“Koronavirüsün düşünüldüğü kadar ölümcül olmadığını ve ülkenin normale dönmesini engelleyen halk korkusunun temelsiz olduğunu” söyleyen Oxford Üniversitesi’nde Kanıta Dayalı Tıp Profesörü olan Carl Heneghan hükumete “müdahale etmesi ve nüfusu proaktif olarak rahatlatması” çağrısında bulundu.

BMJ’ nin baş editörü Fiona Godlee makalesinde tüm dünyanın geliştirme peşinde olduğu KOVİD aşısıyla alâkalı önemli hususları ele alıyor, aşı milliyetçiliğine de vurgu yaparak bir an önce aşı bulma hırsının sebep olacağı zararlara dikkat çekiyor. “Olan bir aşı olmayan bir aşıdan iyidir” görüşünü tenkit ediyor.

Koronavirüslerin nadir de olsa umumi tuvaletler vasıtasıyla da bulaşabileceği bildirildi. Pisuarın yıkanması sırasında havaya karışan zerreciklerin 5.5 saniyede 0.84 metre yükseğe kadar çıkabilecekleri gösterildi. Bu, pisuarların su ile yıkanması sırasında zerreciklerin havaya normal bir tuvalettekinden daha hızlı ve daha yukarı saçıldıkları manasına geliyor.

Bir düğünde aynı makyaj malzemesini kullanan 35 kişiye koronavirüs bulaşmış. Makyaj malzemelerinden koronavirüs veya başka tür mikroorganizmaların bulaşması çok anlaşılabilir bir şey. Bir kişiye ait bu malzemenin nasıl olup da birçok kişi tarafından kullanılabildiğini ise anlayamadım. “Makyaj malzemesi kardeşliği” gibi bir şey mi var, bilemedim.

Prof. Mehmet Ceyhan ve arkadaşları maskesiz fotoğraflarıyla topluma subliminal bir mesaj veriyorlar. Koronavirüsle mücadelede maske ve mesafe yanında beslenmenin önemine dikkat çekiyorlar. “Kelle paça çorbası giren vücuda korona girmez” demek istedikleri tebessümlerinden de açıkça anlaşılıyor. Benim de canım çok çekti, işkembeciye gidiyorum, arkamdan gelin!