Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

American Journal of Clinical Nutrition’ da yayınlanan bir makalede, her sene yarım milyon insanın ölümüne sebep olan sağlıksız Amerikan diyetinin ekonomiye büyük yük getirmesi, sağlık eşitsizliklerini artırması yanında milli güvenliği de tehdit ettiği bildirildi.

Makalede erişkinlerin yüzde 46’ sının çocukların yüzde 56’ sının diyet kalitelerinin kötü yani sağlıksız olduğuna ve Amerikan vatandaşlarının çoğunun beslenmeyle alâkalı hastalıklardan mustarip olduğuna, KOVİD salgınının bu problemi daha görünür hâle getirdiğine dikkat çekiliyor.

Rapor, gayrisafi milli harcamadaki payı 6.9’ dan 17.7’ ye çıkan USA sağlık harcamalarının 1979’ dan 2018’ e neredeyse üç misli arttığını ve diyetle ilgili sağlık meseleleri özellikle azınlıkları, kırsal kesimi ve düşük gelir grubunda olanları etkilediğinin altını çiziyor.

Rapora göre kötü diyet, okulda akademik başarısızlığa, işte üretkenliği kaybına, kronik hastalık riskini ve sağlık maliyetlerini artırmaya ve yoksulluğa yol açması yanında milli güvenliği de tehdit ediyor, Savunma Bakanlığı bütçesini zorluyor.

Yüzde yetmiş biri askerlik hizmetine hak kazanamayan, 17 ve 24 yaşları arasındaki insanların çoğu obezite sebebiyle askerden muaf kalıyor.

Makale ayrıca yeni bir Ulusal Beslenme Enstitüsü oluşturarak beslenme araştırmalarını “hızlandırmak ve güçlendirmek” için çağrıda bulunuluyor.

Bu vesile ile bizde de kurulması düşünülen Gıda Bilim Kurulu aklıma geldi, tebessüm ettim.

Problemi görmüşler ama çözümü yanlış yerde arıyorlar

Modern bilim dünyasının, sağlıksız beslenmenin bugün salgın hâlini alan kronik hastalıkların başlıca sebebi olduğunu anlaması iyi ama çözümü beslenme araştırmalarında araması meselenin aslını kavrayamadıklarını veya kavramak istemediklerini gösteriyor.

Benden söylemesi: Kronik hastalıklara zemin hazırlayan modern beslenme araştırmalarından medet ummak onları iyice uçurumun dibine sürükleyecektir.

Oysa meselenin hâlli gayet basittir: “İşlenmemiş gıdalarla adam gibi beslenmek”!

“Benim Tıptan Uzak Sağlıklı Hayat” kitabımdaki tavsiye ve ikazlarıma uymaları kâfidir.

Gelelim neticeye

BİR: Bu KOVİD salgını tüm dünyaya insanları virüslerin değil altta yatan ve beslenme hatalarından kaynaklanan kronik hastalıkların perişan ettiğini ve öldürdüğünü gösterdi.

İKİ: Hep söylüyorum: Gıdalar sadece karnımızı doyuran, yaşamamızı sağlayan yiyecek ve içecekler değildir. Gıdalar sadece gıda değildir. Gıdalar tıpkı ilaçlar gibi stratejik ürünlerdir, endüstriyel silahlardır, F-35’ lerden S-400’ lerden bir farkı yoktur ve hatta onlardan daha da önemlidir.

Kaynak: https://academic.oup.com/ajcn/article/doi/10.1093/ajcn/nqaa179/5873352

Yazı için 1 yorum yapılmış:

1. Balıkçı Bahri dedi ki:

   23 Temmuz 2020, 21:49

   Gıda stratejik bir silahtır diye senelerdir yazar Rasim hocam. Çok doğrudur. Kendi gıdamıza sahip çıkalım kendi tohumlarımıza sahip çıkalım.

Siz de yorumunuzu paylaşın: