GÜNÜMÜZDEKİ HASTALIK SALGINININ SEBEBİ AŞIRI İŞLENMİŞ GIDALARDIR
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Current Treatment Options in Gastroenterology isimli dergide yayınlanan bir değerlendirme makalesi âdeta “Tıptan Uzak Sağlıklı Hayat” isimli kitabımın bir özeti gibi.
Washington Üniversitesinin uzmanları da -tıpkı benim gibi- günümüzde salgın halini alan obezite ve bununla ilgili hastalıkların bir numaralı sebebinin “aşırı işlenmiş yiyecekler” olduğunu ve bu hastalıkların ilaçlarla değil “sağlıklı bir hayat tarzı” ile tedavi edilebileceğini vurguluyorlar.
Kalorilerin Ötesinde- Mesele İşlemede mi?
Current Treatment Options in Gastroenterology isimli dergide yayınlanan “Kalorilerin Ötesinde- Mesele İşlemede mi?” başlıklı makalede ucuz ve daha uygun olan aynı zamanda da aşırı işlenmiş gıdaları tercih eden tüketicilerin diyet kalitesi ve genel beslenmelerini iyileştirmek için teferruatlı tavsiyeler gerektiği bildirildi:
“USA’ daki diyet ile kronik hastalıkları olmaksızın 100 yaşına kadar yaşayan insanların diyetleri arasında çok büyük farklılıklar var.
Değerlendirdiğimiz gıda trendlerinin şimdi karşı karşıya kaldığımız obezite salgınına katkıda bulunan hızlı Amerikan hayat tarzı ile doğrudan bağlantılı olduğunu gördük.
USA’ daki artan obezite salgını ve bununla ilgili kronik hastalıklar aşırı işlenmiş gıda tüketimindeki artışla ilişkilidir.
Kilo almayla en alakalı yiyecekler içinde patates cipsleri, şekerli meşrubat, tatlı ve şekerlemeler, işlenmiş tahıllar, kırmızı et ve işlenmiş et yer alırken düşük kilolu olmak tam tahıllar, meyve ve sebzelerle ilişkilidir.”
Raporda vurgulanan diğer diyet trendleri arasında yetersiz lif alımı, emülgatörler ve zamklar gibi gıda katkı maddelerinde çarpıcı bir artışla özellikle kadınlarda obezite prevalansındaki yükselme de bulunuyor:
“Fareler ve laboratuar deneyleri işlenmiş gıdalarda bulunan emülgatörlerin bağırsak mikrop kompozisyonunu değiştirdiğini, kan şekerini yükselttiğini, aşırı yemeye, kilo alımı ve karaciğer yağlanmasına sebep olduğunu gösteriyor.
İnsanlar üzerinde yapılan yeni araştırmalarda aşırı işlenmiş gıdaların doymaya engel olduğu, yemek yeme hızlarının arttığı, kolesterol ve enflamasyonu gösteren biyokimyasal parametrelerin kötüleştiği ve kilo almaya yol açtığı ortaya kondu.
Buna karşılık etten fakir, liften zengin ve çok az işlenmiş gıda yiyenlerde kronik hastalıklar ve obezite daha az ve bunlar herhangi bir hastalıkları olmadan daha uzun yaşıyorlar.
Sadece obezite ve ilgili hastalıkların belirtilerini ilaçlarla tedavi ederek bir yere varamayız, gıdaları ilaç gibi kullanmayı öğrenmeliyiz.
USA’ da obezite ve kronik hastalığıkları azaltmak için, işlenmiş gıdaların sınırlandırılması ve sebze, baklagiller, fındık, meyve ve su alımının artırılması gereklidir.
Sağlık hizmeti sağlayıcıları, “hasta için bir hap” ın ötesine geçerek hayat tarzı tıbbını da vurgulamalıdır.”
Gelelim neticeye
Kitabımdan aynen aldığım şu cümleleri hem sizin hem bilim dünyamızın hem de Sağlık Bakanlığı’ nın ve bittabi de gıda endüstrisinin dikkatine sunuyorum:
“Hazır gıdaların yaygınlaşması ve geleneksel beslenmeden uzaklaşma tıpta yeni bir devrin başlangıcıdır, bir milattır.
İleride tıp ve özellikle de beslenme bilimi hazır gıdalardan önce (HGÖ) ve hazır gıdalardan sonra (HGS) diye iki bölümde değerlendirilecektir.
Tüm kronik enflamatuar hastalıklar HGS’ den sonra hızla artmıştır ve ivmesi azalmadan artmaya da devam etmektedir.
HGS’ den sonra küçük üretici, esnaf ve pazarların yerini hızla fabrikalar ve süpermarketler almaya başlamıştır.
Hastalıklardaki bu artışa paralel olarak beslenme araştırmaları, beslenme ve metabolizma uzmanları, gıda mühendisleri, diyetisyenlerin sayısının artması da bir tesadüf değildir.
Tüm dünyayı ciddi şekilde sarsan ve daha çok sarsacağı da aşikâr olan bu hastalık salgının önlenmesinin tek yolu tekrar HGÖ döneme dönmektir.”
Kaynaklar:
https://link.springer.com/article/10.1007%2Fs11938-019-00246-1
***
EK 1 (6.8.2020): Küresel aşırı işlenmiş gıda tüketimi ve bununla ilgili etmenlerdeki değişikliklerin ne kadar önemli olduğu, bu yiyeceklerin sağlığa olan menfi etkilerinin artan delilleri dikkate alındığında anlaşılacaktır. Kaynak: https://www.researchgate.net/publication/343478299_Ultra-processed_foods_and_the_nutrition_transition_Global_regional_and_national_trends_food_systems_transformations_and_political_economy_drivers
***
EK 2 (23.4.2024): Emulsifiers Make Food Appetizing yet Bring Health Dangers
Kaynak: https://www.webmd.com/diet/news/20240412/emulsifiers-in-food-may-bring-health-dangers
***
Doğru söylemişsiniz hocam da vatandaş ne yapsın?? Her şey ateş pahası vatandaş mecburen markete gidiyor ucuz ne varsa onu alabiliyor. Herkes pirzola yemeyi bilir ama makarnaya talim ediyor. Yakında onu da bulamzsa şaşırmam.
Evet Ahmet Rasim Hocam, haklısınız ve bunları sizin gibi dile getirenlerin artması en büyük dileğimizdir. Endüstri şakşakçısı diyetisyenler ve gıda mühendisleri utansın!!!
Markette yerde yatan adam resmini çok ama çok iyi bulmuşsunuz. Başka söze gerek kalmıyor.