SAĞLIKTA ÇIKAR İLİŞKİLERİ: ORGANİZE İŞLER BUNLAR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
çıkar ilişkisi 1

Nedendir bilinmez bir savcının, hâkimin, emniyet müdürünün, valinin, tapu müdürünün veya başka herhangi bir kamu görevlisinin en küçük bir hediyeyi kabul etmesi bile “suç” sayılırken aynı durum doktorlar için söz konusu bile değildir.

Doktorlar ilaç firmalarının kendilerine verdikleri “her türlü hediyeyi” gönül rahatlığıyla alabilirler; “birkaç bin dolarlık kongrelere bedava gidebilirler”; yaptıkları konuşmalar, eğitimler veya danışmanlık karşılığı “yüklüce parayı cebe de indirebilirler”.

Bunların tümü de dünyanın birçok ülkesinde bizde de olduğu gibi yasaldır.

Peki, “Bu işler etik mi?” derseniz, cevabım kesinlikle “Hayır” olur.

Doktorların ilaç endüstrisinden bırakın büyük hediye, para veya kongre davetlerini; bir kalem, kahve fincanı veya bloknot almasının bile doğru olmadığı fikrindeyim.

Bu çıkar ilişkisi “sıfırlanmadan” da ilaç suiistimallerinin, israfının önlenmesinin mümkün olmadığını savunurum.

Çıkar ilişkisinin boyutları giderek büyüyor

Ülkemizdeki durum hakkında bir fikrim yok ama Cegedim Strategic Data, USA’ da ilaç endüstrisinin 2012 senesinde doktorlara ilaç pazarlaması için harcadığı paranın 24 milyar doları geçtiğini bildiriyor.

Çıkar ilişkisinin boyutları her geçen sene katlanarak artarken doktorların ilaç üreticilerinden aldıkları her türlü hediye ve paranın açıklanması konusunda çalışmalar da var.

Geçen ay USA’ da kamu yararına şeffaflığı artırmak amacıyla “Sunshine law” adıyla tanınan kanunla ilgili yönetmelikler yürürlüğe kondu.

Buna göre, endüstri ile doktorlar arasındaki ilişkilere herhangi bir sınırlama getirilmiyor ama doktorlara verilen her türlü hediye, para ve yapılan harcamalar düzenli olarak bir internet sitesinde açıklanması zorunlu hâle getiriliyor.

Benzer bir kanun da Fransa’ da 2011’ de geçti.

Firmalar İngiltere’ de gönüllü açıklamalar yapılmasını plânlıyorlar.

2015’ de ilaç satışlarının yüzde 70’ den fazlasının bu tür tedbirler almış olan ülkelerde gerçekleşeceği tahmin ediliyor (1).

Bizde böyle bir faaliyet yok

Bu ülkelerin arasında Türkiye var mıdır derseniz?” cevabım “Hayır, hiç sanmam” olur.

Çünkü bizde bu çıkar ilişkilerinin tartışıldığını bile hemen hiç duymadım.

Zaten bizim etıbba bu tür hediyelerin ve aldıkları paraların “analarının ak sütü gibi helâl” olduğuna inanırlar.

Aldığımız hediye ve paralar bizim ilaç yazma alışkanlığımızı zerre kadar etkilemez” derler.

İyi de gözleri kâr etmek, daha fazla kazanmaktan başka bir şey görmeyen ilaç endüstrisi bu kadar harcamayı “doktorların kaşı gözü için mi” yoksa “kaşıkla verdiklerini kepçeyle almak için mi” yapar bir düşünün.

Hiçbir şey bedava verilenden daha pahalı olamaz” özlü sözü her şeyi açık ve net olarak ortaya koyuyor.

Gelelim neticeye

Amerika’ da Başkan Obama ve ailesi de dâhil tüm kamu çalışanlarının yabancı ülkelerden aldıkları hediyelerin listesi herkesin ulaşabileceği bir şekilde yayınlanıyor.

Bu listede hediyenin ne olduğu, kime hangi amaçla verildiği ve değeri açıkça belirtiliyor (2).

Aynı şeyin sağlık sektöründe de yapılması çok yerinde ama bu uygulamanın suiistimalleri önlemede ne kadar etkili olacağı çok iyi de bilinmiyor.

The Economist’ e göre bu uygulamanın şöyle bir mahzuru bile var:

Farklı ilaç firmalarının doktorlara yaptıkları harcamaların miktar ve çeşitlerinden, hangi pazarlama yöntemlerinin ilaç yazma alışkanlığını daha çok teşvik ettiği, etkilediği belirlenebilir.

Endüstri doktorlara kur yapmaya devam edecektir ve hatta bu sayede bu işi daha da iyi yapacaktır.

İKİ: Bence bu, sanılanın tam aksine asıl ”az sebeplenen” doktorlar için çok faydalı bir uygulama olur.

Birbirlerinin kazançlarını görerek “ucuza iş yapmaktan” kurtulurlar.

Daha ne olsun?

KAYNAK

  1. http://www.economist.com/news/business/21572784-new-efforts-reveal-ties-between-doctors-and-drug-firms-let-sunshine
  2. http://www.state.gov/documents/organization/154926.pdf

Siz de yorumunuzu paylaşın: