HABERİNİZ OLSUN
ETİBBA DİYOR Kİ
DERDİME BİR ÇARE
TABİBAN-I CİHAN İÇÜN
BENİM ŞARKILARIM
HAZIR GIDADA YENİ BİR OYUN, YENİ BİR BESLENME TUZAĞI!
Amerika’ lılar ve tabii ki peşinden biz ve de tüm dünya yeni bir beslenme tuzağının pençesine atılıyor.
Neymiş, efendim bundan böyle yiyeceklerin üzerinde kaç kalori olduğu yazacak ve insanlar da buna göre yediklerinin cinsini ve miktarını ayarlayacakmış.
Böylece de yedikleri kalorileri azaltacaklarmış da obezite önlenecekmiş.
Görürsünüz yarın bizden de birileri çıkıp “Biz de isterük, bizde de kalori sayıları yiyeceklerin üzerine yazılsın” diyeceklerdir, kulaklarımı çınlatırsınız.
Kalori sayarak sağlıklı olmanın mümkün olmadığını maalesef modern tıp ya bilmiyor veya biliyor da endüstri bundan zarar görür diye bilmezden geliyor.
İkisi de birbirinden ayıp, utanılacak şeylerdir!
Sevgili okurlarım, kalori sayısı değil o kalorinin hangi besinden geldiği mühimdir.
Kalorilerine bakarak hiç zeytinyağı ile kanola yağı karşılaştırılabilir mi, ikisi eşit kaloride diye biri diğerinin yerine konabilir mi, olabilir mi böyle bir salaklık?
Kalori saymanın delinin pösteki saymasından bir farkı yoktur!
Hazır gıdalar insanların sağlıklı yaşamaları için gerekli olan mineral, vitamin, antioksidan, omega 3, doymuş yağ vb gibi besin ögelerinden fakirdir ve hatta bunlar bazılarında sıfırdır.
Bunun dışında bunlardaki yüksek miktardaki işlenmiş tahıl ve şeker, özellikle de mısır şurubu, trans yağlar, tabii olmayan kimyasal katkı maddeleri bu yiyecekleri adeta zehir haline getiriyor.
Bunları bizim diyabet ve metabolizma uzmanlarımızın ağzından duymanız mümkün değildir çünkü alın modern Amerikan tıbbının uzmanlarını vurun bizimkilere.
Bu uygulamadan sonra USA’ da beslenme bozukluklarının daha da derinleşeceğine, buna bağlı obezite, diyabet, kalp krizi, felç, Alzheimer gibi kronik enflamatuar hastalıkların daha da artacağına kalıbımı basarım.
Gelelim neticeye
Türkiye’ nin obezite ve diyabetten sorumlu bir numaralı bilim adamı Prof. Dr. Temel Yılmaz bana “Öğretilerin tam tersinin savunan sansasyonel medyatik açıklamalar yaparak milletin kafasını karıştırıyorsun, sağlığını bozuyorsun” diye fırça atıyor.
Sıkı bir “kalori hesapçısı” olarak şimdi bu yazıma da bozulacaktır.
Bozulabilir fark etmez, ben bildiğim doğruları yazmaya söylemeye devam edeceğim.
İsteyen modern tıbbın kalori hesabına inanır, isteyen akciğer doktorunun “kalorinin kaynağının ne olduğuna göre beslenme” tavsiyesine uyar, yiyip içeceklerini kalori sayısına göre değil kalitelerine göre belirler yani “adam gibi beslenir“.
***
Cengizhan Kocahan‘ ın haberi:
Amerikalıları Mayıs ayından itibaren fast food restoranlardan sinemalara kadar her yerde yeni hayat bekliyor. Örneğin bir Amerikalı, sinemada aldığı büyük boy mısır ve gazlı içeceğin 1300 kalori, bir dilim pizzanın 260 kalori, ayılmak için içtiği kremalı kahvenin 160 kalori olduğunu bilerek tüketecek.
Yani yakın gelecekte Amerika’da elinde kağıt kalem, kalori hesabı yapan çok insan göreceğiz. Peki ama bu uygulama Türkiye’de hayata geçseydi nasıl olurdu? Sizin için şimdiden küçük bir kılavuz hazırladı. 
Amerika Birleşik Devletleri obezite karşısında mağlubiyeti kabullenmiş durumda. 15 yaş ve üstü nüfusta obezite oranı 34. Üstelik bu oran düşeceğine her yıl yükseliyor. Rakamlar net olunca Amerikan Sağlık Bakanlığı sıkı önlemler almaya başladı.
2018 yılının Mayıs ayından itibaren tüm restoranlar, menülerinde yemeklerin karşısında kalori değerlerini yazacak. Bu tarihten sonra, 20 ve daha fazla şubeye sahip her türlü restoran, market, kısaca gıda satan her yer menüsündeki yemeklerin kalori değerlerini yazmak zorunda kalacak.
Bu adımın iki gerekçesi var. Öncelikle üreticilerin daha az kalorili yemekler üretmek için çaba sarf etmesi ve tabii ki tüketicinin daha bilinçli tercihler yapabilmesi. Bu adımların yararlı olacağını söyleyenler kadar hiçbir şeyin değişmeyeceğini de iddia edenler var.
Umutlu olanlar sigara paketlerinin üstündeki caydırıcı resimlerin etkisini örnek gösterirken, karamsarlar yeme alışkanlıklarının değişmesi için köprünün altından çok sular akması gerektiği görüşünde. Tüm bu tedbirlerin obezite ile mücadelede ne kadar etkili olacağını ise zaman gösterecek.
Bu plan şimdilik Türkiye’nin gündeminde yok ama biz, sizin için şimdiden küçük bir klavuz hazırladık. İşte yediklerinin kalori hesabını yapmak isteyenlere küçük bir kılavuz.
Kılavuzu okuyup zaman kaybetmek isteyenler için: https://www.ntv.com.tr/galeri/yasam/amerikada-yiyecek-sektorunde-yeni-donem-basliyor-hangi-yiyecek-kac-kalori,EzAabcOnj0yxZLHFi9hXiA/hWYDIanRYketxHFAGCfzPA
Yani hocam tüm doktorların, diyetisyenlerin yerine göre günde 1500 kalori tüketin, 1000 kalori tüketin, 2000 kaloriyi geçmeyin gibi önerileri yanlış mı oluyor anlayamadım. Eğer dediğiniz gibiyse bizler aldatılmış mı oluyoruz. Bir yaşıma daha girdim.
Hıcam hellal sana. Gene döktürmüşsün.
hoca hoca…sen akciğerle ilgilen karışma başkalarının şişne, defterini dürerler adamın
Değerli Hocam sizlerden Allah razı olsun.Bizleri o kadar aydınlatıyorsunuz ki.Tavsiyelerinizi dikkatle takip ediyor ve uyguluyoruz.Beslenme düzenimiz değiştikten sonra hem bedenimiz sağlığına kavuştu hem de ruhumuz.Ruhumuz diyeceksiniz yediklerimiz içtiklerimiz bedenimiz kadar ruh sağlığımızı da etkiliyor.Rabbim size ve sizin gibi bizleri düşünen hocalarımıza uzun ömürler nasip etsin ve kaleminiz hiç susmasın
inşallah.Her zaman destekçiniziz.2 yaşındaki çocuğumu dahi sizlerin tavsiyelerine göre yediklerine ve içeriklerine dikkat ediyorum çok şükür ve içim o kadar rahat ki.Rabbim yâr ve yardımcınız olsun