STENT, BALON VE BAYPAS MI YOKSA SAĞLIKLI HAYAT TARZI VE İLAÇLAR MI?
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Modern tıbbın bir dayatması daha çürütüldü.
Stabil kalp hastalarında tıkanmış damarların stent, balon veya baypas ile açılmasının sadece göğüs ağrılarını azalttığı ama birkaç sene içindeki kalp krizi ve ölüm riski üzerine etkisinin olmadığı bildirildi.
Hatta stent veya baypas yapılanlarda gelecek senede bir kalp problemi ile karşılaşma ve ölüm ihtimallerinin sadece ilaç kullananlardan daha fazla olduğu da tespit edildi.
Amerikan hükumetinin 100 milyon dolar harcadığı geniş kapsamlı ISCHEMIA adlı araştırma 37 ülkede, stent veya baypas gibi bir müdahaleden faydalanma ihtimallerinin çok yüksek olduğuna inanılan kalp damar hastaları üzerinde yapıldı.
Amerikan Kalp Derneği’ nin kongresinde sunulan araştırmada efor testi yapılarak kalp kan akımının bozulmuş olduğu gösterilen 5.179 katılımcının hepsine hayat tarzı tavsiyeleri ve ilaçlar verildi.
Deneklerin yarısına CT yapılarak tehlikeli tıkanmalar ekarte edildi, ardından ilaçlarına devam edildi.
Diğerleri anormal stres testlerine sahip birçok insan gibi tedavi edildi: Anjiyo yapıldı. Tıkanıklık olanların dörtte üçünde anjiyoplasti (balon veya stent) ve diğerlerinde bypass yapıldı.
Hastalar, kalp krizi, kalbe bağlı ölüm, kalp durması veya kalp yetersizliği/göğüs ağrısı sebebiyle hastaneye yatırılma bakımından değerlendirildi.
Bu olaylar bir sene sonra, stent veya baypas yapılanların yüzde 7’ sinde, sadece ilaç verilenlerin ise yüzde 5’ inde görüldü.
4 sene sonra ise bu sefer müdahalede bulunanların yüzde 13’ ünde ilaç verilenlerin ise yüzde 15’ inde problem yaşandığı anlaşıldı.
Tüm tedavi süresine göre yapılan değerlendirmede ise gruplar arasında bir fark olmadığı anlaşıldı.
Günümüzdeki uygulamalar nasıl?
Bugün kalple ilgili bir şikâyeti olmadığı halde birçok kişiye eforlu testler veya CT anjiyo yapılıyor ve bunlarda damarlarda bir daralma tespit edildiği zaman da hemen ya stent veya balon ya da baypas yapılıyor.
Bu araştırma, stabil koroner damar hastalığı olanlarda stent, balon veya baypas gibi müdahaleler yerine ilaç tedavisi ve sağlıklı hayat tarzının tercih edilmesinin yeterli olduğunu ve bu gereksiz uygulamaların ortadan kaldırılmasıyla USA’ da sağlık harcamalarında senede 500 milyon dolardan fazla tasarruf sağlanabileceğini ortaya koyuyor.
12 sene önce yapılan büyük bir araştırmada da stabil hastalarda balon veya stent gibi uygulamaların kalp krizleri ve ölümleri önlemede ilaç tedavisine göre üstünlüğü olmadığı belirlenmişti.
Bu tür müdahaleler, kalp krizi geçirmekte olanlarda ise hayat kurtarıcı işlemlerdir ve mutlaka yapılması icap eder ama aciliyeti olmayan vakalarda bu tür invazif girişimler için temkinli olunması daha doğrudur.
Gelelim neticeye
BİR: Araştırmanın sonuçları, “tıbbi dogmaya” meydan okumakta ve kalp-damar hastalıkları için yaygın olarak uygulanmakta olan maliyetleri yüksek birçok müdahalenin gereksiz ve erken yapıldığını, bunların sorgulanması gerektiğini göstermektedir.
İKİ: Bilhassa da göğüs ağrıları olmayan hastalarda önce ilaç tedavisini denemekte bir sakınca olmadığı, bunlardan beklenen fayda sağlanmayan hastalarda ise bu invazif girişimlerin yapılmasının daha doğru olacağı söylenebilir.
ÜÇ: Bizde de her gün binlerce kişiye uygulanan stent, balon ve baypas gibi müdahalelerin acaba kaçı gerçekten işe yarıyor, kaçı boşa yapılıyor, bir merak eden çıkar da araştırır mı acaba?
DÖRT: Kalp hastalıklarından ve bunlara bağlı olaylardan korunmanın en doğru yolunun “Tıptan Uzak Sağlıklı Hayat” isimli kitabımda anlattığım beslenme modeli olduğuna, dünyanın çok uzak olmayan bir vadede bu hakikati göreceğine inanıyorum.
Kaynaklar:
https://apnews.com/0962c6141ed2413cb329ff49faff30bf
https://www.medpagetoday.com/meetingcoverage/aha/83393
https://www.medscape.com/viewarticle/921463
***
EK 1 (25.9.2022): MALHOTRA “Sızan veriler, stent takılan hastaların açık kalp ameliyatı olanlara göre %80 daha fazla kalp krizi geçirdiğini ortaya koyuyor. Araştırmacıların yarısı ve kılavuz yazarlarının üçte biri stent şirketlerinden kişisel ücret aldığını bildirdi.”
Kaynak: https://twitter.com/DrAseemMalhotra/status/1204271449596481536?s=20
Kaynak: https://www.bbc.com/news/health-50715156
***
EK 2 (7.1.2024): ÖZCAN YÜCEL “Türkiyedeki an sık anjio endikasyonları;
1. Bi bakalım anjiosu
2. Bi görelim anjiosu
3. Bi kontrol edelim anjiosu
4. İçimiz rahatlasın anjiosu
Saçma sapan endikasyonlar. Devleti de aynı, üniversitesi de aynı, özeli de aynı. Diğer taraftan anjiosuz da olmuyor. Anjiodan çok vicdan lazım vicdan..
Kaynak: https://x.com/drozcanyucel/status/1743924471021322455?s=20
***
İlgili Diğer Yazılar:
- KALP DAMARLARINA TAKILAN STENT HAYATI UZATMIYOR
- KALBE KONAN STENTLERİN BİRÇOK HASTAYA FAYDASI YOK AMA BUNLAR HÂLÂ YAYGIN OLARAK KULLANILIYOR
- TEK DOKTOR GÖRÜŞÜYLE BALON, STEND VE BAYPAS YAPTIRMAYIN
- EGZERSİZ, STENT TEDAVİSİNDEN DAHA MI İYİ SONUÇ VERİYOR?
- BİR GÜN GELECEK STENTİ OLMAYAN KİMSE KALMAYACAK
Babamı hiçbir şikayeti olmadığı halde kontrol amacıyla hastaneye götürdük. Bir sürü tetkikler yapıldı. Kalpten şüphelenildi ve eforlu test yapıldı. Test sonucu iyi çıkmadı anjiyo yapılması şart dediler. peki dedik. Anjiyo yapıldı. 2 damar çok tıkalı mutlaka by-pas şart dediler. Oysa babam sigara alkol içmeyen ve kalple ilgili hiçbir şikayeti de olmayan bir kişi idi. Durumu çok acil her an enfaktüs geçirebilir diye ailemizi korkuttular ve babam ertesi gün ameliyata alındı. Ameliyat iyi geçti ama ameliyat sonrası başına gelmeyen kalmadı 3 hafta yoğun bakımda yattı. Ölümlerden döndü. Şimdi anlıyorum ki babama boşuna ameliyat yapılmış. Sadece ilaç tedavisi yeterliymiş, zaten hayatı sağlıklı idi, her gün 1 saat yürüyen aktif bir insandı. Bu ameliyatın nerde ve kim tarafından yapıldığını yazmama gerek yok.
maalesef insanları korkutuyorlar ve o korku ile de insanlar gözlerine ışık düşen tavşanlar gibi oluyor. Ne derlerse yapıyor insan.
İyi günler hocam, ben bu araştırmanın haberine bizim medyamızda rastlamadım, bana mı denk gelmedi acaba? Ben doktor değilim ama belli ki çok ama çok önemli bir araştırma. Bunun bizde mutlaka tartışılması lazım. kardiyologlar ne diyor, hemen bypass öneren cerrahlar ne diyor, Canan Hocam ne diyor bilmek isteriz.
1974 yılında İngiltere Liverpool Regional Cardiac Center’ de 2 sene koroner yoğun Bakımda eğitim aldıktan sonra yurda döndüm. Ülkemizde modern anlamda, o zamının adı ile, Cerrahpaşa Tıp Fakültesine bağlı olan Haseki Tedavi Kliniğinde Koroner Yoğun Bakımı kurdum. Neye şaşırmıştım biliyor musunuz?
İstanbul’da bütün İngiltere’de bulunan Koroner ANJİYO LABORATUARI sayısından daha fazla sayıda anjiyo laboratuvarı vardı!
1978 yılında, Güney Afrika Cape Town’da, dünyada ilk kez kalp nakli yapan Christian Barnard’ın ekibinde Kardiyolog olarak çalıştım, ve Kalp Nakli yapılmış, hastalarda hemodinami ve koroner anjio çalışmaları yaptım. (Doçentlik tezimdir.)
Christian Barnard yaşı ilerleyince ellerinde artrit olduğu için, kalp ameliyatlarını bıraktı ve HEART SURGEN’S HEART BOOK adında kalp hastalıklarından koruyucu alanda bir kitap yazdı.
(UZMANLIK DALI MIY DI? bizler hep böyle suçlanıyoruz ya !)
Kitabın ön sözü oldukça dikkat çekici: Şöyle yazmış Operatör Dr. Barnard, ilk kalp nakli yapan dünyaca ünlü cerrah.
‘Şimdiki bilgilerimi seneler önce bilmiş olsaydım, 15 hasta kurtaracağıma, 1.5 milyon kişiyiyi kurtarmış olurdum !’
Yukarıdaki çalışmayı daha önce okumuştum.
Tamamen katılıyorum.
Acil durumlarda pıhtı eritilerek stent takılabilir, ya da by-pass hayat kurtarır, tabii ki. (koroner arteri tıkayan kan pıhtısıdır çünkü. İlaç karterlerinin ileri sürdüğü gibi, kesinlikle kolesterol değildir!)
Stent takılan hastalara ya da by-pass yapılan hastalara bugün allahın emri gibi olan klavuzlara dayanarak, hemen statin başlanıyor! Statinler göğüste adale ağrısına neden oluyor, bu hastalara hemen koroner anjio tekrarlanıyor!
Bir emekli hastama, py-pass ameliyatından sonra 19 kez koroner anjio yapılmıştı. Hastamı maalesef mide kanserinden kaybettik. Nur içinde yatsın! Bir kişiye her sene bu kadar ışın verile bilir mi? Neden peki, siz düşünün. Hekimlik bu mudur ?
FİKRİ HÜR, VİJDANI HÜR, İRFANI HÜR bir hekim olarak, fikrimi açıklıyorum, halkımızı bilgilendiriyorum diye hücuma uğruyorum.
Tüccarların, yani şirketlerin yaptırdığı araştırmaları bilimsel yayın diye gösterenlere kulak asmamamız gerekiyor. Asıl bilimsel çalışmalar bağımsız olan çalışmalardır.
Onlar prof. olsalar dahi, tüccarların piyonlarıdır!
Bey efendiler, kendini bilim adamı diye niteleyen, ve bize hücum eden bazı prof. unvanlı kişiler, siz halk için neler yaptınız, ya da yapıyorsunuz?
ÖNCE ZARAR VERMEYECEKSİNİZ!
İmamı Azam ile bitirelim:
‘Eğer bütün oklar size geliyorsa,
Bilesiniz ki siz haklısınız!’
BU NEDENLE VİJDAMIZ RAHAT VE MUTLUYUZ.
Bu önemli araştırmanın bizde sadece bir yerde haberleştirildiğini gördüm, başka yerde bulamadım. Bulan gören varsa söylesin. Yoksa ana akım medya ilaç şirketleri tarafından engelleniyor mu?
https://www.gazeteduvar.com.tr/bilim/2019/11/21/tikali-damarlar-icin-yapilan-kalp-ameliyatlari-gereksiz-olabilir/