KEDİ ALERJİSİ

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kedi alerjisi
 Herkes,  evcil hayvanların kılları ve tüylerinin alerji yaptığını sanır. Oysa bu düşünce yanlıştır: Kılın kendisi alerjen değildir. Kedilere ait alerjilerin nedeni, hayvanın çeşitli salgılarında (salya, derideki yağ ve ter bezi salgıları, idrar…) bulunan ve kıllarına yapışan maddelerdir.

Kıllar üzerinde kuruyan bu salgılar daha sonra küçük zerrecikler şeklinde solunum havasına karışırlar. Buna göre, uzun kıllı hayvanların daha çok alerjiye neden oldukları görüşü de doğru değildir, ama hayvanın kılları ne kadar fazla ise üzerinde o kadar fazla alerjen bulunur.

Bazen de alerji doğrudan kediden değil, onun yeminden, yem veya su kabında üreyen küf mantarlarından da kaynaklanabilir.

Yaşlı ve erkek kediler daha tehlikeli

Evde en çok beslenen hayvan kedidir, çünkü kedinin hem bakımı daha kolaydır ve hem de ev yaşantısına daha kolay uyum sağlar. Kedilere ait alerjenler, hayvanın derisindeki salgı bezlerinden ve tükürüğünden kaynaklanır. Kedi yalanırken tükürüğü kıllarına yapışır, burada kurur ve daha sonra da küçük toz tanecikleri şeklinde havaya karışır. Bu alerjenlerin çapı birkaç mikron kadar olduğu için hem havada uzun süre kalabilirler ve hem de akciğerlere kolayca ulaşabilirler. 

Kedi ve köpek yavrularının derileri yumuşak olduğu için, az dökülürler ve bundan dolayı da etrafa saçtıkları alerjen miktarı da daha azdır. Hayvan yaşlandıkça deri yumuşaklığı azalır ve döktüğü alerjenler de artar. Hadım edilmiş erkek kedilerin derisindeki alerjen miktarı 3-5 misli daha azdır.

Kedi alerjenlerinin bir özelliği de yapışkanlıklarının çok fazla olmasıdır. Evin duvarlarına, halı ve mobilyalara, giysilere yapışırlar. Hiç kedi girmemiş evlerde, hastanelerde ve hatta alerji kliniklerinde bile kedilere ait alerjenler bulunabilir; bu durum, alerjenlerin kedisi olan kişilerin elbiseleri ile taşınması ile açıklanmaktadır.

Yaygınlık

Farklı tanı teknikleri kullanılarak yapılmış olan araştırmalara göre, astımlıların, USA’ da %31’ inin, İsveç’ de %63’ ünün, Danimarka’ da %50’ sinin kediye alerjisi olduğu belirlenmiştir.

Evcil hayvan alerjilerinin belirtileri 

Evcil hayvanlara ait alerjenler ürtiker ve anjioödemden, alerjik nezleye, astım krizlerinden anaflaksiye kadar değişen reaksiyonlara yol açabilirler.

Evcil hayvanlarla ilgili alerjileri olan astımlı çocuklarda, hastalığın daha ağır seyrettiği (daha sık hastaneye yatış, daha fazla ilaç kullanımı…) bilinir.

Hayvan alerjileri hayvan ile karşılaştıktan sonra dakikalar içinde gürültülü bir şekilde ortaya çıkabileceği gibi, saatler sonra ortaya çıkan geç reaksiyonlar da görülebilir. Hatta hayvan ile uzun yıllardır aynı evi paylaşan kişilerde olduğu gibi yavaş, sinsi ve daha hafif belirtilerle de karşılaşılabilir.

Hayvanlara ait alerjenler, özellikle de kedilerinki, hem alerjik nezle ve astımın kötüleşmesine ve hem de gözle ilgili belirtilere yol açarlar.

Hangi tedbirler alınmalıdır?

 Evcil hayvanlara alerjisi olanların yapabileceği en iyi şey hayvanın evden uzaklaştırılmasıdır. Fakat bunu söylemesi kolaydır da, uygulaması her zaman mümkün değildir. Birçok kişi hayvanı değil evden uzaklaştırmak, yatak odasından, yatağından çıkarmayı bile kabul etmez.

 Hemen belirtelim ki, hayvanı evden uzaklaştırmak da her şeyi hâlletmez; özellikle kedilere ait alerjenlerin titizlikle temizlenmeleri gerekir. Araştırmalara göre, evde, kedi çıkarıldıktan aylar, hatta yıllar sonra bile rahatsızlık yaratacak düzeyde alerjen bulunmaya devam eder.

Kedi uzaklaştırıldıktan sonra yapılması gerekenler 

BİR: Ev iyice havalandırılmalıdır

İKİ: Duvarlar, zemin ve diğer yüzeyler yıkanmalıdır.

ÜÇ: Halılar toplanmalıdır.

DÖRT: Şilte ve yatak takımları özel kılıflarla kaplanmalıdır.

Kedi evden çıkarılamıyorsa neler yapılmalıdır 

Hayvanından vazgeçemeyenler şunları yerine getirmelidirler:

BİR: Hayvanın hareket alanları sınırlanmalı, evin sadece bir odasında yaşamasına izin verilmeli, hele yatak odasına kesinlikle alınmamalıdır.

İKİ: Hayvan girmese bile yatak odasının kapısı daima kapalı tutulmalıdır.

ÜÇ: Alerjenlerin çok bulunduğu halı, kumaş mobilya.. gibi eşyalar mümkün olduğunca azaltılmalıdır.

DÖRT: Zemin ve açık yerler sık sık nemli bezlerle ve emiş gücü yüksek HEPA filtreli süpürgelerle temizlenmelidir.

BEŞ: Ev her gün havalandırılmalıdır.

ALTI: HEPA filtreli hava temizleyici aletlerden yararlanılabilir.

YEDİ: Kedi haftada bir yıkanmalı veya ıslak bir bezle silinmelidir. Çok sık yıkanan hayvanların derilerindeki doğal lipit tabakası ve koruyucu yağlar soyulup dökülür ve hayvanın derisinde daha fazla kabuklaşmaya neden olur.

SEKİZ: Hayvanın derisine sürüldüğünde alerjenleri azaltabilen ürünler de (Allerpet-C sprey, acepromazine… gibi) vardır. Parası çok olan bunları da deneyebilir.

DOKUZ: Hayvanın temizliği (taranması, fırçalanması…) ev dışında ve başka biri tarafından yapılmalıdır.

Yazı için 51 yorum yapılmış:

  1. hilal dedi ki:

    Merhabalar hocam iyi çalışmalar diliyorum öncelikle. Yazınızı 2010 yılında yazdığınızı görüyorum ve 2025 yılında kedi alerjimle ilgili araştıramalarım sonucu yazınıza denk gelmiş bulunmaktayım. Ben bir veteriner hekimim aynı zamanda 4 yıldır kedi sahibiyim. Alerjik rinit ve astımla mücadele etmekteyim. Gittiğim hekimler kedimi uzaklaştırmamı söylüyorlar lakin benim mesleğim bu. Durumum kronik bir hal aldı Burun akıntısı, öksürükler astım atakları vs gibi. Farklı çözümler arıyorum. Örn: immunoterapi gibi. Sizce başarı olsalığı nedir ya da İmmunoterapi dışında bana önerebileceğiniz başka bir yol var mıdır? Saygılar.

Siz de yorumunuzu paylaşın: