KILAVUZLAR BİLİMSEL METİNLER DEĞİLDİR
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Kılavuzlar, bizim akademi dünyasında ne yazık ki mukaddes tıbbi metinler olarak görülüyor.
Akademisyenler, kılavuz yazarlarının büyük çoğunluğunun, endüstriden doğrudan veya dolaylı yollarla menfaat temin eden akademisyenler tarafından hazırlandığını bilmiyor olamazlar.
Bunlar elbette okunabilir ama bunları itiraz edilemez metinler olarak kabul etmek gaflet, dalalet ve hatta hıyanettir.
Belki biraz fazla ileri gitmiş olabilirim ama benim için bunlar birer kâğıt parçasıdır.
Prof. Dr. Haluk Vahaboğlu‘ nun yazısı:
Bu “Guideline” veya “Uluslararası guideline” meselesi çok önemlidir. Bilenler bilir, detaylara girmek istemiyorum. Nasıl bir süreç olduğunu kısaca özetleyerek önemine değineceğim. Genellikle açıkça veya dolaylı olarak sektör ile ilişkili kişilerin domine ettiği bir kurul oluşturulur.
Bu kurullar sektörün katkısını alarak bir takım düzeylerde öneriler geliştirirler. Süreç her zaman sektörün kontrolunda geçer. Bu kontrolu kırmak için gönüllülerden oluşan bir aktivite geliştirilmiş idi, COCHRANE veri tabanı ve ekibi olarak bilinir. Bunların kanıta dayalı tıp aktiviteleri uzun yıllar sektörü çok rahatsız etti. Sebep mi?
COCHRANE ekibi çok üst düzey meta-analiz teknikleri geliştirdi ve oldukça tarafsız meta-analizler yayınladı. Sektörü rahatsız eden ise COCHRANE meta-analizlerinin guideline’cılara ve sektöre tamamen ters bulgular yayınlıyor olmalarıydı. Neyse o da mazide kaldı.
Bu “Guideline” veya “Uluslararası guideline” (ki böyle bir tanım yok elbette) türü yayınlardan yararlanılabilir mi? Elbette, yararlanılır ancak dikkat etmek gereken iki husus var
1. Bu yayınlarda yapılan tavsiyelerin kanıt düzeyleri göz önüne alınmalıdır (ki zaten o zaman çoğu önerinin tırnak içinde expert görüşü olduğunu göreceksiniz) Scientific Evidence Underlying the ACC/AHA Clinical Practice Guidelines | Acute Coronary Syndromes | JAMA | JAMA Network
2. Bu yayınlarda baş vurulan en önemli üç kağıt kanıt listesinde bolca sektörün kendi fonlu yayınlarının kullanılıp, işe gelmeyenlerin alınmamasıdır. Bu noktaya dikkat etmek çok önemlidir. “Ciddi guideline” ların tamamı sektör kontrolünde hazırlanır bunu da aklımızdan çıkartmayalım. Ama asıl önemlisi
Maalesef üzücü olan bizim akademinin bir fonlu tavsiye/derleme vasfı taşıyan bu metinlerin kendisini kanıt zannetmesidir ama daha çok korktuğum ise yazık ki yazık adli bilirkişi raporlarında bahsettiğim özellikler bile göz önüne alınmaksızın çoğu paçavra niteliğindeki bu önerilerinin kanıtmış gibi kullanılabilmesi ihtimalidir.
Kaynak: https://x.com/HalukVAHABOLU/status/1886190407308005883
***
EK 1 (3.2.2035): HALUK VAHABOĞLU
1/ Bilim bilim dediğin ne ola ki? Okumayı bilmezsen Şimdi iki meta-analiz veriyorum (meta-analiz düzgün yapıldığında en güvenilir kanıt olarak değerlendirilir.) Birinci meta-analiz 2022 yılında Vascular Pharmacology de yayınlanıyor İkincisi COCHRANE veri tabanında
2/ Maalesef bizim akademikler makalelerin abstract kısmını nadiren okur, çoğu kez abstract’ın konklüzyon kısmını okur işine geliyor ise alıp kanıt olarak kullanır. Bu açıdan aynı konu üzerinde çalışılmış iki makalenin (meta-analiz) konklüzyon kısmına bakalım
3/ Konu: Statinlerin Primer Venous Thromboembolism’i engelleyip engellemediği Birinci makale: sciencedirect.com/science/articl Konklüzyon:
4/ İkinci makale (COCHRANE): cochranelibrary.com/cdsr/doi/10.10
5/ COCHRANE meta-analizine göre neymiş. Statinlerin primer VTE’nin engellenmesinde işe yarayıp yaramadığını gösterir güvenilir bir veri yok imiş. Sebep olarak da altını çizdim, bias, heterogeneity vd.. Birincisinde de durum aynı (detaya girmiyorum) ama yazarlar bu sebepleri konklüzyona eklemiyor çünkü biliyorlar ki editörler bu tür makaleleri çoğu kez firmanın adamlarına hakem olarak gönderiyor. hakem reddetmesin diye yazarlar bu ibareleri yani işe yarar bir bilgi olmadığını eklemiyor.
6/ Durun durun burada bitmiyor. Şimdi bir de Avrupa Kardiyoloji Societesinin tavsiyesine bakalım escardio.org/Journals/E-Jou “Current evidence suggests that statins significantly reduce the risk of VTE” Haydaa, gordünnü Nöölecek şindi Bu soruya bakalım konklüzyoncu, uluslararası guideline cı akademikler ne diyecek?
Kaynak: https://x.com/HalukVAHABOLU/status/1886288425583562803
***
EK 2 (3.2.2025): ÖZCAN YÜCEL
(Guidline’lar yani tedavi klavuzları hakkında!)
Hocam bir kan sulandırıcı ilaç var. Tek bir çalışması var. Şak diye Guidline’lara Class 1 endikasyonla girdi. Bir sükse yaptı bir pofpoflandı ki sormayın. İlaç çok pahalı. Yıllar içerisinde görüldü ki muadil kan sulandırıcı ile aynı güçte. Muadil ilaç 50₺. Guidline işi organize legal dolandırıcık çetesi.
Guidline konusunda 3 önerim var;
1. Guidline komisyonları ilaç firmalarının örtülü boy gösterdiği yerlerdir. Bu iyi bilinmeli.
2. SGK’nın kendi Guidline komisyonu olmalı. Komisyonlarda karşıt görüşlere de yer verilmeli.
3. Guidline’lar malpraksis yasasında delil niteliğinden çıkartılmalı.
Bu gerçekten gerekli bir şey. Çünkü Guidline bugün savunduğu bir şeyi yeni gelen bilimsel veriler doğrultusunda yarın tam tersini söyleyebilir.
Örneğin 20 yıl önce betablokerler kalp yetmezliğinde kesinlikle kullanılmamalıydı. Şimdi kesinlikle kullanılmalı!!
Kaynak: https://x.com/drozcanyucel/status/1886374669810380801
***
EK 3 (3.2.2025): CANAN KARATAY
“Kılavuzun lügat anlamı yol gösteren demektir. Ancak medikal uygulamalar için düzenlenmiş olan kılavuzlar daha başka amaçlarla hazırlanmaktadır.
İleri sürülenin aksine bu kılavuzlar ABD’ de özellikle hekimleri korumak için hazırlanırlar, sandığımız gibi hastalar için hazırlanmaz. ABD’ de hekimlik, pasif hekimliktir yani hastaları iyileştirme, hastaları düzeltme amacı ikinci plandadır. Hekimler, herhangi bir şikayet ve hukuki bir yargılama durumunda, bu kılavuzlar içinde hareket ettiklerini belirttikleri ya da ispat ettikleri zaman, savcı ve hakimler tarafından suçlanmıyorlar. Böylece yüksek miktarda tazminat ödemekten kurtuluyorlar”.
***
EK 4 (3.2.2025): AHMET RASİM KÜÇÜKUSTA
JAMA’ da yayınlanan iki araştırmaya göre yüksek hasılat yapan 10 ilaçla ilgili 18 kılavuzun 160 yazarından 91’ inin (yüzde 56.9) endüstri ile menfaat münasebeti var.
Araştırma, bunların 66’ sının bu münasebeti kılavuzlarda bildirdiğini , 21’ inin ise bunu gizlediğini gösteriyor.
Gizlenen menfaatin meblağı 10 bin dolar veya bunun üzerinde ve kılavuzların hiçbiri National Academy of Medicine’ nin standartları ile tam uyuşmuyor.
Bu standartlar arasında yazılı bildirim, komite başka ve yardımcılarının menfaat münasebeti olmayanlardan atanması, menfaat münasebeti olan üyelerin sayısının en azda tutulması da var.
18 kuruldan 14’ ü endüstriden para alan uzmanlardan oluşuyor ve bunlardan 10’ u çok yüklü miktarda alanlar (1).
JAMA’ daki diğer makalede de gastro-enteroloji alanındaki 15 klinik kılavuzda 82 uzmandan 44’ ünün (yüzde 53) endüstriden para aldığı, bazıların aldığı meblağın çok yüksek olduğu ve bunlarının tümünün açıklanmadığı bildiriliyor.
Gelelim neticeye
Bu araştırmalar, doktorların ilaç yazma alışkanlıklarını önemli ölçüde etkileyen kılavuzların hazırlanmasına katılan üyelerin önemli bir çoğunluğunun endüstriyle menfaat münasebeti içinde olmaya devam ettiklerini net olarak gösteriyor.
Bu, kılavuzların bağımsız, tarafsız ve bilimsel olmadıkları dolayısıyla da güvenilir olmadıkları mânâsına da gelir.
Kılavuzların, bilimsel yayın ve mutlaka uyulması gereken mukaddes metinler olduğunu iddia edenler biliniz ki bir türlü endüstriden nemalananladır.
Kılavuzlarla ilgili diğer yazılarım:
http://ahmetrasimkucukusta.com/2013/11/19/hakkimda/kilavuzlar-birer-kagit-parcasidir/
***
EK 5 (3.2.2025): DİLEK DAİ ÖZCENGİZ
Antidepresan kullanımı 10 yılda %67 artmış. 2014’te 39 milyon 134 bin 225 kutu 2025’te 65 milyon 591 bin 252 kutu Sadece antidepresan kullanılmış olamaz, anksiyolitik ve sedatif de bu sayılara yakın olmalı. Hasta birey yoktur onu hasta edenler vardır.
Kaynak: https://x.com/DilekOzcengiz/status/1886398684201451618
ARK: Bu ilaçlar “uluslararası kılavuzlara” göre yazılıyor olmasın sakın!
***