BİLİM AKADEMİSİ: AŞILARA KARŞI KUŞKU YERSİZ
Farklı gerekçelerle çocuklarını aşılatmak istemeyen ailelere bir itiraz da Bilim Akademisi’ nden geldi. Akademi başkanı Prof. Dr. M.Ali Alpar, aşıların insan sağlığını koruma ve bulaşıcı hastalıklara karşı savunmada modern tıp biliminin geliştirdiği en etkin, ekonomik ve yan etkileri çok düşük yöntem olduğunu hatırlattı.
TARTIŞMA YERSİZ VE RİSKLİ
Prof. Dr. Alpar’ın açıkladığı raporu, klinik mikrobiyoloji ve enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Murat Akova ve Prof. Dr. Önder Ergönül, patololoji uzmanı Prof. Dr. Şevket Ruacan, fizyoloji doktoru Prof. Dr. Kemal Türker, anayasa hukukçusu Prof. Dr. Bertil Emrah Oder hazırladı.
Prof. Dr. Alpar, yersiz kuşku ve bilim dışı iddialarla aşıların toplum sağlığına olan yararlı etkilerinin tartışmaya açılmasının ölüme kadar gidebilecek risklere yol açtığını söyledi.
AŞI ZARAR VERMİYOR
Aşıların çok özel bilimsel yöntemlerle ve olabildiğince yabancı maddelerden arındırılarak hazırlandığını vurgulayan Prof. Dr. Alpar açıklamada şu görüşlere yer verdi:
Günümüzde aşılar genellikle hastalık yapma özellikleri giderilmiş veya öldürülmüş mikroplar ya da mikrop hücrelerinin parçaları kullanılarak üretiliyor. Bunun sonucunda modern aşıların hem koruyucu etkinlikleri çok arttı hem de yan etkileri çok azaldı. Özellikle çocukluk çağında kullanılan aşıların hemen tümünün koruyuculukları yüzde 90-98 arasında değişiyor. Buna karşılık ciddi sayılabilecek yan etkilerin hemen hemen sıfıra yakın olduğu saptandı. Bu özellikleriyle aşıların günümüzde, tıp girişimleri arasında en yüksek etki ve en düşük yan etki oranına sahip uygulamalar olduğu söylenebilir.
BİR DELİ TAŞ ATTI
İnanca dayalı görüşler dışında aşılara karşı kuşkulu yaklaşımlar 1998’de İngiltere’de Andrew Wakefield adlı bir cerrahın 12 çocukta karma kızamık, kabakulak, kızamıkcık aşısından sonra davranışsal gelişim bozuklukları ve otizm geliştiğini gözlemlendiğini yayınlamasını takiben yaygınlaşmıştı. Bu dönemde aileleri tarafından aşılatılmayan binlerce çocuk İngiltere ve ABD’nin yanısıra birçok ülkede kızamık enfeksiyonlarının yaygınlaşmasına yol açtı. Çok sayıda insanın hastalanmasına, sakat kalmasına ve hatta ölmesine neden oldu. Daha sonra İngiltere, Finlandiya, İsveç, Danimarka, Japonya gibi ülkelerde yüzbinlerce çocuk üzerinde yapılan çalışmalarda aşılamayla ile gelişme bozulukları arasında hiçbir ilişki gözlenmedi. Karma aşılar ve tekli aşılar arasında da etki ve yan etkiler bakımından bir fark çıkmadı. İngiltere’de açılan soruşturmalarda Dr. Wakefield’in aşılara karşı veri üretmek üzere rakip firmalardan para topladığı, rapor ettiği 8 çocuğun bir kısmının aşılamadan önce zaten hasta olduğu ve bir kısmının da iddia edildiğinin tersine hiç hastalınmamış olduğu anlaşıldı. Bunun üzerine Dr. Wakefield’in İngiltere’de doktorluk yapma hakkı elinden alındı.
AŞI İÇERİĞİ DEĞİŞTİ
Aşılara karşı bazı kuşkularsa içeriklerindeki maddelerin hastalıklara neden olabileceği yönündeki görüşlerden köken alıyor. Aşılara koruyucu olarak eklenen civa içerikli timerosal maddesi veya aşının etkinliğini artırmak için eklenen alüminyum bileşiklerinin yan etkileri olabileceği öne sürülmüşse de yapılan bilimsel araştırmalarda bunun doğru olmadığı kanıtlandı. Buna rağmen son yıllarda özellikle çocuklara uygulanan aşılarda timerosal maddesi tümüyle kaldırıldı.
Aşıda anne-babanın rızası şart değil
Yargıtay 2’inci Hukuk Dairesi’nin yakın zamanlı bir kararında aşı hakkında aydınlatıldıkları halde hiçbir haklı gerekçe taşımaksızın aşıya rıza göstermeyen anne-babanın tutumu, çocuğun üstün yararı gözetilerek çocuğun menfaatine aykırı bulundu. Yargıtay anne-babanın tutumuna, hukuksal sonuç bağlanamayacağını belirterek, rızanın aranmayacağına hükmetti.
Aşılar hastalıkları yok etti
Geçmişte milyonlarca insanın ölümüne ve sakat kalmasına neden olan çiçek hastalığı yeryüzünden silindi. Çocuk felci (polio) ise tümüyle ortadan kaldırılma düzeyine indi. Kızamık, kabakulak, kıcamıkcık, boğmaca, difteri, bulaşıcı sarılır(hepatit) gibi hastalıkların yayılmaları birçok ülkede büyük oranda engellendi. Bu noktada, hayvanlardan geçen hastalıkları önlemek amacıyla da aşıların dünyada yaygın olarak kullanılmakta olduğunu ve aynı zamanda bazı ciddi hastalıkların ‘kuduz, şarbon, brusella gibi) insanlara bulaşmasını engelledi.
Her yıl 2.5 milyon çocuk aşısız olduğu için ölüyor
Her yıl dünyada 2.5 milyon çocuğun aşılarla önlenebilecek hastalıklar nedeniyle öldüğü biliniyor. Aşılarla kolayca önlenebilen bazı hastalıkların aslında zararsız, hafif ve doğal olarak geçirilmesi gerekli hastalıklar olmadığı da bilinmeli. Kızamık, orta kulak iltihabı, zatürree, menenjit, ensefalit gibi komplikasyonları ve ölüme neden olabilir. Kabakulak kısırlık ve pankreratit, kızamıkçık, kalıtsal kalp hastalıkları, sağırlık ve katarakta, hepatit ise kronik karaciğer hastalığı, siroz ve karaciğer kanserine yol açabiliyor. Hepatit B virüsü bulaştığı kişilerin yaklaşık yüzde 10’unda taşıyıcılığa yol açmıyor ve taşıyıcılarda karaciğer kanserine yakalanma riski taşımayanlara göre yaklaşık 200 kat daha fazla görülüyor. Hepatit B virüsü bu nedenle sigaradan sonra ikinci en önemli kanserojen olarak biliniyor. Virüslerin neden olduğu hastalıkların bir keç başladıktan sonra tıbbi olarak etkin tedavileri olmadığı da bir gerçek. Ayrıca tüm araştırmalarda bu hastalıklara karşı aşılarla geliştirilen bağışıklığın doğal yolla geçirilen hastalıkların oluşturduğundan farklı olmadığı gösterildi.
ALTERNATİF BİLİMLER AKADEMİSİ!
Değerli Ahmet Rasim Hocamın ikazı ile; izinde olduğum için kısıtlı internet imkanım ile güncel medyada aşılar ile ilgili habere muttalî oldum (1).
Vay canına, güzel ülkemde meğer, üç temel prensibini “Liyâkat, Özgürlük ve Dürüstlük “ olarak belirten “Bilimler Akademisi” diye cafcaflı ismi olan bir dernek (tüzüğü olduğuna göre herhalde dernekler kanununa tabi bir dernek olmalıdır) varmış!
Bu derneğin beş değerli üyesi dört gün önce “Bilim Akademisi’nin aşı ile ilgili görüşü” başlıklı bir bildiri yayınlamış (2), malum varakpâre de bu bildiriciği bugün haberleştirmiş!
Bendeniz de, belki gerçekden ilmî bir mütalaâ okuyup bilgimi arttıracağımı zannetmiş ve heyecan duymuşdum, fakat heyhat!..
Hukûkî mülâhazaları dışında tek bir referans verilmeyen, âfâkî ön yargılar dışında tek bir ilmî görüş belirtilmeyen, derneğin “Raporlar” başlığında yayınlanan ve diğer raporlarına üslûb açısından hiç benzemeyen “Bildiri” (2) şu şekilde son buluyor;
“…Bilim Akademisi adına raporu hazırlayan üyeler:
Prof. Dr. Murat Akova (Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı) Prof. Dr. Bertil Emrah Oder (Anayasa Hukuku Profesörü)
Prof. Dr. Önder Ergönül (Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı) Prof. Dr. Şevket Ruacan (Patoloji uzmanı)
Prof. Dr. Kemal Türker (Fizyoloji doktoru) “
Birisi bile çocuk doktoru, immünoloji ve/veya vaksinoloji uzmanı olmayan değerli bilim adamları daha yazdıkları yazının bildiri mi, rapor mu olduğuna karar verememişler.
Acaba iki gün önce yayınlanan “follow the big money” makalesi (3) ile alakası olabilir mi?. Malum; ilmî araştırma için finansman sağlanması gerekir, zaten Türk çocukları da sağlamdır, onlara bir şeycikler olmaz!?
Aşı konusunda bu değerli arkadaşlara, fakirin ve Ahmet Rasim hocanın yazılarını okumalarını, Google diye bir açık istihbarat allâmesi olduğunu, hastalıkdan öldüğünü sandıkları 2.5 milyon çocuğun açlık, susuzluk ve savaşlarda öldüğünü (4) aşı gibi stratejik bir ilimin millî olması gerekdiğini, yedi adet sonuç verdikleri raporda bu sonuçlara ulaşmayı sağlayacak hiç bir ilmî veri olmadığını, bu sonuçlara ulaşmalarını sağlayacak yayınlar yapmaları gerekdiğini (aslında bunu biliyor olmaları gerekir tabii) naçizâne hatırlatmak isterim (5).
Mevzu-u bahis bildiride ehemmiyet atfedilebilecek hukûkî mülahaza “Yüksek sağlık riski taşıyan bulaşıcı hastalıklarda çocuklara yönelik zorunlu aşı uygulaması, hukuksal açıdan kişinin maddi ve manevi bütünlüğü hakkı, çocuk hakları, sağlık hakkı ve devletin kamu sağlığını koruma ödevine ilişkin temel anayasal güvenceleri ilgilendirmektedir” şeklinde direk off-side ile başlıyor, çünki çocukluk çağı aşı takviminde mecbûrî tutulan aşıların hiç biri; en azından bugün, yüksek sağlık riski tanımına uymamakdadır (7).
Ayrıca sayın mezkur hukukçu konu ile ilgili son hadiselerden ve meslekdaşının yazılarından haberdar olmayabilir (8, 9, 10).
Ekşi sözlüğe göre; ‘kuruluş amacı türkiye’de tüm bilim alanlarında; araştırmaları, bilimci kişiliğini, araştırıcılığı özendirmek, bu alanlarda emeği geçenleri onurlandırmak, gençleri, bilim ve araştırma alanına yöneltmek, Türkiye’deki bilimcilerin ve araştırmacıların toplumsal statülerinin yükseltilmesi ve korunmasına çalışmak, bilim ve araştırma standartlarının uluslararası düzeye çıkartılmasına yardım etmek olan (ve ancak) eylül 1993’te yürürlüğe giren 497 sayılı kanun hükmünde kararname ile kurulan’; ‘Şerif Mardin gibi bir bilim insanının üyeliğini, islamcıları koruyor gibi saçmasapan bir gerekçe ile hem de iki kez reddeden sözde bilim yuvası’ .. şeklinde tanımlanan Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) (11) ile ilgili olarak vikipedide ise; idârî olarak ideolojiden bilime yönlendirildikden sonra “27 Ağustos 2011 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan ve aynı gün yürürlüğe giren Kanun Hükmünde Kararname ile fiilen özerk bir kurum olmaktan çıkarıldığı ve hükûmete bağlı bir kuruluş haline getirildiğini ileri süren bazı Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) üyeleri, 2 Eylül 2011 tarihinde anasayfasından duyurduğu kamuoyu bildirisi[1] ile “istifa etmeyi ve yeni bir yapıda örgütlenmeyi düşündüklerini” dile getirmişlerdir (12) bilgisi verilmekdedir.
Başlığın mânâsını ve bilimin sadece bir araç olduğunu bilmem anlatabildim mi?!.. (sekiz/onyedi).
Kaynaklar
(1) http://www.hurriyet.com.tr/gundem/29721174.asp
(2) http://bilimakademisi.org/wp-content/uploads/2015/07/BilimAkademisiAsiDuyurusu2015.pdf
(3) http://www.globalresearch.ca/mandatory-vaccination-in-california-follow-the-big-money/5466615
(4) https://www.youtube.com/watch?v=omnskeu-puE
(5) https://personel.omu.edu.tr/tr/yildiran/diger-yazilarim
(6) http://ahmetrasimkucukusta.com/2015/07/19/yazilar/tip-yazilari/enfeksiyonlar/otizm-bagirsak-hastaligi-mmr-asisi-iliskisi-dogru-mu/
(7) http://ahmetrasimkucukusta.com/2015/07/04/misafir-yazar/cocuklara-hangi-asilar-neden-yapilmali-hangileri-neden-yapilmamali/
(8) http://ahmetrasimkucukusta.com/2015/06/21/bir-tavsiye/ikiz-bebeklerine-asi-yaptirmayan-savcinin-hukuk-zaferi/
(9) http://gidahareketi.org/Cocuklara-Zorla-Asi-Yapilmasi-Yasal-Mi–69-sayfasi.aspx
(10) http://ahmetrasimkucukusta.com/2015/06/22/misafir-yazar/ulkemizde-zorla-asi-yapilabilir-mi/
(11) https://eksisozluk.com/tuba–2239160
(12) https://tr.wikipedia.org/wiki/Türkiye_Bilimler_Akademisi