HABERİNİZ OLSUN
ETİBBA DİYOR Kİ
DERDİME BİR ÇARE
TABİBAN-I CİHAN İÇÜN
BENİM ŞARKILARIM
YENİ SANILAN HAFİF VAKALAR, HASTALIĞI BULAŞTIRMAYABİLİR
İndependent Türkçe’ in haberi:
Yeni bir araştırma, koronavirüs testlerinin ölü virüsleri saptıyor olabileceğini ve böylece bulaşma oranının yüksek görünmesine yol açabileceğini gösterdi.
Araştırmacılar Birleşik Krallık’ta (BK) hastalığın teşhisi için kullanılan başlıca testin fazla hassas olabileceğini ve bu nedenle vücutları çoktan hastalıkla savaşmış olsa bile kişilerde mikrop varmış gibi gösterebileceğini söyledi.
Bu bazı Britanyalıların artık bulaştırıcı olmamalarına karşın kendilerini tecrit etmelerinin istendiği anlamına gelebilir. Daha önemlisi, bölgelerin abartılı sayılar sonucunda tümüyle tecrite alındığı anlamına da gelebilir.
Eğer doğruluğu kanıtlanırsa bu teori, şu anda BK’de vaka sayıları artarken, hastaneye kabul edilen kişi sayısının neden düştüğünü en azından kısmen açıklayabilir.
Oxford Üniversitesi’ne bağlı Kanıt-Temelli Tıp Merkezi’nden ve Batı İngiltere Üniversitesi’nden araştırmacılar, BK’de en yaygın şekilde kullanılan Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PCR) testiyle ilgili 25 bilimsel çalışmadaki verileri bir araya getirdi.
Araştırmanın bulgularına göre, bu tür testler virüs parçacıklarının vücutta bulunup bulunmadığına yalnızca “evet” ya da “hayır” cevabı verdiği için vücudunun bağışıklık sistemi virüsü çoktan yense bile bireylerin enfekte olduğunu söyleyebiliyor.
Bu da test yaptıran kişilere, virüs artık zararsız hale gelmiş ve bulaşıcılığını yitirmiş olsa bile, pozitif sonuç bildirilebileceği anlamına geliyor.
CEBM’den profesör Carl Heneghan şunları söyledi:
‘Yeni’ hafif vakaların büyük bir kısmının ve tecritten ya da hastaneden çıktıktan sonra yeniden test yaptırıp pozitif sonuç alan kişilerin aslında bulaşıcı olmadığını gösteren kanıtlar artıyor. Saptanan şeyler, bağışıklık sistemlerinin etkili biçimde üstesinden geldiği temizlenmiş zararsız virüs parçacıkları sadece.
The Spectator’daki yazısında Heneghan, bu gibi potansiyel olarak yanıltıcı saptamalar sonucunda “bulaştırıcı olmayan kişilerin veya toplulukların tamamen tecrit edilmesi” tehlikesine karşı uyardı.
Virüsün hala aktif olup olmadığını görmek için pozitif sonuç veren her testi kontrol etmek lojistik açıdan mümkün değil. Ancak Heneghan, olası yanlış okumaları azaltmak için bir yol olabileceğini ifade etti.
Buna göre her bir test çubuğu, virüs parçacıklarının orada bulunup bulunmadığını görmek için laboratuvarda bir dizi döngüye sokuluyor. Virüsü bulmak için daha fazla döngünün gerekmesi, patojenin orada bulunma ihtimalinin de azaldığı anlamına geliyor.
Profesör Heneghan’a göre bilim insanları virüsün muhtemelen aktif olmadığından emin olabilecekleri ve döngüleri durduracakları makul bir noktada uzlaşabilirse testi uygulayanlar da yanlış pozitif sonuçları azaltabilir.
Uzman bunun olası bir istenmeyen sonucu olabileceğini de kabul ediyor. Çünkü bu uygulama, gerçekte virüs taşıyan kişilerin küçük bir kısmına virüsü taşımadığının söylenmesiyle sonuçlanabilir.
Çalışmanın kendisi, Medrxiv isimli çevrimiçi arşive yüklendi ancak henüz hakem onayı almadı.
Public Health England da testlere yönelik olası iyileştirmeler için çalışmayı sürdürdüklerini bildirdi.
