Fast food menülerle verilen hediyelere yasaklama ve yağ, tuz ve kalorilere standartlar getiriliyor; bu menülere meyve, sebze veya tam tahıldan bir ürün eklenmesi isteniyor. İyi güzel ama bu tedbirler dev fast foodçulara vız gelir tırıs gider. Esas mesele, çocuklara evde ve okulda sağlıklı beslenme kavramının benimsetilmesidir.

USA’ da gebelerin yüksek cıva bulunan balıklardan uzak durmaları istendi. Bizde de hem balıkların hem diğer bütün yiyeceklerin sağlık riskleri bakımından “adam gibi” incelenmesi ve sonuçların halka açıklanması gerekiyor. “İdarecilerimizi gayrete getirecek güçlü ve dişli tüketici örgütlerine” ihtiyacımız var. Sağlık “hava cıva değildir”.

Birçok kahvaltılık gevrekte çocukların ihtiyacının çok üstünde vitamin ve mineral bulunduğu, 8 yaşından küçük çocukların sağlıklarını riske atacak miktarda A vitamini, nisain ve çinko alabilecekleri belirlendi. Vitamin ve mineraller elbette sağlıklı yaşamak hastalıklardan korunmak için “olmazsa olmaz” besin ögeleri ama bunların gereğinden fazla alınması da doğru değil.

Gıda endüstrisinin son senelerdeki en büyük pazarlama numaralarından biri de sağlıksız gıdaları “organik”, “tam tahıl”, “antioksidan” ve benzeri ifadelerle etiketleyerek satması. Yeni bir araştırma, gıda ambalajları üzerinde bulunan sloganların tüketiciyi aldattığını ve paket üzerindeki sağlıkla alâkalı ifadelerin çoğu zaman iyi anlaşılmadığını gösteriyor.

Her gün içilen bir kadeh içkinin kalp krizine karşı koruyucu etkisi olduğu iddiasının doğru olmadığı ortaya çıktı. Alkolü azaltmak koroner kalp hastalığı riskini, vücut kitle endeksini ve tansiyonu da azaltıyor. Unutmayın, alkollü içkilerin kalbe iyi geldiğini gösteren çalışmalar açık veya gizli “içki üreticilerinin” desteğiyle yapılıyor.