YILLAR ÖNCE ALINAN İLAÇLAR BİLE BAĞIRSAKLARI ETKİLEYEBİLİYOR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Çalışmaya göre, yaygın olarak kullanılan ilaçların neredeyse 10’da 9’u bağırsak bakterilerinde kalıcı değişikliklere sebep oluyor; bunlar arasında daha önce sindirim etkileriyle ilişkilendirilmemiş ilaçlar da var.

Bağırsak bakterilerini bozduğunu zaten bilinen antibiyotiklerden başka, antidepresanlar, beta blokerler, omeprazol, benzodiazepinler ve metformin gibi asit reflü ilaçları da dâhil olmak üzere insan hücrelerini hedef alan ilaçların bağırsak mikrobiyal yapısını yeniden şekillendirdiği anlaşılıyor. 

Çalışma, birçok ilacın bağırsaklarda kalıcı etkiler bıraktığını ve bu etkilerin, ilacı bıraktıktan üç yıldan fazla bir süre sonra bile görülebildiğini ortaya koyuyor.

Bugüne kadar yapılan pek çok mikrobiyom araştırması, katılımcıların “o anda kullandığı” ilaçları hesaba katıyordu ama geçmişte —mesela 5 yıl önce— alınan ilaçlar genellikle dikkate alınmıyordu.

Bu çalışma, bazı sonuçların bu yüzden hatalı veya abartılı çıkmış olabileceğini düşündürüyor.

Bu durum, özellikle mikrobiyomla hastalık ilişkisini araştıran çalışmalarda kafa karıştırıcı sonuçlara yol açabiliyor.

Araştırmacılar buna “gizli karıştırıcı etken” (hidden confounder) diyor — yani sonucu çarpıtabilen ama fark edilmeyen bir etken.

Benzodiazepinler, Dorea formicigenerans ve Ruminococcus torks‘ta artışlarla ilişkilendirildi. Dorea formicigenerans, bazı insan çalışmalarında obezite ve metabolik sendromla bağlantılı bulunmuş olsa da, faydalı metabolitler de üretebilirler. Ruminococcus torks, bağırsak astarındaki mukusu parçalayan bir bakteridir ve bol miktarda mevcut olduğunda Crohn hastalığı, irritabl bağırsak sendromu ve metabolik bozukluklar gibi bağırsak rahatsızlıklarına zemin hazırlayabilir.

Aynı rahatsızlık için kullanılan ilaçlar bağırsakları her zaman aynı şekilde etkilemedi. Mesela, benzodiazepinler arasında alprazolam (Xanax), diazepam’dan (Valium) daha fazla bağırsak mikrobiyal çeşitliliği kaybına yol açtı.

Proton pompası inhibitörleri (mide koruyucular), her ikisi de periodontal hastalık ve diş çürükleri ile bağlantılı olan Streptococcus parasanguinis ve Veillonella parvula gibi ağız bakterilerinin artan seviyeleriyle ilişkilendirildi. Belki de en çarpıcı olanı, bu değişikliklerin kümülatif olmasıydı.

Antibiyotik kullanma geçmişi olan kişiler, son tedavilerinin üzerinden ne kadar zaman geçmiş olursa olsun, hiç antibiyotik kullanmayan kişilerle aynı bağırsak çeşitliliğini asla tam olarak geri kazanamadılar.

Çalışmanın özeti

⚜ Bazı ilaçlar “mikrobiyomu yeniden şekillendiriyor” ve bu değişim yıllar sonra bile ölçülebilir olabiliyor.

⚜ Mikrobiyom, zannedilenden çok daha “uzun hafızalı” bir sistemdir.

⚜ Mikrobiyom verileri yorumlanırken geçmiş ilaç kullanımının da hesaba katılmalıdır.

Gelelim neticeye

Bu araştırma, ilaçların -hele de gereksiz yere ve uzun süre kullanıldığında- vücudumuzda sadece o an için değil, yıllar boyu süren etkileri olabileceğini bir kez daha hatırlatıyor.

Elbette doktor tavsiyesiyle kullanılan ilaçlara diyecek sözüm yok ama mide koruyucular, ağrı kesiciler, antibiyotikler, antidepresanlar başta olmak üzere birçok ilacın gerekli olmadığı halde ve çok uzun süre kullanıldığı da acı bir hakikat olarak karşımızda duruyor.

Kızım sana söylüyorum!

Kaynak: https://journals.asm.org/doi/10.1128/msystems.00541-25

Makale: A hidden confounder for microbiome studies: medications used years before sample collection

***

Siz de yorumunuzu paylaşın: