BU SALGIN BÖYLE BİTMEZ! 300 TL’YE NEGATİF PCR
Çiğdem Yılmaz‘ ın haberi:
Türkiye’de birçok alanda PCR testinin zorunlu hale gelmesiyle birlikte sahte PCR testi iddiaları artmaya başladı. Biz de müşteri gibi PCR sahteciliği yapanlarla ‘negatif test’ pazarlığı yaptık. Kovid-19 hastasıyla temaslı olduğumuzu belirtmemize rağmen 300 TL karşılığında bize negatif PCR testi vereceklerini söyleyen sahtekârlar, ‘Pozitif de çıksanız negatif sonucunuz elinizde olacak’ garantisi verdi.
Türkiye’de yaklaşık 16 milyon kişi sırası geldiği halde Kovid-19 aşısını yaptırmadı. Bu nedenle toplu alanlar ile yolculuklarda “negatif PCR testi” şartı getirildi. Aşı yaptırmayan vatandaşlar konser, tiyatro, sinema gibi etkinliklere katılmak ve uçak veya otobüsle şehirler arası yolculuk yapmak isterlerse PCR testi yaptırmak zorunda kalacak. İş böyle olunca da halk sağlığını hiçe sayan, sorumsuz birçok insan negatif test almak için sahte PCR testi yapanların kapısını çalıyor. Bir tarafta pozitif olduğu halde toplum içine karışıp hiçbir şey olmamış gibi normal yaşamına devam etmek isteyenler diğer tarafta ise sahte PCR testleriyle bu duruma olanak sağlayan sahtekârlar. Bunun sonucunda, şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; bu virüs bu kafayla kolay kolay bitmez. Negatif PCR testi almak için Google üzerinden test yapan yerlerle iletişime geçtik. İletişime geçtiğimiz bu kişiler, bize 300 TL karşılığında negatif PCR testi sağlayacaklarını söylediler. Bu kişilerle negatif sonuç için yaptığımız konuşmayı olduğu gibi sizinle paylaşıyoruz.
Kaynak: https://www.milliyet.com.tr/gundem/son-dakika-bu-salgin-boyle-bitmez-300-tlye-negatif-pcr-6593524
***
Tuğba Öztürk‘ ün “Sahte aşı kartı çetesi! Doktorlar isyanda: Baskı var… Bana da teklif ettiler” haberi:
Koronavirüsle mücadelede yeni dönem 6 Eylül’de resmen başladı. Artık aşı olmayanlar sosyal ve çalışma hayatında yer almak istiyorlarsa ya aşılarını tamamlayacaklar ya da periyodik olarak PCR testine tabi tutulacaklar. Kamusal alandaki bu zorunluluk suistimalleri de beraberinde getirdi. Sağlık çalışanlarına ‘İğneyi vurma ama resmi olarak aşı yapmış gibi göster’ baskısı had safhada. İşte detaylar…
Yaklaşık bir buçuk yıldır mücadele ettiğimiz Covid-19 salgını kapsamında, 24 Ağustos’ta duyurusu yapılan ‘aşılı sosyal hayat dönemi’ için harekete geçildi. Aşılanma seferberliği kapsamında, dünden itibaren aşı olmayan 18 yaş üstü vatandaşlara yönelik bazı kararlar alındı.
Ya aşı olunacak ya da haftalık PCR testi yaptırılacak
Buna göre; sinema, AVM, etkinlik alanı gibi belli yerlere girişlerde ve toplu ulaşımda, aşı kartı zorunluluğu getirildi. Aşı olmayanlar da negatif PCR testi raporunu göstermek zorunda. Çalışma hayatında da aşı olmayanlar her hafta düzenli olarak PCR testi yaptıracak.
Suistimaller de başladı
Son olarak İstanbul’da sahte aşı kartı düzenleyen 3’ü hemşire 6 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerden 3’ünün, hemşireleri kullanarak, para karşılığı insanlara sahte aşı kartı temin ettiği anlaşıldı. Gözaltına alınan hemşireler nitelikli dolandırıcılık ve evrakta sahtecilik suçlamasıyla tutuklandı. Diğer üç zanlı da adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü de olayla ilgili idari soruşturma başlattı.
Benzer girişimler var
Emniyet kaynaklarına göre; İstanbul’daki ‘aşı kartı çetesi’nin benzerleri yurt genelinde oluşturulmaya çalışılıyor. Kolluk kuvvetlerinin yanı sıra Sağlık Bakanlığı da benzer girişimler için teyakkuz halinde.
Yurt genelinde baskı iddiaları
Öte yandan aile sağlığı merkezlerinde ve hastanelerde görevli doktor ve hemşirelerden, bağlı bulundukları İl Sağlık Müdürlüklerine ‘baskı’ şikayetleri yağıyor.
Sosyal medyaya da yansıyan iddialara göre; aşı için randevu alıp sağlık merkezine gelen ‘aşı olmak istemeyenler’ sağlık çalışanlarına “Benim aşımı çöpe at. Yapmış gibi göster ama iğneyi vurma” gibi baskılar yapıyor.
“Bana da teklif ettiler”
Kendisine de aşı kartı ile ilgili benzer bir teklifin geldiğini anlatan Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Basın Komisyonu üyesi Dr. Emrah Kırımlı da “Teklif etmenin direkt bir yaptırımı olmadığı için kişiler bu isteklerle gelip sorabiliyorlar. Ancak bir hasta bunu sorduktan sonra sorumlu kişi ihbar edecek ki bu durum soruşturma kapsamına girsin. Bana da sahte aşı kartı için bir hastam talepte bulundu. Gerekçesi ise aşısından korkmasıydı. Ancak daha sonra ikna olarak aşılandı” dedi.
“İsim vermiyoruz ancak”
Aile hekimlerinden şikayetler geldiğini belirten Kırımlı şunları söyledi:
“Bizim bazı illerden kulağımıza gelen duyumlar var. Suç üstü yapılmadan şu an isim vererek işaret edemiyoruz ancak iş üzerine yakalanmadıkları için de bu isimlerin bilinmediği, duyulmadığı sanılmasın.”
“Bir de bu işi organize halde yapmaya çalışanları duyuyoruz. Son olarak Ankara’da bir hekime ‘Sen de bu işi yap’ diye teklifin gittiği kulağımıza geldi. Kendi ağları içinde aşı olmuş gibi görünmek isteyen vatandaş ile bu sahte girişi yapacak kişi ve kurumlar buluşuyor. Son örnek İstanbul’dan yansıdı ancak duyumlarımıza göre bu dolandırıcılığın yaygınlaştığını da dikkatimizi çekiyor.”
“Aşı yokken de aşı satılıyorlardı”
“İşin hukuki kısmını devlet yapıyor zaten. Ancak şunu hatırlatmakta fayda var. Aşıların lokasyonları dahil bütün bilgiler takip ediliyor. Elbet gün yüzüne çıkacaktır, bu isimler yakalanacaktır. Aşı olmadığı zamanlarda aşı satılıyordu, şimdi de sahte aşı kartı rüşveti dönüyor ortada.”
“Bizim çağrımız insanlar aşıdan korktukları için ya da haftada 2 kez PCR testi vermek istemediği için bu yola girmesin. Elbet gün yüzüne çıkacaktır.”
“Edirne’den Kars’a kadar benzer baskılar var”
Hurriyet.com.tr’ye konuşan, Şırnak’ta görev yapmış bir doktor durumu “Aşı olmadan aşı yapılmışcasına işlem yapılması baskısı burada da var. Ancak yurt genelindeki meslektaşlarımızla görüştüğümüzde, Edirne’den Kars’a kadar hemen her kentte benzer baskıların ve taleplerin olduğunu görüyoruz. Tabii ki işin ‘kriminal’ boyutu farklı. Şebeke ve benzeri bir örgütlenmeye ilişkin bir rastlantım olmadı. İstanbul’daki operasyon haberini gördüm. Biz daha çok vatandaşın bire bir baskısıyla karşılaşıyoruz” sözleriyle özetledi.
AHEF Başkanı: “Her meslekte olduğu gibi bizde de maalesef çıkabiliyor”
Mevcut durumu hurriyet.com.tr’ye yorumlayan Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Başkanı Dr. Özlem Sezen, dikkat çeken uyarılarda bulundu.
“Her mesleğin içinde işini hakkıyla yapmayanlar maalesef çıkabiliyor” diyen Sezen, benzer haberlerin, salgın sürecinde özveriyle çalışan sağlık çalışanlarını üzdüğünü belirtti.
Yapılan bu tarz usulsüzlüklerin kabul edilemez olduğunu belirten Sezen şunları söyledi:
“Her aşıda olduğumuz gibi, corona virüs aşısında da ısrarımızı sürdürüyoruz. Kaldı ki biz, aşıya gelen hastalarımızın kafasında soru işareti olduğunda dahi bunu açıklamaya çalışıyoruz. Çünkü doğru bilgi verildiğinde aşılama oranının arttığını deneyimledik. Aşılarımızı randevu ile yaparak mutlaka kimlik kontrolü yapıyoruz. Özellikle Aile Sağlığı Merkezi çalışanları olarak aşıda kaçak olmaması için elimizden geleni gerçekleştiriyoruz. Aşıların zaten çevrimiçi onamları var.”
“Tecrübesiz personel dikkatle izlenmeli”
Hastanelerde zaman zaman tecrübesi olmayan görevlilerin de aşı polikliniklerinde görevlendirildiğine dikkat çeken Sezen, “Bu kişilerin kontrolleri böyle bir iddia gündemdeyken önemli olabilir. Buradaki veri girişinin kontrolü bir sıkıntı olmaması için dikkat edilmesi gereken bir nokta” yorumunda bulundu.
Sezen, aşıların müdürlükler tarafından kendilerine teslim edildiğini takip sistemi ve bunun yanı sıra da aşıların takip sisteminin de olduğunu söyledi ve “Randevulu hastaların bilgileri ile birlikte hastayı da sorguluyoruz, bilgilerin kontrolü açısından ve açık olmaması için” diye konuştu.