlemek için çırpınan Karatay hocayı mahkemeye vermek kimin işine yarıyor? Şeker ilaçlarına kaç milyar dolar harcıyoruz haberiniz var mı? Şeker hastalığı dev bir sektör oluşturdu. Gizli şekeri teşhis edeceklermiş. Siz önce patlama yapan şekeri önleyin.

    4600 yıl önce tıbbın ilk yazılı metnini hatırlatalım : Süper doktorlar hastalıkları önler, vasat doktorlar erken teşhis ve tedavi eder, adi doktorlar ise hastalıktan rant sağlar. Herkes grubunu belirlesin.

  5. Yalçın Keski · Umut Sigorta’da çalışıyor

    En büyük tehlike ilaç şirketlerinden maddi menfaat karşılığı millete kolestrol ilaçlarını kakalayan tacir doktorlardır.

    En büyük tehlike hücrenin ana yapı taşlarından kolestrolün neden yüksek çıktığını araştırıp kaynağına inmektense vahşice kutu kutu kolestrol ilacı yazmayı menfaatlerine uygun gören doktorlardır.

    En büyük tehlike, ilaç pazarlaması yapmayan, bitkisel ilaçları millete kakalamaya çalışmayan, bir şirketin, bir malın, bir hastanenin reklamını yapmaktan ölesiye korkan, biz halkı kendisinin de inandığı ve uyguladığı doğruları delilleriyle, tıbbi çalışmaları önümüze sererek anlatan, bizi aydınlatmaya çalışarak binlerce insanın sağlığına kavuşmasını sağlamış, doğru beslenmeyle hastaların obezitesini-şekerini-tansiyonunu-kolestrolünü yok etmiş, 70 küsür yaşında bir bilim kadınını tehlike olarak görenler, populizm yapmakla suçlayanlardır.

    En büyük tehlike hipokrat yemini etmiş ve fakat çaresiz, umarsız hastaları yağlı müşteri olarak gören kalantor hastahane-laboratuar-bitkici vs. işletmeci bilim (!) insanlarıdır.

    Pahalı Kolestrol kanser ilaçları satan, satması için doktorları fiştekleyen, destekleyen uluslararası ilaç şirketleridir.

    Kaynak: http://www.medimagazin.com.tr/hekim/hukuk-etik/tr-canan-karatay-hakkinda-savciliga-suc-duyurusu-2-17-64836.html

  6. Fatih Yıldıray ÇINAR dedi ki:

    Canan hocayı dinleyen insanlar OGTT yaptırmak istemeyecekler bu insanların doğacak çocukları kromozom anomalili, makrozomik, travmalı, erken doğum gibi risklerle karşı karşıya. Anlatırken bunlardan da bahsetmesi lazım. Sadece OGTT riskli yaptırmayın demek ile olmuyor.

Siz de yorumunuzu paylaşın: