Çapı 5 milimetreden küçük “mikroplastiklerin” soluduğumuz hava ve yediğimiz içtiğimiz gıdalarla insan vücuduna da girebildikleri ortaya çıktı. Hangi türden olursa olsun plastik su şişelerini, yiyecek ve içeceklerle doğrudan temasları olan tüm diğer plastik kaplarını hayatımızdan tamamen çıkarmamız şart.

Akıllı telefonların topluluk içinde “iletişim katiline” dönüştüğü, sohbetleri böldüğü, konuşmaların tadını kaçırdığı ileri sürülüyor. Wi-fi olmayan kafeler ve hatta cep telefonu kullanmanın yasak olduğu restoranlar bile türemeye başlıyor. Cep telefonlarının tuvalette kullanılması tavsiye ediliyor.

Sağlığa olan zararları sebebiyle FDA tarafından el antiseptiklerinde kullanılması yasaklanan ama diş macunu, ağız çalkalama suları gibi birçok kişisel bakım ürününde hâlâ bulunan triklosanın osteoporoz riskini de artırdığı bildirildi. Kadınlara önemle duyurulur.

Milyonlarca insan bu mevsimde avuç avuç güneş kremi, losyonu veya spreyi kullanarak deri kanserinden korunacağını sanıyor ama bilimsel araştırmalar bunu göstermiyor. Güneş ışınları deri kanserinin en önemli sebebidir ve günde yarım saati aşan güneş banyosundan kesinlikle kaçınılmalıdır. Güneş sizi yakmasın!

Güneş kremleri, modern hayatın olmazsa olmaz unsurları arasında yerini almıştır. İyi de bunlar gerçekten faydalı mı, güneşin zararlı tesirlerinden koruyor mu, yoksa reklamlara kurban gidip bunlara boş yere para mı harcıyoruz? Güneş banyosu yapmam, krem kullanmam, korunmak için şemsiye, şapka, gözlük ve uygun kıyafeti tercih ederim.