ALUMİNYUM FOLYOLAR SAĞLIĞIMIZI RİSKE ATIYOR
Alüminyum folyo birçok kadın için mutfağın vazgeçilmezlerindendir.
Bunlar, hem yiyeceklerin saklanması ve hem de fırında pişirilmelerinde kadınların işini çok kolaylaştırıyor.
Bununla beraber alüminyum folyolara sarılarak muhafaza edilen veya pişirilen yiyeceklere fazla miktarda alüminyum geçerek ciddi sağlık riskleri yaratıyor.
Almanya’ da Markt isimli dergi tarafından düzenlenen bir laboratuar araştırmasında, alüminyum folyolara sarılarak pişirilen yiyeceklere yüksek miktarda alüminyum geçtiği gösterildi.
Araştırma nasıl yapıldı?
Yiyecekler 3 farklı firmaya ait alüminyum folyolara sarılarak 3 gün süreyle buzdolabında muhafaza edildi.
Greyfurtun kabuğu soyuldu, domates, ananas ve elma dörde bölündü, jambon ve peynirden birer dilim kesildi.
Kuşkonmaz ve somon mutat tariflere uygun olarak tuz, limon dilimleri ve limon suyuyla folyolara sarılarak fırında pişirildi.
Bu işlemlerden sonra laboratuarda yapılan ölçümlerde tüm yiyeceklerde alüminyumun artmış olduğu belirlendi.
Hangi gıdaya ne kadar alüminyum geçiyor?
Aldi marka folyoya sarılan ananastaki alüminyum miktarı kilo başına 0.1 miligramdan 2.9 miligrama çıktı.
Acurlarda başlangıçta kilo başına 2.7 mg olan değer alüminyum folyolara sarıldıktan sonra 13.1 mg olarak bulundu.
Jambonda ise 0.28 mg olan miktar neredeyse yüz misli aratarak Aldi folyolarda 27.3 mg; Toppits folyolarda 22.1 mg ve Edeka folyolarda ise 30 mg olarak ölçüldü (Sebep olarak jambonların tuzlu olması gösteriliyor).
Fırında pişirilen somon ve kuşkonmazda da alüminyum kilo başına 27 mg çıktı.
Sadece greyfurttaki alüminyum miktarında bir değişiklik olmadı.
Farklı folyolarla farklı değerlerin elde edilmesi bunların yapılarındaki farklılıkla izah ediliyor çünkü bunlarda alüminyum dışında başka maddeler de bulunuyor.
Alüminyum nedir?
Alüminyum, birçok yiyecekte, içme suyunda ve kozmetiklerde bulunuyor.
Kısa adı BfR olan Bundesinstitut für Risikobewertung (Alman Risk Değerlendirme Enstitüsü), fazla miktarda alüminyumun sinir sistemi için toksik etkisi olabileceğini, kısırlığa yol açabileceğini ve meme kanseri riskini artırabileceğini bildiriyor.
Alüminyum ile bilhassa Alzheimer ve Parkinson arasında bir ilişki olduğunu ileri süren araştırmalar da var.
Alüminyum, sağlıklı insanlarda böbreklerden süzülerek idrarla atılıyor, uzun vadede akciğerlerde ve kemiklerde de depolanıyor.
Alüminyum sınır değerleri
Kısa adı EFSA European Food Safety Authority (Avrupa Gıda Emniyeti Kurumu), en fazla haftada kilo başına 1 miligram alüminyum alınmasına müsaade ediyor.
Buna göre 60 kilo ağırlığındaki bir erişkin günde en fazla 8.6 miligram alüminyumu kaldırabiliyor.
Folyoda pişirilen yarım kilo kuşkonmaz yiyen bir erişkin günlük azami dozu da almış oluyor.
Alüminyum kaynakları
Christian-Albrechts-Üniversitesi’ nden Prof. Edmund Maser “İnsanlar başta yiyecekler ve ter önleyici deodorantlar olmak üzere çok çeşitli kaynaklardan alüminyum alıyorlar. Bunlarla bile EFSA’ nın sınır değerlerinin aşılması mümkün. Bunun için de insanların bilerek alüminyum almaktan kaçınmaları gerekir” diyor.
Alüminyum folyoların asit veya tuzlarla teması olmaması lâzım çünkü bu durumda asit ve tuzlarda çözünebilen alüminyumun sarıldığı yiyeceğe geçme ihtimali artıyor.
Bu etki paslanmaz çelik tavalarda da görülüyor.
BfR bundan dolayı asitli ve tuzlu gıdaların alüminyum folyolarda saklanmasını doğru bulmuyor.
Ambalajlar üzerinde de bu uyarı yer alıyor ama folyodan yiyeceğe geçen alüminyumun sağlığa bir zararı olmadı ifadesi doğru değil.
Folyolarla ızgara sakıncalı mı?
Alüminyum, et, sebze veya sosisin folyolar üzerinde pişirilmesi sırasında yiyeceğe geçebilmekle beraber folyo yağın ateşle temasını önleyerek kanserojen polisiklik aromatik karbonların oluşumunu engellemek gibi bir özelliğe de sahip.
Uzmanlar, et pişirilmesinde alüminyum folyo kullanılmasında bir sakınca görmüyorlar.
Kahve kapsülleri, yoğurt kapakları ve meşrubat kutularındaki alüminyum içindeki yiyecek veya içecekle teması olmaması için özel olarak kaplanmış olduğu için zararsız kabul ediliyor ama ben bu fikilere sıcak bakmıyorum.
Gelelim neticeye
Alüminyum folyoların gerçekten bir takım kolaylıkları var ama yiyeceklere ciddi miktarlarda alüminyum geçme ihtimali ortada iken göz göre göre bunları kullanmaya devam etmek akıl ve mantıkla bağdaşmıyor.
Alüminyumla ilişkilendirilen hastalıkların son senelerde ne kadar arttığını, mutfağında bu folyoları hiç kullanmamış olan anneannenizin ne kadar sağlıklı olduğunu bir düşünün ve ondan sonra alüminyum folyo kullanıp kullanmamaya karar verin.
Siz de yarım domatesi, limonu veya soğanı kesik tarafı alta gelmek üzere bir tabağa koyarak muhafaza edin, olsun bitsin!
Eskiden alüminyum folyo mu vardı?
Kaynaklar:
http://www.ndr.de/ratgeber/verbraucher/Alufolie-Lebensmittel-gefaehrlich,aluminium106.html
Bebek mama ve bisküvi ambalajlarındaki içerikler de buna dahil mi acaba merak ettim.
Sayın Hocam, hap ambalajları ve merhem tüpleri için de aynı sakıncalar geçerli olabilir mi?
Alüminyum folyalar hakkında son zamanlarda yapılan yayınlar kafamızı iyice karıştırdı.Hem çok zararlı deniliyor hem de Tv.yayınlarında yemek yapanlar devamlı alüminyum folyo kullanıyor.Devletten de bir yasaklama gelmiyor. Esas benim kafama takılan şu; insanlar yıllarca tencere,tava,sahan olarak alüminyumdan yapılmış mutfak gereçleri kullandı ve hala kullanıyorlar,cezveler,su ısıtıcıları,süt tencereleri hep alüminyum idi, o zamanlar kimse bunları kullanmayın demedi yani alüminyum (folyo) haline gelince mi zararlı oldu? Lütfen bu konuda yardımcı olacak açıklamaları da bekliyoruz.