“Balıklarda ağır metaller, kinolon grubu antibiyotikler var” sözleri çok ciddi iddialardır. Hem müddeinin hem de Sağlık ve Tarım Bakanlıklarının “Hangi balıklarımızda, hangi ağır metaller, hangi kinolon grubu antibiyotikler, hangi miktarlarda tespit edilmiştir ve sağlığımız için yarattığı riskin derecesi nedir” sorularını cevaplaması şarttır.

Kanada Sağlık Bakanlığı’ nın, yapay trans yağların kullanımını resmen yasakladığı açıklandı. Bizde Ahmet Aydın, Canan Karatay ve benden başka trans yağların zararlarını ve mutlaka yasaklanması gerektiğini anlatan tek bir Allah’ ın kulu ve tek bir bilimsel dernek yok. Unutmayın, trans yağlar da bir tür kitle imha silahıdır.

Benim senelerdir dile getirdiğim “adam gibi yaşama” tavsiyelerimi bilim dünyası bir bir ispatlıyor. Bu sefer de uyku ve kepekli ekmeği inceleme masasına yatırmışlar. Ben diyorum ki: BİR: Her gece zifiri karanlıkta 7-8 saat uyku şarttır. İKİ: Sağlıklı her yiyecek ve içeceği makul miktarlarda tüketin. Ekmek de bunlardan biri ama tek şart kepekli olması değil. Hangi ekmek?

Kadınlar gebeyken yiyip içtiklerinin bebeklerinin sağlığı üzerine etkisi olduğunu düşünür ve gebe kaldığında beslenmesine özel bir önem vermeye başlar. Nature Communications’ da yayınlanan araştırma ise annenin hamile kalmadan önceki beslenmesinin bile çocuğun gelişimi üzerine önemli tesirleri olduğunu ortaya koydu.

Antioksidan, antienflamatuar ve antitrombotik özellikleriyle tanınan çikolatanın kalp damar hastalıklarına karşı koruyucu etkisi olmadığı bildirildi, şaşırmadım. Araştırmadan, çok faydalı veya çok zararlı şeklinde bir netice de çıkabilirdi, gene şaşırmazdım. Beslenme araştırmaları böyledir, asla güvenilemez. Beslenmenin araştırması olmaz!