‘VAZGEÇEMEM’ DEMEYİN, HABERİ OKUDUKTAN SONRA KARAR VERİN!

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

The Journal of the American Osteopathic Association’ da yayınlanan bir makalede, her gün az ya da çok kırmızı et (salam, sosis, sucuk, sığır, koyun) tüketenlerin ömürlerinin 4-5 sene kısalacağı bildiriliyor.

Kırmızı et yiyen ve yenmesini de tavsiye eden biri olarak bu araştırmaya hiç şaşırmadım.

BİR: USA’ da yenen kırmızı etin bizim yediğimiz sağlıklı hayvan etiyle isim benzerlikleri dışında bir ilgisi yok. Hayvanlar orada merada oylayarak değil fabrikalarda antibiyotik, hormon verilerek ve GDO’ lu yemlerle besleniyorlar.

İKİ: Elde edilen etler işleniyor, katkı maddeleri konuyor, paketleniyor ki bu uygulamaların tümü de eti zararlı hale getiriyor.

Özellikle bozulmayı önlemek ve ete parlaklık vermek için kullanılan nitritlerin bağırsaklarda kanserojen nitrosaminlere dönüşmesi çok önemli.

Dünya Sağlık Örgütü’ nün geçen sene işlenmiş eti (kırmızı eti değil!) muhtemel kanserojen maddeler sınıfında değerlendiren kararını da doğru buluyorum.

ÜÇ: Sosis, salam, jambon gibi ürünlerin zerresi bile yenmemelidir, ben yemiyorum!

Kayseri usulü sucuk, pastırma ise sosis ve salamla karıştırılmamalıdır çünkü bizimkilerde katkı maddesi bulunmaz, eti sağlıklı olduğu gibi, katılan baharatlar (biber, sarımsak, çaman vb) ürüne hem lezzet verir hem besin değerini artırır.

Sucuk hayvan bağırsağında muhafaza edilir ve et fermente olur, sosislerin kılıfı ise plastiktir.

DÖRT: Etin pişirilme usulü de önemlidir, mangalda yanmış, tütsülenmiş, yağda kızartılan et ürünlerini ne yerim ne de yenmesini doğru bulurum.

BEŞ: Yeme meselesinde miktarın da benim için büyük ehemmiyeti vardır.

Evet, merada otlayarak yetiştirilen özellikle küçük baş hayvanların etleri sağlıklı bir hayat için olmaza olmaz gıdalardandır ama makul miktarda yemek kaydıyla.

Benim anlayışımda “istediğiniz kadar yiyin” şeklinde bir tavsiye asla yoktur.

Ölçüm, “makul ve mantıklı miktar” dır.

Gelelim uzun yaşama meselesine.

Tabii ki, süre kadar kalite de mühimdir.

Kendini bilmeden, kolunu bacağını kullanamadan, burnunda oksijen, midede beslenme tüpüyle yaşanan süreye ömürden saymam.

Allah herkese sağlıklı, huzurlu ömürler versin!

***

Habertürk’ te Neva Çiftçioğlu Banes‘ in köşesinden:

“SAĞLIK sorunları ile sıkıntı içerisinde uzun bir hayat mı?” yoksa “Kaliteli ve sağlıklı bir hayat mı?” diye sorulduğunda yanıt kişiye göre değişebilir, ama sanırım büyük çoğunluk ikinci seçenekte karar kılacaktır.

Madem öyle o zaman biraz sonra bahsedeceğim yeni araştırma hakikaten son noktayı koyacak türden: The Journal of the American Osteopathic Association Dergisi’nin son sayısında çıkan makale, 1.5 milyon insan üzerinde gerçekleştirilen istatistiki sonuçları özetliyor.

Her gün az ya da çok kırmızı et (salam, sosis, sucuk, sığır, koyun) tüketme alışkanlığınız varsa Mayo Klinik hekimleri yaşayabileceğinizden çok daha önce bu dünyadan göçüp gideceğinizi ileri sürüyor.

“Buna benzer bir ton haber duyduk. Büyükanne ve büyükbabalarımız her gün et yediler, 100 yıl yaşadılar” gibi klişe sözlerle tepki gösterenlere araştırmacılardan Dr. Brookshield Laurent şunları söylüyor:

“2014 yılından bu yana 1.5 milyon insanın sağlık durumlarını inceleyerek çok sayıda parametrelerle elde ettiğimiz sonuçlar şimdiye kadar yapılan araştırmalardan çok daha kesin sonuçlar vermektedir.

Et severler unutmamalılar ki özellikle son 10-15 yıldır yetiştirilen besi hayvanlarının yaşam kalitesi dolayısıyla yediğimiz etin kalitesi son derece düşmüş bulunmaktadır.

Haftada bir et tüketen veya vejetaryen olarak yaşayan yetişkinlerin sağlıklarının daha düzgün, ömürlerinin ise 4 ya da 5 yıl daha uzun olması söz konusudur.”

Evet bence bu araştırma üzerinde düşünmeye değer, ne dersiniz? O 4-5 sağlıklı ekstra yıla neler sığar neler…

Kaynak: http://www.haberturk.com/yazarlar/neva-ciftcioglu-banes/1236674-gereksizler-dunyasi

 

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. Canan Karatay dedi ki:

    EK olarak da, ABD’de hayvanlar elektrik şokla öldürülürler.

    Hayvanların kanı akıtılmaz yani! Şok ve ölüm sırasında organizmalarında oluşan ve de kalan kimyasal maddeler de sağlığa zararlıdır tabii ki. Yalnız BÜYÜK BAŞ HAYVAN YENİR ABD’DE.

    KOYUN eti yiyenler, Müslüman Amerikalılardır!

    BU FAKTÖRÜ GÖZ ARDI EDEMEYİZ!

    İşlenmiş tüm kırmızı etleri, kimyasallarla yüklü büyük baş hayvanların kırmızı etleri ile bizim meralarda, dağlarda dolaşan, sun’i yemlerle beslenmeyen, küçük baş hayvanların KIRMIZI ETLERİNİ, eşit bilen, aynıdır diye yorumlayanların, bilimsellikle alakaları yoktur! OLAMAZ!

    NE YEDİĞİNİZ DE ÖNEMLİDİR, YEDİĞİNİZİN DE NE YEDİĞi ÖNEMLİDİR !

Siz de yorumunuzu paylaşın: