7 MİLYARLIK SOYGUN
Sabah gazetesi Ekonomi Servisinden Metin Can‘ ın haberi:
Başlarken….
İlaç sektöründe yaşanan iskonto tartışmaları derinleşerek sürüyor. Bir tarafta son iskonto oranlarını kabul etmeyen ilaç firmaları, diğer tarafta ise aldığı kararlardan geri adım atmayan ilgili bakanlıklar var. Belirsizliğin faturası şu aşamada vatandaşa kesilmiş durumda. Bazı kritik ilaçlara ulaşmak günden günde daha da zorlaşıyor. İşte bu yaşanan tablo gözleri bir kez daha Türk sağlık sistemine çeviriyor.
SABAH da sahaya indi ve 16 milyar TL’yi aşan ilaç pazarının bilinmeyen yüzünü ve rant kavgasının perde arkasını araştırdı. Bu araştırma, Türkiye’de adı konmamış büyük bir rüşvet çarkını ve milyar dolarlık ilaç vurgununu gözler önüne seriyor. İlerleyen günlerde doktorların, ilaç mümessillerinin (reprezant) ve hatta ilaç firması sahiplerinin çarpıcı itiraflarına yer vereceğiz. Ancak önce Türkiye’ye yıllık 7 milyar TL’ye mal olan rüşvet çarkını ve bu çarkın sahiplerini tanımakta fayda var.
İlaç firmaları ile Sağlık Bakanlığı arasında yaşanan iskonto kavgası tam gaz devam ederken SABAH, ilaç pazarının bilinmeyen pazarlama ağını ve milyar dolarlık rant kavgasının perde arkasını mercek altına aldı. Haftalar süren araştırma adı konmamış büyük bir rüşvet çarkı ve 7 milyar liralık ilaç vurgununu ortaya çıkardı.
ZEHİRLİ İLİŞKİ
Rüşvet çarkının ayrıntılarına geçmeden önce genel sistemi tanıtmakta fayda var. Birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de doğrudan ilaç reklamı yasak. Reklam olmayınca da satışları artırmanın tek yolu olarak ilacın doktorlara etkili tanıtımı kalıyor. Milyar dolarlık vurgunun temelleri de tam bu noktada atılmaya başlanıyor. İlaç şirketleri, doktorlara ulaşmak için ilaç mümessilliği (reprezant) sistemini kullanıyor. Bugün Türkiye’de 356 sağlık firmasının 22 bini aşan ilaç mümessilli her gün doktorlara daha fazla ilaç yazdırmak için en üst düzey performans gösteriyor. Dışarıdan masum gibi gözüken sistemin röntgenini çektiğinizde, karşınıza adı konmamış büyük bir rüşvet çarkı çıkıyor.
DOKTORLARI SINIFLIYORLAR
Genel hatlarıyla özetlemek gerekirse sistem şu şekilde işliyor: İlaç firmaları Türkiye’ deki tüm doktorları A-B-C ve D segmentlerine göre sınıflıyor. Bu sınıflama genellikle doktora en yakın yerlerdeki eczane satış dataları kullanılarak yapılıyor. Daha sonra devreye prim sistemi ile çalışan mümessiller giriyor. Mümessille firma tarafından 1 yıllık bir kota belirliyor. Örneğin x mümessili kendi bölgesindeki x doktorlara yıllık 10 bin kutu ilaç yazdırmak zorunda. İşte bu noktada adı konmamış rüşvet çarkı işlemeye başlıyor. Görevi ilaç tanıtmak olan mümessiller limtsiz kredi kartları ve altlarındaki lüks otomobillerle doktorları kuşatmaya başlıyor. En basiti doktorun arabasını tamirciye götürmekle başlayan sistem, doktorun önüne harita açıp ‘nereye tatile gitmek istersin’e kadar uzanıyor. Kurulan sistemde doktor ne kadar çok ilaç yazarsa o kadar ihya ediyor.
LÜKS HAYATIN KAPILARI AÇILIYOR
İlaç firmalarının doktora daha çok ilaç yazdırmak için kullandığı bir diğer yöntem ise sağlık kongreleri. Dünyanın çeşitli ülkelerinde haftalar süren ve lüks otellerde yapılan kongrelerin yüzde 90’u ilaç firmalarının sponsorluğunda gerçekleşiyor. Bol ve pahalı ilaç yazan doktorlar alakalı alakasız yılda en az 20-25 kez yurtdışı kongresine katılıyor. Lüks hayatın kapıları doktorlara açılıyor.
EVLER CEPHANELİK GİBİ
Türkiye’de neredeyse her ev bir eczaneye dönüşmüş durumda. Her buzdolabında kullanılmayan hatta hiç açılmamış 30 farklı ilaç görmek mümkün. Son verilere göre Türkiye’de kişi başına düşen ilaç harcaması 300 TL’yi bulurken hane başına düşen kutu ilaç miktarı ise 90 adet. Sağlık Bakanlığı’nın “Atık İlaç Hareketi” araştırmasına göre de eve giren her 100 ilaçtan 45’i hiç açılmıyor, çöpe gidiyor. Detaylarını açıklayacağımız verilere göre ilaç şirketlerinin kurduğu rüşvet çarkının faturası da 7 milyar TL’yi buluyor.
İLAÇ SANAYİSİNDE KDV YÜZDE 8’E İNİYOR
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, ilaç üreticilerine yüzde 18 olarak uygulanan KDV’nin yüzde 8’e indirileceğini ayrıca 350 ilaçta yüzde 7.5 olan iskonto oranlarının kaldırılması için çalıştıklarını açıkladı. 3 yılık global bütçe hazırladıklarını, bütçeyi 2 yıllık dönemde 1.1 milyar lira aştıklarını söyleyen Çelik, “Kanser, diyabet gibi kritik hastalarımıza dönük ilaçların bir krize dönüşmemesi, sorun oluşturmaması için son kez sektörle bir araya geldik. Yüzde 18 olarak uygulanan KDV’nin yüzde 8’e indirilmesiyle ilgili de bir mutabakat oluştuğunu ve belirtmek istiyorum” dedi.
ARALIK KOVULMA ZAMANI
Yazi dizimizde işini doğru yapan mümessil, şirket ve doktorları ayrı tutuyoruz. Ama araştırma sırasında mümessiller üzerinde kurulan baskının hiçbir sektörde yaşanmadığına şahit olduk. Aralıkta satış kotasını dolduramayanlar sorgusuz sualsiz işten atılıyor. En fazla üç yıl bir şirkette çalışabiliyor. İlaç firmalarından emekli olan da yok gibi.
BASİT TEDAVİYE 3 İLAÇ
Yaşanan sistemin çarpıklığını test etmek kolay. Örneğin ünlü bir diş hastanesinde iki gün önce tedavi gören D.G.’ye doktoru basit bir diş tedavisi için 2’si ağrı kesici toplam 3 ilaç yazdı. Başka bir örnek D.S. ise kol ağrısı için gittiği doktordan 4 ayrı ilaç ile döndü. Konuyu test eden bir başka arkadaşımız F.C. de hasta dahi olmadığı halde grip olduğunu söylediği doktorundan 4 ayrı ilaç alarak ayrıldı.
AVRUPA SIKI TEDBİRLER ALDI
Türkiye’deki mümessil sayısı neredeyse Avrupa ülkerindeki toplam mümessil sayısına denk geliyor. Türkiye’de ilaç mümessillerinin hasta kabul saatlerinde sağlık merkezlerine girmeleri yasaklandı. Ancak bu durum soruna çare olmaya yetmedi. Avrupa ise ilaç tanıtımının sadece internet ve büroşür yolu ile yapılması konusunda önemli adımlar atmayı başardı ve bu sayede ilaç harcamalarını büyük oranda düşürdü.
Kaynak: https://www.sabah.com.tr/ekonomi/2011/12/15/7-milyarlik-soygun
Sonucta anamnez denen sey hastanin ifadesine dayanir.Hasta griple ilgili sikayetler soylerse bunlarin ispat edilmesi beklenemez.Hastanin sozu dogru kabul edilir.Burada hasta rolu yapan kisinin sozune inandigi ve recete duzenlendigi icin doktor suclanabilir mi?Bundan sonra ‘atesim var dedin ama nereden bileyim gercekten atesin oldugunu?’ mu diyelim?
Dr.atasun (uzm.hekim)16/12/2011 12:05:46
Her hekimin(çok az istisnalar mevcuttur)mümessille en az bir kaç defa gayri ahlaki etik dışı ilişkisi olmuştur.Avrupaya göre abartılı mümessil ve ciddi bir rüşvet çarkı var.Herkes kıvırmaya çalışmış.yok 25 kere kongreye mi gidilir.(çok abartılı bir rakam ama konuyu çarptırmaya yetmez.)
dr who (uzman doktor)16/12/2011 09:38:28
reprazantlar kamu görevi gören, sağlık sisteminde önemli yeri olan müessesedir..ama mümessiller ile ilişkilerimizin niteliği etik çerçevede çok kolay sorgulanabilecek bir olgudur..geçmişte yaptığımız etik hatalar bize şekil vermek isteyenler tarafından kolayca istismar edilebilecek düzeylerdeydi ve sonuç olarak bu hale geldik..hakkımız için yürüdüğümüzde arkamızda kitle desteği bulamıyoruz bu yüzden..
kemal (uzman dr)16/12/2011 09:14:50
abartılı bir yazı ama yazılanlar bi nebze doğru özellikle firma mümmesil ilşkilerinde.Psikiyatrisler ve kardiyologlar nörologlar göğüs uzmanları daha sayalımmı bunlar az kongreyemi gidiyorlar.Mümesilerin hocam kotayı doldurmam için şu kadar ilaç lazım dediği buda mı yalan gribe 4 kutu ilaç yazdığımızdamı yalan her gelen mide ağrısına proton pompa inhibitörü yazıldığıdamı yalan evet gazetecilerde para karşılığı haber yapıyorlar ama bu bizi aklamaz arkadaşlar
CELAL (UZMAN HEKİM)16/12/2011 09:00:24
Ey Metin Can denen kendini gazeteci sanan cahil ve hekimleri üçkağıtçı gözüyle gören insan. sözü tamda senin için söylenmiş adeta. Bilip bilmediğin konularda ahkam kesip toplumun gözünde küçük düşürmeye çalıştığın bu meslek grubuna bu kinin niye.Senin hiç hakaret etmek istediğin hekim camiası ile yolların kesişmeyecekmi.O zaman hiç yazdıklarından utanmayacakmısın?Muhtemelen de diyip kıvırtmaya çalışacaksın.Sen eniyisimi bütün TÜRK hekimlerinden kocaman bir ÖZÜR dile.Belki seni affederiz.Ayrıca SABAH gazetesine de teesüf ederim Böyle bir kişiye böyle bir yazı yazdırttığı için.Tüm hekimleri de SABAH gazetesini boykota davet ediyorum
murat alper (doktor)15/12/2011 23:26:46
Gazetecilik mesleğini yapan yazarlar şöyle böyle insanlar yazsak ayıp olmazmı….tamamen uydurma haber..hiç kimsenin yılda 25 kez gidecek kadar senelik izni yok..kaldı ki 25 kez yurtdışı kongreye gitti desek basit ilkokul matematiği ile her kongre yazarın dediği gibi haftalarca süren dediğine göre en az 1 hafta desek 25*7=175 gün yapar….yılda 175 gün ayda 175/12=14.5 gün yapar…her ay 15 gün kongreye gitsek bırak sadece 5 gün gitsek dönerden kongre parası kadar devlet baba maaştan kesiyor….yani öyle senin dediğin gibi olmuyor sabah gazetesinin …… yazarı…iftira atmak kolay tabiiki…sizin dediğiniz yıllar öncesinden 15 yıl öncesinden bahsediyorsunuz sanırım…o zaman bile yılda 20-25 kez kimse gitmez bu sefer muayenehaneyi kimse bırakıp gitmezdi….
memed (dr)15/12/2011 23:06:07
evet yılda en az 20-25 kez dünyanın çeşitli ülkelerinde haftalar süren ve lüks otellerde yapılan kongrelere gidiyorum.mal mı la bu adamlar.evet mal.
Yaşar Bülent (Doktor)15/12/2011 22:52:19
Ülkemizde tedavi demek ilaç demek size bir şikayetler gelen hastaya ilaç yazmadan gönderin bakayım başınıza neler gelir.Bu durum sanki halk bilmiyor,çoğu insanın evi kullanılmayan ilaç doludur,gecenin yarısı acile gelip ilaç yazdırırlar sonra kullanmazlar. Bu ülkede herkes bir olmuş suçluyu bulmuşlar suçlu hekim ,bir de bunlara sağolsunlar yardımcı sağlık personelide katılmış,ilaç sektöründen olanlarda.Devam edin bakalım bunun sonu ne olacak bir gün tek bir iyi hekim bulamayacaksiniz.Ben hekimlere boyle saldiranlara tek bir sözüm var neden çocuklarinizin doktor olmasini istiyorsunuz? Insallah çocugunuz doktor olur o zaman herşeyin sizin düşündüğünüz gibi olmadigini gorursunuz
GABA (dr)15/12/2011 22:11:32
Sorunu gene doktorlara yıkmaya çalışmaktan başka bişey değil. Anlaşılan o ki küpürcüler gene maddiyatlarına dayalı bır haber yaptırmışlar. Kimse %90’lara varan MF (mal fazlası :)))))’ndan bahsetmiyor nedense
hekim civan (Dr)15/12/2011 21:54:20
Daha önce sürekli aldığım Sabah gazetesini bu tarz ısmarlama haberler yüzünden almayı bıraktım.
Bir taşta birkaç kuş vurma ve hedef gösterme girişimi..
Ara başlığa bakar mısınız:LÜKS HAYATIN KAPILARI AÇILIYOR!!
Evler cephaneliğe dönmüş ama gerekli gereksiz yere Dr.a giden ve ilaç yazdıran vatandaşa da tek laf yok!..
Tamamen SGK ve hükumeti haklı gösterme amaçlı bir haber
Suçlu: lüks hayata giden kapıları aralama peşindeki aç gözlü doktor ve rüşvetçi mümessiller!
YAZIKLAR OLSUN SİZİN GAZETECİLİĞİNİZE
ENGİN (İLAÇ SEKTÖRÜ)15/12/2011 21:44:50
Öncelikle, Sabah Gazetesi’ nin kimin borazanı olduğunu çok iyi biliyoruz… Bu haberi hazırlayan kişinin neyin peşinde olduğunu da tahmin etmek zor değil…Önce kendi iş ahlakını sorgulasın, medyadaki pislikleri bir araştırsın bakalım neler çıkacak. Abartının da bir insafı olur, lüks arabalara biniyorlarmış, limitsiz kredi kartları varmış, bir hekim 25 kez kongreye gidiyormuş… Mantık ve akıl yoksunu bu kişi veya kişiler bir zahmet AİFD’ nin el kitapçığı bulup okusunlar ; firmaların kendi koyduğu etik kuralları, otokontrolu da öğrenirler. Ayrıca bir araştırsın bakalım çok bilen sözde gazeteci arkadaş ; YEŞİL KARNE kimlere nasıl dağıtılıyor. Milyonları aşan bu karneler sağlık bakanlığına ne kadara mal oluyor, kimler asalak olarak her kuruş kazancımızın vergisini veren bizlerin cebinden çalıyor…? “Yazı dizimizde işini doğru yapan mümessil, şirket ve doktorları ayrı tutuyoruz” şeklinde açıklama yaparak attığınız çamurun rengini değiştirmeye çalışmayın. Ben 20 yıldır sektörde çalışıyorum, bu sektörden emekli olan çok arkadaşım var. Haberin sahibi METİN CAN’a son söz; sakın hasta olayım deme, sakın bir doktora gidip muayene olma ve kesinlikle ilaç içme… Ne de olsa hepimiz üçkağıtçıyız
ali veli (sade vatandaş)15/12/2011 21:29:44
gazeteciler için nasıl bir rüşvet çarkı var onuda işleseniz mesela hani gurme diye restoran restoran gezen gazeteciler nasıl bir çarkın içinde anlatsanızda öğrensek
bedrihan (doktor)15/12/2011 21:28:22
sevgili metin can
bir söz vardır bilir misin bilmiyorum
Birşey BiLiyorsan Konuş Alim Sansınlar, Birşey Bilmiyorsan Sus Adam Sansınlar
cahil bir toplumdan daha beteri kendini gazeteci sanan şahıslardır ve Türkiye de son 11 yılda inanılmaz çoğaldılar
Tüm sağlık çalışanlarını zan altında bırakan bu yazını tekzip edersin umarım yada mahkemede görüşürüz
cem (mümessil)15/12/2011 21:28:18
Burada yazılanların hepsi abartı ve saçmalıktan başka hiç birşey değil..tamamen yandaşlık yapılmış ve bu bilgiler metin beyin direkt ulaşabilceği bilgiler olmamakla birlikte yandaşlık yapılmış ve başkaları tarafından hazırlanmış bir yazı olmuş…BU %18 lik kdv oranının %8 e indirilmesi kutu başına ilaçlarda değildir…bu kdv indirimi yurt dışından Türkiyeye girişi olan hammade içindir..insanları bilgilendirmek gerektiğinde lütfen daha açık olalım…son olarak bu ülkede 20bin civarında üniversite mezununa istihdam sağlayan bir sektör var önümüzde…internet ve broşur yoluyla çalışmadan bahsetmişsiniz ki böyle bir şey yok bu yola başvurulursa bu sektörde çalışan 20 bin civarında ki mümessile nasıl bir isthdam alanı sağlancak soruyorum size
tamer (ilaç sektörü)15/12/2011 21:09
8-10 kendini bilmez mümessil ve birkaç yamyam doktor için tüm camiayi zan altında bırakmak hem insanların hekimlere bakışını çirkinleştirir hem de yüzlerce mümessilin işsiz kalmasına neden olur. (hemde gayet etik çalışmalarına rağmen) Bir gazeteci olarak dersinize iyi çalışmamışsınız, şöyle ki Avrupa’da en az kişi başına düşen yıllık ilaç harcaması 300 dolar iken bu rakam Türkiye’de 160 dolar civarındadır. Tek kelimeyle yazıklar olsun…
Can C. (hekim)15/12/2011 20:18:48
okur@sabah.com.tr adresine gönderdiğim e-postadır:
İyi günler,
Bugün Metin Can adlı şahsın yazdığı yazı doktorları alenen aşağılar niteliktedir (“Yazi dizimizde işini doğru yapan mümessil, şirket ve doktorları ayrı tutuyoruz” gibi makyajları önemsiz buluyorum). Özür bekliyorum. Gazete diye yalan dolan dolu paçavra satmadığınızı ispatlamak için özür yazısı yayınlamalısınız.
“Bol ve pahalı ilaç yazan doktorlar alakalı alakasız yılda en az 20-25 kez yurtdışı kongresine katılıyor.” Bu laf öyle basit bir laf değil, ad versin, isim versin şu yazarınız. 20 kongre ne demek, saçmalığa bakın, Metin can adlı şahıs resmi yıllık kongre izin hakkından da habersiz….
Not:e-postamın Metin Can’ a da ulaştırılmasını talep ediyorum.
Sözün özü: Bu yalanlara tepkisi olan arkadaşların e-posta ile tepkilerini dile getirmelerini isterim. Saygılarımla
Ahmet ÖZ (hekim)15/12/2011 19:55:00
Hastanelerden aşikar ve gizli reklam payını alan medya ilaç tanıtımı ve reklamından da payını alacak gibi görünüyor. Bitkisel ilaç(!) gıda katkısı olanlardan iştahı açıldı sanırım.
drcino (dr)15/12/2011 19:06:13
Zorla ağzımızı bozduracaklar , biz niye görmedik 7 milyarlık rüşvetin 7 TL sini. Bizi zorla çıldırtacaklar. Sabah gazetesine yardımcı olayım. Ağrı kesiciye, soğuk algınlığı ilacına, antibiyotiğe hiçbir ilaç firması rüşvet vermez, en pahalısı 30 tl en ucuzu 1,5 tl olan ilaçlardır bunlar. Rüşvet pahalı ilaç yazabilen bazı yan dal uzmanlarında, ortez protez gibi pahalı cihazların sık kullanıldığı cerrahi branşlarda, insülin preparatlarının sık yazıldığı polikliniklerde, 1 doz eritropoetinin 5000 tl olduğu, 1 doz immünglobulinin 5000 tl olduğu, kutusu 300 tl den birkaç bin dolara kadar değişen onkoloji ilaçlarında olur. Ucuz ilaçta rüşvet olmaz. Pahalı ilaçta rüşvet olur, pahalı ilaçları yazan doktorların peşine düşün. Bir soğuk algınlığı ilacı 2,5 tl, günde 100 kutu yazsada doktor o mümessili kurtaramaz.Zaten hiçbir mümessilde bu ilaçları çalışmaz
EMEL (pediatri)15/12/2011 17:49:42
Nasıl yani doktora kolum ağrıyor diyo gidiyorsun ee doktor ne diyecek yok ağrımıyordur mu? Yada başım, karnım ağrıyor diyorsa doktor ne yapsın yok yok ağrımıyordurmu desin? Sizin f.c kod isimli canlı d.s ve d.g söyleyin doktorlara gidip yalan söyleyip durmasınlar. Daha tehlikeli durumlara yok açabilirler. Komik duruma düşmesinler
DR MUSTAFA GÖKÇE (DR)15/12/2011 17:27:12
Bu haberi yapan arkadaşa sesleniyorum Bu yaptığın haberde tüm bir sağlık camiasını zan altında bırakıyorsun Eğer bir topluluk içindeki kötü örnekleri anlatmak istiyorsan bunu yapabilirsin. Sana saygı duyarım ama haberi sunuş tarzın yanlış. Sağlıkta bazı şeylerin yanlış gittiği doğru Ama hep doktorları karalayarak onları hırsız ,ahlaksız, tefeci vs gibi göstermenin ne kadar yanlış olduğunu bilmende fayda var. Bu doktorlardır sana,akrabalarına şifa vermeye çalışan. Bu doktorlardır bütün sağlığın yükünü taşımaya çalışan Evet bu doktorlardır bütün hayatını insanlığa adayan ve sürekli okuyan, fedakarlık eden. Anlamayan için bunların bir önemi yok sayın yazar.Sana bir uyarı bu örnekleri eğer kanıtlayıp yargıya intikal ettirisen sevinirim Aksi takdirde seni müfteri olarak göreceğimi bilmeni isterim. Saygılarımla
Dr. M.Ç (Uzman)15/12/2011 16:41:37
7 milyarlık soygun! Tamamen ısmarlama ve sonu çok tehlikeli bir mecraya çekilebilecek bir yazı. Yine ilaçtaki israfın sorumlusu hekim olarak lanse edilecek ve hekimlere biraz daha baskı. Sayın gazeteci siz “Yazi dizimizde işini doğru yapan mümessil, şirket ve doktorları ayrı tutuyoruz” deseniz de vatandaş ve bürokrasi bunu böyle anlamayacak. Bunu siz de biliyorsunuz. Güya işini doğru yapanı ayrı tutuyormuş!!!Şimdiye kadar işini doğru yapan ne zaman ayıklandı ki? Sonuçta olan evine ekmek götürecek mümessillere ve hekimlere olacak.. İlaç firmalarına bakanlıktan bu hususta baskı yapıldığını elemanların işten çıkartılmasının istendiğini biliyoruz. Yazınızın devamını henüz görmemekle beraber daha başlangıçta abartarak yazdığınız belli. Bu memlekette kaç kişi 20-25 kez hem de haftalar(!) süren yurtdışı kongrelerine gidiyor. Yalan! külliyen yalan!.. 6-7 günü geçen kongre var mı?İspatlasınlar herkesten özür dilemeye hazırım. Kim gidiyor bu kongrelere Özel hastanelerdeki doktorlar mı. Yıllık izin hakları sadece 15 gün ve tamamını kongrelerde kullanmadıklarına göre sizce kaç kez yurtiçi ve ya yurtdışına gidebilir? Devlet hastanelerindekiler mi? Onların izinleri 30 gün. 2 kez kongre hakları var. Üniversitedeki asistanlar mı? Garibanlar bırakın yurtdışı kongreyi yurtiçi kongresini bile rüyalarında görüyorlar.(İstisnalar hariç). Geriye Hocalar kalıyor. Onlar da muayenehane derdindeler, yayın derdindeler. Bizden fazla kongreye gidiyor olabilirler ama 20-25 kez giden var mıdır. Sanmıyorum. Peki kongreler ilaç firmalarının desteği ile yapılmıyor mu. Evet tamamen doğru. Bu gün ilaç firmaları desteğini çeksin Türkiyede bir elin parmağını geçmeyecek sayıda ve çok düşük katılımcı grubu ile ya kongre yapılır ya da yapılmaz. Peki ilaç firmaları desteği ile kongre düzenlenmesi kötü mü? Bence dozu iyi ayarlanırsa hiç te kötü değil. Çünkü başka türlü doktorların kendilerini yenileyebilecekleri ortam pek yok. Hekim yayın yapsa sunum yapacağı kongreye gidecek parası yok. Türkiyedeki TIP ta bu kadar çok yayın çıkmasının, bilimsel çalışma yapılmasının bir nedeni de kongreler diye düşünüyorum.(Türkiyedeki bilimsel yayında ilk sırada TIP çılar var). Bir şeyi eleştirirken 1- İnsaflı olmak lazım 2- Artısını eksisini iyi tartmak lazım. İlaç israf etmeyelim tamam. Ama hekimleri zan altında bırakarak, ilaç mümessillerini işsiz bırakarak, bu nu yapacağınızı sanıyorsanız aldanıyorsunuz. Suç bu insanlarda değil SİSTEMDE!!!SİSTEMDE!!! Performans sistemi, kalabalık poliklinik yapmak zorunda bırakılan aile hekimliği sistemi, ne kadar hasta o kadar köfte sistemi. Bunu anlayın artık. Daha önce ilaç mümessilleri yok muydu, doktorlar kongrelere gitmiyor muydu.Ne oldu da ilaç masrafı 5-6 kata çıktı. Doktorlar 5-6 kat daha fazla mı yurtdışına gidiyorlar. Bu yazı dizisinden dolayı sizi ve Sabah gazetesini kınıyorum.
DR HEKTOR (DR)15/12/2011 15:29:18
Bu anlatılanlar herkesin bildiği konular ,yöeticiler de dahil..Geçelim bunları.Esas sn Bakan ne güzel söylemiş iskontolar kalkacak,KDV inecek vb.;İLAÇ FİRMALARININ İSTEDİĞİ OLDUUUU!..
Tip doktoru (C.p)15/12/2011 14:36:30
Yine saçma haber, ben grip oldum diyen hastanın yalan söylediğini doktor anlayamaz, virüs kültürü mü alacağız? Adam basım ağrıyor midem bulanıyor diyecek ne yapalım, hepsinden tonla tahlil mı istiyelim, ateş her solunum yolu enfeksiyonunda artmaz ayrıca bir nsai ile düşer
1881 (ilaç sektörü)15/12/2011 14:21:4
Yazıyı ilgiyle okudum ve çok şaşırdım !.. diyemeyeceğim.Çünkü bu konu yıllardır konuşuluyor ve yazılıyor. Futbolda şike soruşturması için aylarca izleme yapmışlarya, işte tamda ilaç sektörü için böyle bir izlemeye çok ihtiyaç var!.. Doktor ve Eczacı arkadaşlar soruyorum; ilaç firma temsilcileri meslektaşlarınıza rüşvet vererek ilaç yazdırıyorlar mı
Salih ÜNAL ( Sağlık Personeli)15/12/2011 11:28:40
Bu memlekette bu çarka uymayan yadırganır, dürüstlük kavramının içi boşaltılır ve iki hekim bir araya geldiğinde Malta tatilini nasıl ucu ucuna kaçırdığını birbirine hayıflanarak anlatır…